Yazarın kendi anlatımıyla:
Merhaba okurlar. Ben Furkan Gürsu. 17 Haziran 1997 yılında İstanbul Fatih'te doğdum. İlköğretimimi Gültepe'de Zafer İlköğretim okulunda, liseyi Kağıthane Uğur Okulları'nda tamamladım. Üsküdar Üniversitesi Tıbbi Sekreterlik mezunuyum. Yazarlığı çok küçük yaşlarda başladım. Yazmak, hayal kurmak hoşuma gidiyordu. Büyüdükçe yazarlık bende ciddi bir konu oldu. Her gün on kıtalık şiirler yazıyordum. Kafamda sürükleyici hikayeler oluşturup kısa kısa onları kaleme alıyordum. Zihnim zamanla kaosları, savaşları, acıyı, öfkeyi durduramadığım bir girdaba dönüştü. Bunları artık artık kısa yazılar veya şiirler ile değil; uzun uzun anlatarak içimden atmalıydım. Karanlığın Esirleri bu şekilde oluştu. Ve daha basılmamış olan diğer 2 kitabım. Ne yazık ki bunlar düşüncelerimi sakinleştirmeye yetmedi. Tam tersine bu karanlığa daha çok gömüldüm. Çırpındıkça daha da battım. Ama bu batış yeteneğimin yükselişiydi. Artık kalemim daha sert, daha acımasız, daha umutsuz, daha vahşi ve daha gerçekçi. Sevgili okurlar; sizlerden istediğim bu bataklığa benimle beraber batmanız değil, hayal dünyama ortak olmanızdır. Gelin, bir zihnin çöküşüne hepiniz şahit olun. Sevgi ve saygılarımla.
Hiç şımartılmamış bir çocuk misali tebessümün
Gözlerinde Karadeniz iklimi, altları çürük
Duan duyulmamış, ruhun Tanrı'ya küskün
Gündüzün kayıp, gecen yatağına süzülür
#Kötülük ve iyiliğin savaşı... Yüzyıllardır devam eden bir savaş bu... Peki bu savaşı hangi taraf kazanmalı sizce? Elbette hepinizin cevabı aynı olacak “İyilik kazanmalı.” diyeceksiniz. Size katılıyorum, fakat gerçek şu ki iyilik, kötülüğün karşısında her zaman kaybediyor. Beş arkadaş ve üç mistik hikaye...Yanan Ruhlar, Kan Hasadı ve Kutsalların
Kitap 3 bölümden oluşmaktadır.
1) Yanan Ruhlar
2)Kan Hasadı
3) Kutsalların Savaşı
Yaşamları birden alt üst olan ve ne ile karşı karşıya olduklarını bilmeyen insanlar yapacakları seçimlerde, izleyecekleri yollarda hem iyi kararlar vermek, hem de oldukça cesur olmak zorundadırlar. Kitap 3 farklı bölümden fakat ortak bir paydadan oluşmaktadır. Kitabın baş düşmanı her bölümde oldukça güçlenir, eski günlerindeki o zafer çığlıklarına birer adım daha yaklaşır. Zafere yaklaşırken ise çıkarttığı kaos, insanlık için oldukça dehşet ve acı vericidir.
Kitap sade ve akıcı bir dille anlatılmıştır. Duygular ve olaylar abartıdan uzak, her şey olabildiğince sade ve açık bir şekilde ifade edilmiştir. Doğaüstü olaylara merakı olanlar için biçilmiş bir kaftan olan kitabım, bu kategoriden uzak olanları da içine çekecektir. Gerilim ve gizem her sayfada daha da yükselecek ve okurlar sayfaları hızla merak duyguları kabarmış bir şekilde çevirecektir.
Üç mistik/doğaüstü hikayeden oluşan kitap, iyiliği, kötülüğü, insanın ruhunu ele geçiren şeytani varlıkları ve sonunda bunlara korkmadan karşılık verenlerin kazanacağı kurgusundan hareketle ele alınmış.
Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen gerçekten başarılı bir kitap. Neden mi?
1- Dil çok sade ve gereksiz süslemelerden kaçınmış
2- Konu olarak doğaüstü ve gerilim kategorisine giriyor ve emin olun saçmalamadan hikâyeleri
tamamlamış (bu da bana göre kurgusunun sağlam olmasından kaynaklı)
3- Konuyu net bir şekilde ortaya koymuş ve vermek istediği mesajı konu bütünlüğünü bozmadan, kasmadan belirtmiş.
1000k da, alıntılardan takip ederek aldım kitabı okuduktan sonra şunu söyleyebilirim, ileride bu
tarzda bilinen ve çok satan yazarlardan olabileceğidir. Kesinlikle tavsiye ettiğim bu kitabın herkesin kitaplığında bulunmasını isterim.