"Birkaç gece için yatıya geldiğimiz, gece susasak bile 'ayıp olur' diye kalkıp mutfağa gidemediğimiz, odanın içine dolan sokak ışıkları ve kanepenin sertliği yüzünden uyuyamadığımız giriş katında bir ev, bizler de o evin tedirgin misafirleri."
"Sesimizde sendeleyen keder, gözlerimize çöken uzak bir hatıra, yaşamakla boğulmuş kör heves, aynada her sabah bir başkası ve tadı çoktan kaçmış bir akşam. Konuşmakla, yaşamakla, dinlenmekle, uyumakla geçmeyen ve geçmeyecek bir akşam.
İnsan bazen acı çekmez, bizatihi acının kendisi olur."