“Seni karanlık yanınla, kâbuslarınla karşıladım. Birçok insan onları gizlemeyi sever, bense aşikâr etmeyi. Acıları iyileştirmenin yolu onlara dokunmaktır.
Düşlerimizin en mahrem sokaklarında dolaşıp kâh bir dilenci kâh muhtaç bir ihtiyar gibi bizden yardım istedi. Rüyalarımızın ıssızlıklarında karşımıza çıkıp aynı cümleyi tekrar ediyordu, ’Yaşamak için biraz nefes ver.’