Gerard Betton

Sinema Tarihi yazarı
Yazar
8.2/10
6 Kişi
24
Okunma
1
Beğeni
906
Görüntülenme

Gerard Betton Sözleri ve Alıntıları

Gerard Betton sözleri ve alıntılarını, Gerard Betton kitap alıntılarını, Gerard Betton en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1955'ten sonra sinemanın geleneksel kurallarına karşı bir tepki oluşur ve bu akım başta Fransa'da ama onun yanı sıra aşağı yukarı aynı tarihlerde hemen her yerde yedinci sanatı derinden etkiler.
Sessiz Sinema Yılları
Frederick Talbot'nun 1912'de yazdığı gibi: "Ekranda koşan bir at varsa, yere vurulan bir ayakkabı sesi işitilirdi. Bir trenin gardan hareketi bir düdük sesi ve lokomotif'in buhar salmasına benzer bir sesle vurgulanırdı. Dalgaların kumsala vurması iki şeyi birbirine sürterek Elde edilen bir gürültüyle anlatılırdı."
İletişim yayınları cep üniversitesiKitabı okudu
Reklam
Polanya'nın saldırıya uğraması ve topraklarının işgal edilmesi (1939-1945) Polanya sineması üzerinde fevkalade ağır bir sonuç doğurdu. Stüdyoların ve sinema salonlarının büyük bölümü yıkıldı; çatışmalarda ölen, kurşuna dizilen, sürgüne ya da toplama kamplarına gönderilen pek çok sinemacı yitirildi.
Amerika'da sinema bir yandan ciddi bir ekonomik krizin, bir yandan da Mc Carthy'ciliğin yol açtığı ahlak bunalımının üstesinden gelmek durumundadır. Sinema üretimi özellikle 1954'ten sonra geriler ve 1960'larda, zar zor, yılda üretilen 150-200 film gibi düşük bir düzeyde tutunmaya, onun altına düşmemeye çabalar. Ne var ki 1950'lerin başlarında gerçekleştirilen önemli teknik ilermelere karşın [Fred Waller'in geliştirdiği Sinerama'nın ardından, Pr. Chrtien'in icat ettiği Sinemaskop'un kullanılması, filmlerin artan bir oranda renkli çekilmesi, "Üç Boyutlu" filmilerin çevrilmesi (1952'de arch Oboler Bwana Şeytanı filmini bu teknikle çevirmişti) gibi ... ] televizyonun rekabeti ve otomobil tutkusunun sonucu olarak seyirciler arasında yaygınlaşan kapalı sinema salonlarından uzaktaşma eğilimini kırmak mümkün olamamıştır.
1941'den başlayarak Rus sineması ulusal birliği can­landırabilmek amacıyla daha önce görülmedik bir çaba harcar (daha önce çevrilen en iyi filmler iç bölünmelerden! sınıf savaşlarından, iç savaştan söz etmekteydi).
Hollanda'da işgal süresince hemen hemen hiç Hollanda filmi çevrilemedi. Daha doğrusu çevrilen filmierin yüzde IOO'ü Almanlar tarafından gerçekleştirildi. Bunlar da az sayıda ve düzeysiz filmlerdi. Aralarındaki tek istisna, dekarları ve ışık etkileriyle göz doyuran, Hans Steinhoffun 1942'de çevirdiği Rembrandt'ın hayatıyla ilgili filmdir.
Reklam
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.