Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Gizem Günyer
Gizem Günyer Yorumları ve İncelemeleri
Gizem Günyer yorumları ve incelemelerini, Gizem Günyer kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Gizem Günyer puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ıkımın başlangıcında, yok oluşa sürüklenen bir dünya…
Geç kalınmış bir isyan…
Dost ve düşman birbirine karışırken bütün bunların ortasında kalmış bir avuç genç insan…
Kelebek Serisi’nin üçüncü kitabı olan Koza’da, bu kez hiçbir şeyin geri dönüşü yok. Hayatta kalmak için ise tek bir çözüm yolu var: Savaşmak.
“Kim olduğunu senden iyi bilebilecek kimse yoktu. Sen de kim olduğunu bilmiyorsan, aynalarla yüzleşmeliydin. Çünkü en çok kendi mahkemesinden korkar insan.”
Bu savaşı kazanmak istiyorlarsa başka bir şeye dönüşmeliler. Kelebek kozasından çıkıyor. Olimposlular insanlığa acı çektirirken Jane, İnci, Hector, Siri, Tom, Olenka, Leonard, Frederick, Ted… Hepsi en büyük sınavlarını verecekler. Olimpos’un şanlı tanrılarına, akılları, dostlukları, keşfedecekleri yeni güçler ve sevgileriyle karşı çıkacaklar. Bu savaşı kazanmalılar. Yoksa gerçekleşecek kıyamet, kurtaracakları bir dünya bırakmayacak arkasında.
Metamorfoz… Başkalaşım… Dönüşüm… Metamorfoz evresi normal seyrinde ilerlediğinde, minik bir tırtılın gösterişli bir kelebeğe dönüşmesini sağlar. Fakat bu kez, saat tersine işliyor.
"Hepimiz değişmiştik, gelişmiş ve eksilmiştik."
Kelebek serisinin ikinci kitabı olan Dönüşüm'de, işler artık eskisinden de daha karışık. Kanlı savaşın sona ermesinin ardından, savaşta verdikleri kayıpların yasını tutan, dağılmış ekip yeni bir amaçla bir araya geliyor.
"Memento mori…" Öleceğini unutma. Şüphe, güvensizlik ve kullanmışlık hissi… Bunların hepsi bir zamanlar size yol gösteren kişilere sırtınızı dönmenize yeter mi?
"Oyundaki değerimiz bir piyondan farksızdı. Gerektiği anda elden çıkarılabilecek kadar değersiz, diğer taşların arasında oldukça güçsüz…"
Bu, yeni ittifakların yapıldığı, intikamların alındığı, entrikaların açığa çıktığı ikinci evre… Bu, kelebeğin eski ihtişamını yitirdiği dönüşüm evresi…
Tanrıların Dünya'daki hakimiyetleri üzerine başlattığı savaşta, onların temsilcileri olarak çarpışmaları konusunda ikna edilen 10 genç; toplandıkları evde savaşın ve iyi bir asker olmanın inceliklerini öğrenecek, onları bu savaşta yer almaları için seçen tanrıların kendilerine bahşettikleri yetenekleri geliştireceklerdi.
"Olimpos'un 'şanlı' tanrıları utançlarıyla yok olmak isterken sizler, hepiniz öleceksiniz. Nankör insanlık da nihayet hak ettiği sona ulaşacak. Sizin karanlığınız, bizim aydınlığımız olacak. Her birinizin bedenleri insanların ayaklarının altında çiğnenecek. Sonsuz acıyı tadacaksınız."
Pek de mükemmel olmayan hayatlarına tanrılar, canavarlar ve düşmanları eklediğinizde ortaya çıkan karmaşayı çözümlemeye çalışan ekip; bir yandan da birbirlerinin karşılaştıkları zorlukları aşmak için gösterecekleri geri döndürülemez değişimlere şahit olacak.
Lisedeyken aldığım Wattpad çıkışlı bu kitabı incelemek istedim.
O zaman da ilgimi çeken konusu şimdi de ilgimi çekti ve dayanamayıp okudum.
Mitoloji sevenlerin sevebileceği macera içerikli bir kitap. Kitabın ortalarında sıkıldığım anlar oldu fakat onun dışında inanılmaz sürükleyici ve özgün bir kitaptı. Cümleleri basit ve günümüz diline çok yakın olsa da Wattpad çıkışlı olup bu kadar üzerine düşünülmüş bir konusunun olması çok etkileyici. Yeni ve genç yazarlarımıza şans verelim ki asla pes etmesinler. Eminim çok iyi yerlere geleceklerdir.
Açılsın bakalım pandora’nın kutusu...
