Yazar sonuna kadar okuyucuyu ve merakını dik tutmayı başarsa da sonuyla tatmin edemedi ne yazıkki. Yine de keyifle okudum ve tavsiye de ederim. Zaten kitap 2015 yılında ödül de almış neden aldığı çok belli beni sadece sonu rahatsız etti yetersiz kaldı gibi
Gülce Başer'in çok sevdiğim okuyup okuttuğum ilk romanından sonra sabırsızlıkla beklediğim bu ikinci roman maalesef hayalkırıklığı oldu. Kitabı 4-5 ay elimde süründürdükten sonra bitirmek için bitirdim... üzerine çok fazla cümle yazmamayayım, G. Başer okumak isteyen ilk romanını okusun, gayet keyifli bir roman.
Yanığı BulmakGülce Başer · Mylos Kitap · 202028 okunma
Yanığı Bulmak
08.05.2021
Her ne kadar devam kitabı olsa da ilk kitabı okumamanın rahatsızlığını hissetmiyorsunuz. Emekli futbolcunun kaybolması ardından onu bulmaya çalışan eşi ve ardından ortaya çıkan mafya ilişkileri. Güçlü kadın karakterler olması güzel.
Yazım hatası: 20.S.
Yanığı BulmakGülce Başer · Mylos Kitap · 202028 okunma
Aşk, intikam, kaçış, nefret, siyaset, darbe, suç… Hayatımızı doğrudan etkileyen tüm kavramlara ustalıkla yer vermiş son kitabı “Yanığı Bulmak”ta İzmirli yazar Gülce Başer. 2015 yılında “Bir Ceset Bir Söz” kitabıyla Dünya Kitap dergisi tarafından Altın Sayfa Polisiye Edebiyat Ödülü ile onurlandırılan çok yönlü yazarın ikinci polisiye kitabı ilkinin devamı olarak düşünüleceği gibi bağımsız bir eser olarak da okunabiliyor. Toplumsal konuları dışlamadan da polisiye türünde nitelikli eser verilebileceğini bu kitabıyla da kanıtlıyor Başer. Tutkular, politik oyunlar, resmi kurumlara sızan suç örgütleri, darbeler ve denemeleri öyle dengeli harmanlanmış ki hiçbiri gözümüze batmıyor. Son sayfasına kadar sürüklenerek okunacak bir yapıt arayanlar için adeta kaçırılmayacak bir fırsat. Haydi, zaman kaybetmeden Yanığı Bulalım.
“Yanığı Bulmak”, Gülce Başer, roman, Mylos Kitap, Ocak 2020, İstanbul
Yanığı BulmakGülce Başer · Mylos Kitap · 202028 okunma
Kitabın türü ne olursa olsun anlaşılmayı zorlaştıran devrik, süslü cümleler ve gereksiz yere kullanılan noktalama işaretleri beni en çok zorlayan şey. Yazarın ana dili de Türkçe ise görmezden gelemiyorum. Yarım bırakmamam için çok güçlü nedenler lazım.
O nedenlerden kitapta fazlasıyla vardı.
Kitap başlıyor. Referanslar çok güçlü. İmla hatalarını görmezden geliyorum. Hikaye ilerlerlerken birkaç yerde açık veriyor ama genel durum iyi. Kurguda yok yok. Tarikatlar, ülkenin kadınlara bakışı, devlet kademelerindeki siyasi yapılanma, başörtüsü meselesi, istihbarat ve daha neler neler. Bir ara kurgunun ilerleyiş şekli mest ediyor yalan yok ama kitap bittiğinde çözüme kavuşan birşey yok. Cinayet neden işlendi, onca karmaşa ne için hiçbirinin cevabını alamadım. Sağolsun yazar katili bulmayı kitap sonuna bırakmamış.
Buraya kadar sabredip okuduysanız teşekkür ederim :)