Dikkat spoiler içerir.
Callum Ormond, bir kaç ay önce babası ölen, annesi ve küçük kardeşi Gabbi ile yaşayan, Boges adında teknoloji delisi bir arkadaşı olan bir çocuktur. Babası İrlanda'ya kendi soyağaçları ile ilgili bir araştırmaya gittikten sonra hastalanmış, konuşma yeteneğini yitirmiş, bazı resimler çizerek ölmüştür. Annesi ve ailesi ile tek yumurta ikizi kardeşi olan Rafe amcası ilgilenmektedir. Yılbaşından bir gün önce yolda yürürken bir adam ona musallat olur ve babasının öldürüldüğünü, 1 sene boyunca kaçmazsa kendisinin de öldürüleceğini söyler. Ormond meleği, mücevher gibi şeylerden bahseder. Cal en başta bunu önemsemez ama yeni yılda amcası Rafe ile tekne turunda tekne batar. Hayatını kaybetti zor kurtaran Cal, amcasından şüphelenmeye başlar. Boges ile araştırmalara başlar. Bu arada bir kadın ve çetesi tarafından kaçırılır ve Ormond meleği gibi konularda sorguya çekilir. Zor da olsa kurtulur ama eve gelince amcasının vurulmuş, kardeşini ise nefes alamaz görür. Kardeşine ilkyardım uygular ve polisler geliyor diye kaçar. Ancak polis tarafından aranan biri haline gelmiştir. Saldırıyı onun yaptığını düşünürler. Boges hariç kimse ona inanmaz. Annesi bile. Bir süre Boges yardımıyla sağda solda kalan Cal amcasının anahtarı ile aile mezarlığına girer ve orada babasının çizdiği resimleri bulur. Bunları inceler ama bir şey anlayamaz. Sonrasında yine kaçırılır. Bu seferki Sligo adlı bir mafyanın liderliğinde farklı bir gruptur ve aynı sorular sorulur. Bilmediğini söyleyince onu benzin dolu bir depoya kapatıp, depoyu doldurmaya başlarlar. Acaba ne olacaktır? Cal buradan sağ salim kurtulabilecek midir? Keyifle okunan bir roman.