H. L. A. Hart sözleri ve alıntılarını, H. L. A. Hart kitap alıntılarını, H. L. A. Hart en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kraliyet Ölüm Cezası Komisyonu'na yaptığı sunuşunda, Lord Dennign şöyle demiştir:
"Ağır suçların cezalandırılması, bunlar için yurttaşların çoğunluğu tarafından duyulan tepkiyi uygun biçimde yansıtmalıdır. Cezalandırmanın amacını, caydırıcılık, iyileştiricilik, ya sa önleyicilikten ibaret olarak görmek bir hatadır. Herhangi bir cezanın nihai meşruluğu, onun caydırıcı olmadı değil, toplum tarafından bir suçun vurgulu biçimde suçlanmasıdır ve bu açıdan bakıldığında, bugün geçerli olan zihniyete göre herkes için en vurgulu suçlamayı, yani ölüm cezasını, gerektiren bazı suçlar vardır."
Sadece, bu dayatılan bir ahlak olduğu için, benimsenen ahlakının toplum tarafından hukuken dayatılmasının kendisini meşrulaştıracak hiçbir argümana ihtiyaç duymadığı elbette ileri sürülebilir.
Bir toplumun ortak ahlakından herhangi bir sapmanın onun varlığını tehdit edeceği, kanıt olmadan, ancak bir toplum için neyin varlığını sürdürmek anlamına geldiğine ilişkim bu saçma ölçüte dayanılarak ileri sürülebilir.
Suçlar arasındaki ahlaki farklılık cezaların derecesine yansımalıdır ilkesine önem atfedilmesinin, söz konusu cezanın amacının "toplum için tehlikeli" fiilieri önlemenin yanı sıra "ahlaksızlığın ağır biçimlerine bir eziyet olmak" olduğunu gösterdiğini ileri sürmüştür. Eğer ceza hukukunun amacı, "doğruluğu özendirmek" ya da "ahlaksızlığı önlemek" ise (ya da bunları içeriyorsa) , ahlaksızlığı, sadece belli kendini koruma için gerektiği kapsamda değil, genel olarak ahlaksızlığın kötü bir şey olduğu gerekçesiyle kontrol altına almalıdır.
Bir cinsel ahlak kuralını dayatan yasalar söz konusu olduğunda, bu, özel öneme sahiptir. Bunlar, aşırı derecede ıstırap yaratabilirler. Hem cinsel dürtülerin bastırılmasında ortaya çıkan güçlükler ve hem de bastırmanın sonuçlan, “adi” suçlardan kaçınmada ortaya çıkanlardan çok farklıdır. Cinsel dürtülerin aksine, çalma ya da yaralama, hatta öldürme dürtüsü, ruhsal açıdan anormal olan küçük bir azınlığın söz konusu olduğu haller dışında, günlük yaşamın yinelenen ve ihtiyaç duyulan bir parçası değildir. Bu suçları işlemdürtüsüne direnmek, cinsel dürtülerin bastırılmasının aksine, bireyin duygusal yaşamının, mutluluğunun, ve kişiliğinin gelişmesini ya da uyumunu etkileyecek bir şey değildir.
Mühür, sıcak balmumu için ne ise, hukukun hükmü de kamunun herhangi bir suça ilişkin ahlaki kanaati için odur. Hukukun hükmü, geçici bir kanaat olarak kalabilecek bir şeyi, kalıcı, nihai bir hükme dönüştürür ...
Belli bir davranışın ortak standartlara göre ahlaka aykırı olması, bu davranışı hukuk tarafından cezalandırılabilir kılmayı meşrulaştırmaya yeterli midir?