Düşündüğü gibi, öğlen olmadan Samsun'u geçti. Ve dünya birden değişti; ya da ona öyle geldi.
"Merhaba" dedi Karadeniz'e... Karadeniz'in de ona "Merhaba. Hoş geldin. Çok uzun aradan sonra görüşüyoruz. Biz böyle mi olacaktık..." türünden serzenişlerde bulunduğunu algıladı.
Buna karşın içini bildik bir yaşam sevinci doldurmuştu; mutluluğu yüzüne vurmuştu...