Freya Sampson is the USA Today bestselling author of The Last Chance Library and The Lost Ticket/The Girl on the 88 Bus. She studied history at Cambridge University and worked in television as an executive producer, making documentaries about everything from the British royal family to neighbours from hell. She lives in London with her husband, children and cats. Nosy Neighbours is her third novel.
İnsanlardan çok kitaplarla evde olmanın, onların sayfalarındaki serüvenleri ve yolculukları gerçek hayatta olanlara tercih etmenin nasıl bir his olduğunu içten içe biliyordu.
"Ne kadar az şey yapmıştı hayatta. Hiç hız sınırını aşmamış ya da bungee jumping yapmamış, hiç klübe gidip gece boyunca arkadaşlarıyla dans etmemişti."
Kitap hakkında çok bir şey diyemem. Konusu tam olarak arkada yazıldığı gibi. June kütüphanenin kapanmaması için çabalıyor ve bakalım bu çabası istediği gibi mi sonuçlanacak yoksa kapatılacak mi?
Kitabın konusu tümüyle arka kapakta yazıldığı gibi. Tek sorun Alex'in aşkı. Yani pekde hiss edilmiyor. Kitapta aşk çok az arkadaşlar, daha çok arkadaşlık ilişkileri, bir birine destek ve sevginin gücü.
Bunun dışında kitap kütüphane değerleri, insanlardaki önemi hakkında güzel mesajlar veriyor.
Çıtır çerezlik, bı kaç saata okuna bilen kitap arıyorsanız keyifli okumalar.
“…Görüyorsunuz işte ,kütüphaneler kitaplardan ibaret değil.Sekiz yaşındaki bir çocuğun gözlerini dünyanın harikalarına açabileceği ve seksen yaşında yalnız bir kadının onun için en önemli şey olan insanlarla bağ kurmak için geldiği yerdir.Bir gencin ödevini yapabilmek için değerli sessiz bir alan,yeni gelen bir göçmenin kendine yeni bir topluluk bulacağı bir yer.Kütüphaneler dünyanın neresinden gelirse gelsin sengin fakir herkesin kendini güvende hissedebilecekleri yerlerdir.Onları güçlendirecek bilgilere erişebilecekleri bir yer.”
Nasıl sıcak bir hikaye ,yorucu okumalarımın üstüne nasıl iyi geldi anlatamam.
Yoğun bir günün sonunda içilen sıcacık bir kahve gibi…
Başta dili ve üslubu ile çok basit geldiğini düşünsem de ilerleyen sayfalarda beni içine çekti ve bırakmak istemedim.
Küçük bir kasabada,annesinin ölümü ile kedisi Alan ile tek başına yaşayan kütüphane görevlisi,hayatı tamamen kitaplar olan June.Kütüphanenin güzel sakinleri …
Bir gün kütüphane kapatılmal ile karşı karşıya kalınca tüm kasaba halkının verdiği mücadele.
Oldukça yaşlı,ailesini hataları yüzünden kaybetmiş,küçük bir karavanda tek başına yaşayan,June ile arkadaş Stanley …
Tam soğuk kış akşamlarında ; kahve ve battaniye ile mum ışığında okumalık bir kitap.
Özellikle gençlere kitap okumayı aşılamak için de tavsiye edilebilir.
Romantik şirin mi şirin bir eser.
Kapak rengi ve desenleri ile de oldukça ilgi çekici
Okuyunuz derim.
Senenin ilk incelemesi bu kitaba nasip oldu. :)
Keyifli okumalar olsun.