Guy Haarscher Posts
You can find Guy Haarscher books, Guy Haarscher quotes and quotes, Guy Haarscher authors, Guy Haarscher reviews and reviews on 1000Kitap.Hiç bir din eleştirilemez değildir
"Laiklikle ilgili çağdaş tartışmaların tam merkezinde olduğundan, Rüşdi Davasını da bu konuya bağlayabiliriz. Tartışmanın başında, yani İmam Humeyni'nin, Şeytan Ayetleri kitabının yazarını "ölüme mahkum ettiği" fetvayı çıkarmasından önce kitap İngiltere'de yakılmıştı. Hindistanlı Müslüman bir aileden gelen İngiliz vatandaşı Rüşdi eserini 1988 yılında yayımlamıştır. Bu kitaba uygulanan otodafe cezası ifade özgürlüğüne karşı açık bir saldın niteliğindedir. Ayetler'i yakan köktendinci Müslüman savunucular, aslında, devletin, hem İngiltere'de hem de tüm dünyada İslamla gurur duyan herkesin onurunu zedelemiş derinden yaralayıcı bir "hakaretten" Müslümanlığı koruması gerektiğini göstermek istiyorlardı. En azından görünüşte, devleti resmi olarak "laiklikten arındırma" arzusu gibi bir durum söz konusu değildi: Ayetler'in sansürlenmesi talebinin siyasetin özel bir ideolojik grup tarafından ele geçirilmesiyle hiçbir şekilde ilgisi olmadığını gösterebilmek adına, genellikle şimdi olduğu gibi, laik devlet ve insan haklarına dayanılmıştır."
Sayfa 99 - Rüşdi davası ve şeytan ayetleri
"Cumhuriyetçi laiklik, tam tersine, okulu ve devleti güçlü yurttaşlık fikrinin taşıyıcısı saymakta ve ahlaki değerler konusundaki inisiyatifin toplumca tamamen massedilebileceği fikrini kabul etmemektedir. Hiçbir etnik yönü olmayan cumhuriyetçi yurttaşlık fikri, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik temeline dayanmakta olup, her ne kadar en iyi kendi içinde sonuç verse de, Fransız ulusuna mensup ve böylesi bir projeye dahil olmak isteyen herkese açık, evrensel bir birliğe dönüşmüştür."
Sayfa 88 - Dost Kitabevi
Karl Marx
"Dinsel sefalet hem gerçek sefaletin ifadesi hem de gerçek sefalete karşı bir başkaldırıdır. Din, bunalan varlığın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz bir dünyanın ruhudur. Din halkın afyonudur... Din eleştirisi, dini bir hale olan gözyaşı vadisinin eleştirisini tohum halinde içinde taşır."
Din karşıtı laikleştirme siyaseti :)
"Fransa'da, 1880'li yıllarda (okulların laikleştirilmesi) ve XX. yüzyılın başlarında (devletin bizzat laikleştirilmesi) Kilise'nin sadece kilise karşıtı değil, aynı zamanda din karşıtı, rasyonalist ve özgür düşünürler dalgasıyla karşı karşıya kaldığını hep belirttik: pozitivizmin sonucu, dini sadece politikadan uzak durmaya zorlamak, yani özgül bir inançla "herkese ait olan şey" arasındaki çatışmayı sonlandırmak değil, onu -demokratik modern fikirlerle asla uyuşmayan Eski Rejim'in canlanması gibi- geçmişe ait bir şey gibi görmek olmuştur."
Sayfa 80 - Dost Kitabevi
Protestanlık
"1975 tarihli İsveç anayasası vicdan özgürlüğünü teminat altına almaktadır. Lutherci Evanjelik Kilisesi, 2000 yılında yürürlüğe giren kilise-devlet ayrılığına kadar resmi kiliseydi. Kiliseler halen devletten sübvansiyon almaktadır."
İsveç
Haklı
"Siyasi partiler özel bir dine ait isim ve sembolleri kullanamazlar. Sendikaların dini kuruluşlardan bağımsız olması gerekmektedir."
Sayfa 64 - Dost Kitabevi - Portekiz
"Hiçbir din devlet dini olmayacaktır."
Sayfa 61
"İran'daki İslam Devrimi sırasında türban takmaya zorlanan veya 2001 sonbaharındaki Amerikan müdahalesine kadar Taliban yönetimi altında yaşayan kadınlardan bahsetmiyorum. Bizde de sorunlar var: Fransa'daki "Ne fahişe ne madun" (Ni putes ni so umises) hareketi kendilerini "ikinci sınıf vatandaş" durumuna sokan bir ortamdan kaçmaya çalıştıklarında bazı Müslüman genç kızların -şiddet, ırza geçme ve cinayet dahil olmak üzere- nasıl korkutulduğunu göstermiştir."
Dini gericiliğe geçit vermeyin kısaca
Kademeli dinselleştirmeye izin verilmemeli ve karşısı alınmalı
"Görüleceği üzere, başörtü konusunu bünyesinde katı İslamcıları barındıran geniş bir mücadele ortamından ayrı düşünmek oldukça naif bir davranış olacaktır: seküler bir görüş dayattığı, dolayısıyla Müslümanlık karşıtı olduğu varsayılan laikliği "alaşağı" etme iradesi söz konusudur."
hem laik hem müslüman olunmaz kısaca
İslam ve laiklik
"Oysa, bu konu da iki görüş vardır. Bunlardan geleneksel laikliğe yakın olanı, ayrılıkla ilgili müsamahasız görüşten yola çıkarak, okulda türbanı kesinlikle reddetmektedir: din özel yaşam içerisinde kalmalıdır. Açıklıktan yana olanların "ılımlılık" argümanına (aslında, söz konusu olan sadece bir örtü meselesi değildir), "katı" laik taraftarlarınca başörtüsünün sadece bir başlangıç olduğu görüşüyle karşılık verilmiştir: bu hakkı elde ettikten sonra beden eğitimi derslerinde kız ve erkek öğrencilerin ayrılması ve, daha da vahimi, özgün bazı derslerin talep edilmesiyle (özellikle Haçlı Seferleri vb. konularda "Müslüman bakış açısının" esas alınması) ilgili baka talepler de gelecektir."
Sayfa 45 - Dost Kitabevi