Güler Bilkay Aygün, Gelibolu doğumlu. İşletme Eğitimi aldı. Kamu sektöründe yöneticilik ve danışmanlık hizmetlerinde bulundu. Bir süre önce emekli oldu. İlk kitabı olan ”Bana Yalan Söylediler"i 2009 yılında çıkardı. "Ben sende Tutuklu Kaldım" ve "Kaybolan Yıllar" isimli iki kitabı daha bulunmakta. Evli ve İstanbul’da yaşamakta.
1000 KİTAP AİLESİNİN DEĞERLİ ÜYELERİ
Aşağıda linkini paylaştığım yeni kitabım Sevgiline Söyle Eve Geri Dönüyorum' u, imzalı olarak bir kişiye hediye edeceğim bir çekiliş düzenliyorum. Çekilişe katılımın şartları:
1- Bu iletiyi paylaşmak.
2- Yoruma katıldım yazmak.
Çekiliş sonucunu pazar gecesi açıklayacağım. Kargo ücretini ben ödüyorum. Katılan herkese teşekkür eder, bol şans dilerim.
Kitapları okuyup, beğeniyoruz. Peki kitaplarını beğendiğimiz yazarların sayfalarını beğeniyor muyuz? Çoğu okur bunun farkında bile değil. Sistemdeki binlerce yazardan biri de benim. Kitaplarımı okuyup beğenen dostlar, aşağıda linkini verdiğim sayfamı beğenirseniz sevinirim. Teşekkürler.
Öncelikle kitabın bana ulaşmasında büyük etkisi olan
DUA 'ya ve kitabı adıma imzalayıp gönderen ve büyük bir jest yapan sayın
Güler Bilkay Aygün 'e teşekkür ediyorum...
Kitap yazarımızın ilk kitabı olmasına rağmen gayet akıcı ve konusu diğer kitaplara bakarak değişik diyebileceğim bir romandı. Ama ilk kitap olmasının dezavantajları vardı sanki kitabın içinde çok ayrıntılı bir anlatım ile giderken birden haftaların akıp geçmesi gibi... Ama her şeye rağmen çok şaşırtıcı bir olay örgüsü vardı. Yazarımıza içten bir tebriklerimi gönderiyorum :)
Şuraya bir spoi uyarısı bırakalım...
Spoi dediysek bunlar da spoi mi siz asıl kitabın içindeki bomba spoileri görseniz =D Arkadaş ortamında olsak asıl bombaları patlatırdım ama burada bu riski göze alamıyorum daha 1k'da yapacağım incelemeler var benim =))))
Güzel ve kariyer sahibi Gül, işadamı Adnan ile karşılaşır. Adnan Gül'ü gözüne kestirmiştir tabi. Gül'de de bir nefret başlamıştır ama ne demişler büyük aşklar nefretle başlar. Gül ve Adnan arasında başlayan ve inanamayacağınız gelişmelerin olacağı bu kitabı okurken ağzınız açık kalabilir ve tam ters köşe olabilirsiniz... Keyifli okumalar herkese :)
Merhaba arkadaşlar kalemini çok beğendiğim yazarın bir kitabının yorumu ile geldim bugün
Kitabı fuarda yazarımızın elinden imzalı olarak almıştım ama bir türlü okumak nasip olmamıştı. Bugün okudum.
Kitabı okurken kendimi nostalji kokan bir yeşil çam filmi izliyorum sandım.
Sinan, küçük yaşta annesini ve babasını kaybettikten sonra İstanbul'da amcasiyla yaşamaya başlar ve daha Orta okula giderken okulu bırakmak zorunda kalır. Yıllar sonra memuriyet sınavına girip hademe olarak hastanede çalışmaya başlar ve amcasının yanından ayrılıp kendine bir göz oda tutar. İş yerinde kendini sevdirir bu akıllı, ağır başlı oğlan ve hastaneye gelen zengin bir hasta sayesinde dışarıdan okumaya başlar. Ama bu arada hastanede çalışan bir memur kıza gönlünü kaptırır. Kıza açılır ve duyduğu hakaretlerden ve assagilanmadan sonra daha bir asılır derslere o kadar çalışır ki üniversitesi mezunu olur.
Sevda, güzel bir kız ama gözü çok yükseklerde olan birisi. Zaten sırf zengin değil diye Sinan'ı reddetmişti. Ama acaba hayat Sevda'ya o istediği zenginliği sundu mu dersiniz?
Okuyup öğrenin arkadaşlar
İyi okumalar diliyorum
Kitapla kalın.
Güler Bilkay Aygün'ün sade ve doğal anlatımına hayran olmamak mümkün değil. Gerek betimlemeleri, gerek olayları anlatımı bu kadar sade ve net olunca, kitabı okumak da o derece kolaylaşıyor. Hele bir de buna yazarın, diyaloglara fazla müdahale etmeyerek , tamamen kendi doğallığına bırakmasını eklerseniz , okumanın zevki kat kat artıyor. Bütün bunlar da, kendinizi tamamen olayların akışına kaptırmanıza, hatta direk olarak olaylar, sizin gözlerinizin önünde gerçekleşiyormuş gibi hissetmenize sebep oluyor.
Kitabın konusuna gelince yazar, yine bu kitabında da günümüzde devamlı karşılaştığımız, insan ilişkileri üzerine yoğunlaşıyor ve bize bu defa kocası ile birlikte geçirdiği bir trafik kazası sonrasında hayatı tamamen değişen Hilal isimli bir kadının verdiği mücadeleyi ve çevresindekilerle olan ilişkisini anlatıyor. Tabii ki beraberinde her zaman yaptığı gibi sosyal açıdan harika ve iyiliklerle dolu mesajlar vermeye devam ediyor.
Kurgulamasını ise bilimsel olarak gerçekleşme ihtimali çok zayıf bir şey olsa da, halk tarafından zaman zaman söylentilerle gündeme getirilen gizemli bir olayın üzerinden giderek başlatıyor. Bu arada günümüzde maalesef sıkça yaşadığımız başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin en dramatik haline de kitapta ayrıca yer vererek, toplumun bu konuda duyarlı olmasına büyük katkı sağlıyor.
Her yaştaki insanın rahatlıkla ve kolaylıkla okuyabileceği bu kitabı ben, beğenerek ve keyif alarak okudum. Okunmasını da herkese tavsiye ederim.