Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Güzide Ertürk

Güzide ErtürkLoretta yazarı
Yazar
7.8/10
26 Kişi
100
Okunma
8
Beğeni
1.503
Görüntülenme

Güzide Ertürk Gönderileri

Güzide Ertürk kitaplarını, Güzide Ertürk sözleri ve alıntılarını, Güzide Ertürk yazarlarını, Güzide Ertürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Ege'nin sularının çekildiği bir köy burası Yosunlu Köy.  Biraz soluklanalım istiyoruz mis kokulu incir ağaçlarının gölgesinde. Geçmiş zamandan gelen savaşçı Elmados'la selamlaşıyoruz. "Kazandık mı?" diye soruyor, masalın sonuna kadar bilmediğimiz sorunun cevabını. Sevim'in Ege'nin dingin ama bir sarmaşık gibi saran yosunları ile denizi hep korkutuyor gözünü bunca yaşına bunca yaşadıklarına rağmen. Simurg ve Lilith etkilemiş tüm yaşamını. En filozof belki de İnci Satıcısı. Bilinmez bir gizeme götüyor okuru. Ve Azra, bu yosunlu çöl olmuş köyde yıllar sonra meydana gelecek Med ile Sevim'i korktuklarıyla yüzleştirecek ve ona yüzmeyi öğretebilecek mi acaba? Masalsı diliyle efsunlu bir kurgu. Kıvamında bir lezzetle okurunu bekliyor. Yazarın ilk romanı denemeyecek kadar başarılı ve akıcı. Keyifle okudum. Fantastik kurgusu ve büyülü anlatımıyla okurlarını kucaklamayı başarıyor. Yolu açık, okuru bol olsun.
Kül Ormanı
Kül Ormanı
Güzide Ertürk
Güzide Ertürk
Kül Ormanı
Kül OrmanıGüzide Ertürk · Ketebe Yayınları · 20247 okunma
Ege ta ufkun oraya kadar çekildi. Onu yanı başımda görmeden nasıl yaşayabilirim ki?
Sayfa 101 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geç kaldım. Masada yarım bırakılmış çaylar. İçlerinden biri "yıkıl git" kahvesi bile içmiş. Kahve kokusu duvarlarda. Koltukların üzerine örtüler serilmiş. Kapalı perdeler gün ışığı sızdırmıyor. Halılar yerden toplanmış. Ev sessiz. Kaçırmışım yolcuları. Sokak kapısının önündeki bıçkın bekçi sigarasından bir nefes alıp, "Biraz önce gittiler," dedi, "
. . Aslında uzak bir zamanaydı özlemleri. Geçmişe ya da geleceğe. . .
"Bugün de sen unutulacaksın."
"Allah: "İşte böyledir, ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unutmuştun, bugün de öylece unutulursun,' der." (Tâhâ, 126)
Reklam
Selam ey Araf ehli
-dedi sultan, "bu dağın eteklerinde kaybolduğun belli. Ne arıyorsun?" Sultan cennet ehlindendi. Bir an rahatladım ve "cübbemi kaybettim," dedim. "Kabuğuna bu kadar düşkün bir adam daha önce hiç görmemiştim," diye cevap verdi sultan, "bir zamanlar ben de Allah'ı gösteriş- li kıyafetler, altın tahtlar arasında arıyordum. Ta ki sarayımın çatısında develerini arayan bir meczuba kulak kesilinceye kadar. Yanlış şeyi, yanlış yerde arıyorsun. Kabuğunun peşine düşeceğine, ondan kurtulduğuna sevin!" dedi ve söyleyeceklerimi dinlemeden kafilesini arkasına takıp gitti.
"Tuzaklar dünyada kaldı. Cehennemde her kul yalnızlığıyla baş başadır," dedi iblis, "
Cehennemden bile firar edebileceğini düşünen bir cahile kim uzatırdı imdat elini!
Cehennem
Cehennemin yedi kapısından geçip yedi katını dolaşan nehir kan rengindeydi. Fokur fokur kaynıyor, kirli ve pis kokulu bir buhar yayıyordu. Çatık kaşları, kıvırcık sakallarıyla bir Zeus heykeli yüzüyordu içinde. Bir zamanlar bembeyaz olan mermer kapkara bir kömür parçasına dönüşmüş, alev alev yanıyordu. Bir He- ra heykeli de fokurdayan suyun içinde kararmıştı. İsa- Meryem ikonları; Lat, Menat, Uzza putları; yağda kavrulmuş irmik tatlıları; un kurabiyeleri; haçlar; kutsal taşlar, uğur paraları; dilek mumları; yeryüzünde boş yere adak adanıp secde edilmiş ne kadar cisim varsa, hepsi nehri doldurmuştu. Kömüre dönüşen bu lanetli nesneler kızgın suda sürükleniyor, uğranmadık bir köşe bırakmıyorlardı cehennemde.
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.