Her zaman sarhoş olmalı. Her şey bunda... Tek sorun bu... Omuzlarını ezen, seni toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için, durmamacasına sarhoş olmalı... Ama neyle? Erdemle, şarapla, şiirle...
Ne tuhaftır şu düşünce denen şey. Gözle tutulmaz,elle görülmez, sorsan tüyden daha hafiftir derler.Lakin kitap okuyan insan bir hamal kadar yorulur sırasında. Sanki cümleler birer çuval taşa dönüşmüştür de,onları kitaptan sırtlayıp beynine taşımıştır.
Algı Kalesi, kurgusu, işlenişi ve konusu itibari ile birçok kitapseverin ilgisini çekecektir sanıyorum. Gizemli olayların tam ortasında bir kütüphane düşünün ki tüm insanlık tarihinin yazılmış ve yazılacak kitaplarını içinde barındırsın ve onların hepsini okuma şansınız olsun. Kitap hakkında daha fazla ayrıntı vermek istemiyorum. İyi düşünülmüş, iyi çalışılmış bir kitap. Varoluş, rastlantı, kaos-kuantum, fizik yasaları, bilginin gerçekliği üzerine sorgulamaları var. Hak ettiği ilgiyi görmesi ümidimle tavsiyemdir.
Algı KalesiGültekin Karakuş · h2o Kitap · 2012404 okunma
Öncelikle kitabın yeteri kadar ilgi görmediğini ve bilinmediğini düşünüyorum.Bunun sebebini tam olarak bilmiyorum ama kesinlikle konusu ve ilerleyişiyle daha fazlasını hakediyor.
Başlangıçta kitap sizi küçük bir sürpriz ile karşılıyor ve aslında bu sadece bir başlangıç.Genel olarak kitabı okurken şaşırdığım kısımların az olduğunu söyleyemem. Kitabın sonlarına yaklaştığınızda daha devam etmeli diyebilirsiniz ama olayların sonuca doğru ilerleme kısmını göz önüne alırsak kitap yine de tatmin edici bir şekilde bitiyor.
Kitabı okuduktan sonra Gültekin Karakuş ile kitap hakkında yapılan söyleşiyi de okumanızı tavsiye ederim.
Algı KalesiGültekin Karakuş · h2o Kitap · 2012404 okunma