Yalnız kalacağını bilsen de ruhuna ağır gelecek, kalbini kirletecek ne varsa uzak durmalısın. Seni aşağı çeken şeylerden kurtulman, ruhunu yüceltmek için güçlü bir adım olacaktır.
En sık duyduğum kötü yaşam tavsiyesi, her zaman güçlü olmalısın. Birçok insan tarafından, hayatımın zorlu zamanlarında bana en sık söylenen cümlelerden biridir bu cümle. Elbette güçlü olmak önemlidir ama her zaman güçlü olmaya çalışmak ne kadar mümkündür ve gerekli midir? İnsan aciz bir varlıktır ve yaşadığı zorluklar neticesinde üzülebilir, korkabilir, hayal kırıklığına uğrayabilir. Bu çok doğal bir süreçtir. Böyle zamanlarda bu duyguları görmezden gelip güçlü kalmaya çalışmak sonrasında psikolojik problemlere sebep olabilir.
'genç belli bir olgunluğa eriştikten sonra aileye fütüvvete girme merasimi yapılıyordu. bumerasim, ayrı bir kuşak kuşatma 'şed bağlama" töreniydi. şed kuşanırken gençlere yedi öğüt veriliyordu;
1-allah yolunu hatırla
2-dinini gözet
3-çekinme yolunu sıkı tut
4-ahirete hazırlan
5-insanların ayıplarını ört
6-kötü huylarını gider
7-insaflı ol
bu öğütlerin tutulmasından sonra üstat gençlerin kuşağına 3 düğüm atıyordu. bu 3 düğümde kişinin 3 şeyi bağlanıyordu; gözü haram olan şeylere, ağzı günah olan sözlere, eli zulümlere...
ahilik teşkilatında yeterince eğitilen, olgunlaşan gençler, belli bir süre sonra "belini açma" merasimine tabi tutuluyordu.
bu merasimler ahi'nin kuşağındaki 3 düğüm açılmakta ve "alemde terbiye" için hayatın içine bırakılmaktaydı.
üç düğümün çözülmesi ile ahi'nin üç şeyi açılıyordu; kapısı konuklara,
kesesi kardeşlerinden ihtiyacı olanlara,
sofrası bütün açlara....
melih uslu, motto dergi, sayı 30,
Genç Motto'nun Şubat sayısının konusu yazılımdı. Günümüzde Udemy, Getir, Trendyol gibi uygulamaları kuran Türk yazılımcıların başarı öykülerini okumak insanın milliyetçi damarlarını kabartan cinstendi. Bu konuyu güzel şekilde bize sunan Cengiz Aygün'ün ismini anmazsak ayıp olur sanki. Ayrıca Siraceddin El' in "Kodlamanın
Genel olarak dergiyi sevdim .Dergide kullanılan fotoğraflar güzeldi.içerikle uyumluydu. Sonundaki bulmacalar eğlenceliydi sudoku zordu :d. Bilgilendirici içerikler bence daha fazla olabilirdi. Keşke modaya daha çok yer verilse. Entelektüel gelişim serisi kısmını çok beğendim. Karikatür başarılıydı. Koçum benim bölüm eğlenceli ve sorgulayıcıydı. İnsan ilişkileriyle alakalı içeriğin konulması başarılı olmuş.
Genç Motto'nun bu sayısını ne kadar beğendiğim bir günde bitirmemden anlaşılabilir. Bu sayının teması ise "zamanı aşan şehirlerdi." Sayfalarının çoğunluğunu Kudüs'e ayırmaları da ayrı bir güzellikti.
Recep Kankal'ın "Reddedilen Yardım İstenmeyen Adam" başlığı altında II. Abdülhamid'in haysiyetli duruşunu anlatan yazısı ve Mustafa Özgür'ün yapay zekayla ilgili "Sepet Sepet GPT" yazısı, ilgimi en çok çeken yazılardandı.
Sezai Karakoç'un Alınyazısı Saati Şiir kitabını yeni bitirip burada da aynı şiiriyle karşılaşmak beni fazlaca mutlu etti.
Bu sayıda en beğendiğim, Nilüfer Taktak'ın Lapland'ın Başkenti Rovanitemi adlı yazısında anlattığı seyahatiydi. Kuzey yıldızlarını sanki onunla birlikte izleyip, Husky'lerle safari deneyimini gerçekleştirip, o karlı manzara eşliğinde marshmallow kızartıp yedik.
Esra Cihanbey'in "Dünyalık Olmayan İşler Dostoyevski" yazısında ise Dostoyevski'nin hakkında verilen kısa bilgilerle merak uyandıran kitapları almak için not ettim. Yusuf Meriç'in de "3000 Gece" film yorumuna bayıldım.
Derginin yanındaki defter, takvim ve afiş hediyesi özenle hazırlanmış.Özellikle her ay için ayrı kartlardan oluşan takvimin üzerinde çok değerli yazar ve şairlerimizden sözler bulunması çok hoşuma gitti.