Kendinizi dinlemeyin: Beyninizde buluttan nem kapan, vesveseli, geveze ve drama seven bir teyze oturuyor. Onu dinlemeyin. He deyin geçin. Müzik açın, kitap okuyun. Su, yatağını bulur efenim! Yarın ne giyeceğinizin planı bile bazen tutmuyor, hayatınızın geri kalanını planlamak nasıl bir ukalalık.! Kendinizi rüzgara bırakın, akıntıya karşı yüzmeyin.
Mine Söğüt bir podcastte çok eğlenceli olduğu için keşke ben yazsaydım dediği
Parfümün Dansı Çok okunduğu ve bir arkadaşım da çok beğendiği için merak ettiğim
Söyleme Bilmesinler 2008 yılından beri devam eden sevdamız Taylor Swift ile ilgili Türkçedeki 3. Kitabı da almış olduğum için mutluyum 💜 müthiş bir söz yazarına evrildi zaman içinde ve çok seviyorum 🥰 ve son olarak bence ülkedeki en iyi mizah yapan kadın olan
İlişki uğruna yapılan büyük fedakârlıklar her zaman tehlikelidir çünkü bir süre sonra yapılan bunca fedakârlık sanki çok doğalmış, o kişinin göreviymiş gibi algılanır ve değerli olmaktan çıkar. Oysa almadan vermek biz insanlara göre değildir.
Kişi her ne kadar bunları kendi isteğiyle ve karşılık beklemeden yaptığını düşünse de, iç dünyalarımız bunu kabul etmez, isyan eder. Haklı olarak hiç olmazsa takdir edilmeyi, değer verilmeyi ister. Bunu göremeyince ilişkide sorunlar başlar.
Tam bir eşitlik içinde yürüyen ilişkiler her zaman çok daha güvenilir ilişkilerdir.
– Oruçluyken saçınızı yaptırabilirsiniz, ne alakası var yahu?
– Krem sürmek orucu bozmaz tabii ki.
– Dudağınızı yaladığınızda da oruç bozulmaz.
– Diş fırçalamak orucu bozmaz. Lütfen fırçalayınız.
– Parfüm kokusu duymak orucu bozmaz, niye bozsun yav?
Ama bak mesela:
İftira etmek, yalan, hırsızlık, rüşvet, birilerini hedef göstermek, toplum içinde ikilik, ayrılık yaratmak, insanlara aşağılayıcı isim takmak, küfretmek, hak yemek, kalp kırmak, kadın dövmek filan var ya…
Bunlar sadece orucu değil, her şeyi bozar!
Bilginiz olsun...
Karacıların komutanı tatbikat sırasında bir asker çağırmış. Asker:
-"Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş.
Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş. Asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek:
-"İşte cesaret" demiş.
Havacıların komutanı bir asker çağırmış. Asker:
-"Emret komutanım" diyerek komutanının yanına gitmiş.
Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış. Daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş, asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yere çakılmış ve can vermiş. Komutan da diğerlerine dönerek:
-"İşte cesaret" demiş.
Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve;
-"Emret komutanım" demiş. Komutan;
-"Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma" demiş.
Asker;
-"Hadi lan" demiş. Komutan diğer komutanlara dönerek:
-"İşte asıl cesaret bu" demiş.
....
Asıl cesaret ülkede yaşananlara, zulümlere, zamlara, yolsuzluklara, haksızlıklara katlanarak yavaş yavaş ölüp yok olmak değil, halkın düzenini bozup, kendi düzenini sağlayanlara "HADİ LAN" diyebilmektir.