"Çocukken gönlünü oluk oluk akan bir kaynaktan dolduruyorsun ama büyüdükçe o oluğun yerini incecik akan bir çeşme alıyor. Bu arada seni mutsuz eden oluk da büyüyor. Ben çocukluğu mutsuz geçmiş birinin büyüdüğünde mutlu olamayacağına inanıyorum."
"Aslında ben insanın içinde bir yerde bir mutluluk deposu olduğunu düşünüyorum. İnsanın çocukken bunu doldurup ömrünün geri kalanında buradan yavaş yavaş tükettiğini hayal ediyorum."
"Çocukken insan henüz insanlıktan umudunu kesmiyor. Gönle kötülük işlememiş daha. Her gelenden, her gördüğünden bir umudun oluyor. Kızmak kızmak değil, küsmek de küsmek. Çocukken mutluysan mutlusun işte. Ama'sı, keşke'si, dünü, yarını yok."
"Aşk bir sızma hali galiba. Birinin hayatına farkında olmadan sızma ve onun da sızışına izin verme. Sonra bir bakmışsın her yerde o. Yürüdüğün yol, okuduğun kitap, kitabı aldığın kitapçı, kitapçının karşısındaki simitçi. Artık onu görmemek için yapabileceğin tek şey hareketsiz kalmak. Ama o zaman da zihnin devreye girer. Anılarına da sızmıştır zira. Oradadır yani."
"Aşkını aşikâr ettin ise buna hazırlıklı olmalısın. Buna göre davranmalısın dostum. Aşk dediğin şeyin sende kalması gereken noktaları var. Sende kalmalı ki hiçbir zaman tam manası ile kaybetme. Sen anladığım kadarı ile her şeyiyle ortaya koymuş ve savunmasız bırakmışsın. Ya kendine ya da aşkına çok güvenmişsin."