Serinin ikinci kitabı genel hatlarıyla güzeldi. Sevgili Jane ve ekibi maceraya kaldıkları yerden, hız kesmeden devam ederken yeni yüzlerle karşılaştık. Mesela Tom. Şahsen kendisini pek bir sevdim.
Sonracığıma karanlıkların Lordu Leonard ah benim üzümlü kekimm..
Bu kitapta hikaye akışına bir de Titanlar eklendi tabi. Böyle ucundan azıcık görmüş olsak bile serinin 3. Kitabında gümbür gümbür geleceklerini hissettim yani umarım.
Güzel gidiyor şimdilik seri kısaca. Yunan mitini de sevdiğimden benim için bu karantina günlerinde bulunmaz nimet. Heyecan desen o biçim. Sanırım bu biraz da sevdiğin kitap tarzıyla alakalı. Severim böyle genç fantastik türümsü hikayeleri. Tabi bir de iyi yazılması lazım yoksa hafazan Allah. Bu umutlarla başlayıp beni yıkan kitaplar da yok değil hani hiç değinmeyeyim onlara bir ara sayfalarına gidip gömerim :)
Güzel efenim okuyun..
Son olarak yıkılasın Olimpos..
Hadım olasın Zeus diyip uyuyayım..
Not: Hades’imin böyle sinir bozucu gösterilmesi birazcık kalbimi kırmadı değil hani
İşin aslı bu kitaba ilk olarak Wattpad platformunda göz atmıştım. Beni ilk çeken konusuydu. Yunan mitolojisi çok sevdiğim bir alan olduğu için buradan 1-0 öne geçmiş bir hikayeydi. Ben okurken orada yayınlanmaya devam ediyordu ve kitaplaştırılacağı kesinleşince öyle kalmıştı. Kitabı çıktığında mutlaka almam gerektiğini aklıma not edip bir müddet
Kitap gayet güzel ve akıcı Yunan mitojisini en ince ayrıntısına kadar işlemiş bir kitap kitap mitoljiyi kurgu ile birleşerek çok güçlü bir anlatıma sahip olmuş ve bu çok etkileyici Wattpad de okuduğum ilk kitap olur kendisi ayrıca ...
Sürükleyici, elinizden bırakmak istemeyeceğiniz, mitoloji dolu bir kitap. Wattpad'den çıkan nadir güzellikte bir eser okunmayı fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum
Eveett geldik bir serinin daha sonuna. İyisiyle kötüsüyle güzel bir seriydi. Kah üzdü, kah sevindirdi, kah sinirlendirdi derken bir baktım bitivermiş. Seriye genel olarak yorumum iyi olduğu yönünde. Zaten serinin ilk iki incelemesinde de bundan ve nedenlerinden bahsetmiştim. Özellikle Türk yazarlar içerisinde güzel bir fantastik ben pek göremedim.
Kitap arkası:
Tanrıların Dünya'daki hakimiyetleri üzerine başlattığı savaşta, onların temsilcileri olarak çarpışmaları konusunda ikna edilen 10 genç; toplandıkları evde savaşın ve iyi bir asker olmanın incelikleri öğrenecek, onları bu savaşta yer almaları için geçen tanrıların kendilerine bahsettikleri yetenekleri geliştireceklerdi. “Olimpos'un 'şanlı' tanrıları utançlarıyla yok olmak isterken sizler, hepiniz öleceksiniz. Nankör insanlık da nihayet hak ettiği sona ulaşacak. Sizin karanlığınız bizim aydınlığımız olacak. Her birinizin bedenleri insanların ayaklarının altında çiğnenecek. Sonsuz acıyı tadacaksınız.”
Pek de mükemmel olmayan hayatlarını tanrılar, canavarlar ve düşmanları eklediğinizde ortaya çıkan karmaşayı çözümlemeye çalışan ekip; bir yandan da birbirlerinin karşılaştıkları zorlukları aşmak için gösterecekleri geri döndürülemez değişimlere şahit olacak.
İncelemem:
Yine eskiden okuduğum ama bu sefer neredeyse her kelimesini ezbere bildiğim bir kitap. Genel olarak seri birkaç türe girişimdeki ilk kitaplardan olduğu için ister istemez kalbimde ayrı bir yeri var öyle ki kitabı okuduğum zamana dönüp baktığımda sadece asla elimden bırakamadığımı gece geç yatıp sabah erken kalkarak okuduğunu hatırlıyorum. Hoşuma gitmeyen yönleri de mutlaka olmuştur ama geriye dönüp baktığımda sadece iyi yönleri aklımda bu yüzden ne yorum yapsam taraflı olacak gibi hissediyorum.
Akıcı, eğlenceli bulduğum bir mitoloji uyarlaması.
Ben çok sevdim. Sonuna kadar öneririm.