' Ben kendimi kötü hissettiğimde genellikle sahile gelirim. Denizi seyretmek terapi gibi gelir bana, rahatlatır. Aklımdaki düşünceleri dalgasıyla birlikte sürükler, yerine huzuru bırakır. İyi gelir yani bana burası.
Barlas, yavaşça üzerime doğru yürümeye başlayınca kafamı yere eğdim. Sanırım söyleyecek olduğum şey için biraz gergindim. Yaklaşıp karşımda durunca *Ne söyleyeceksin?* diye sordu. Bunu söylemek oldukça zor olduğu için derin bir nefes aldım ve kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. *Çetene girmek istiyorum.*
Sık sık şehir değiştirmeye alışık olan Öykü, annesiyle birlikte İstanbul’a taşınarak tehlikenin tam göbeğine düşer; fakat hiçbir şeyin farkında değildir.
Çünkü hayatını değiştirecek çeteyle bu şehirde karşılaşacağını henüz bilmiyordur.
Hiç hesapta yokken âşık olacağını da öyle...
Zorlu görevler
Sınanan aşklar
Tehlikeli bir çete...
Şimdi soruyorum.
Çeteyle tanışmaya hazır mısın?
Öykü, çeteye girmeyi istemesine sebep olan intikamını almış, artık mutlu olacağını düşünmeye başlamıştı. Ama yanılıyordu… Annesinin hayatına giren adam, Barlas’ın fazlasıyla değer verdiği kız arkadaşı Simay ve elbette Demir ona savaşması gereken yeni cepheler açıyorlardı. Vermek zorunda kalacağı karar ise her şeyin sonu olabilirdi.
*Hayatımı düşünmeye başladım. Yaşadıklarımı ve yaşayacaklarımı…
Yolunda giden hiçbir şey yoktu. Sürekli korku içindeydim.
Bu sefer yorulmamıştım, bu sefer tükenmiştim. İleriye gidemiyordum… Bu böyle devam edemezdi. Hepimizin hayatını kurtaracaksa, yanlış kararla doğru bir şey yapabilirdim.*
Açıkçası kitap hoşuma gitti, klasik bad boy ve good girl hikayesiydi ama benim beklemediğim bir şekilde hoşuma gitti.
Böyle bir kitabın hatta yazarın varlığından bile haberim yoktu fakat bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine alıp okudum.
Bazı sayfalarda çok sıkıldım çünkü yazarımız klişe yazmaktan hiç kaçınmamış. Olay, kurgu her şey çok klişeydi ama okunabilecek bir kitap. Yani üzerinde çok konuşacak bir şey olduğunu düşünmüyorum. Eğer klişe okumak ve vakit geçirmek isterseniz tavsiye ederim.