Görmek ve düşünmek gerekiyor. İdam edenle aç bırakan, işkence yapanla hapse atan, yasa koyanla uygulayan, darbe yapanla katliam yapan hep aynı kapıya çıkıyor. Birleşiyor. Birilerinin çıkarı için, birileri yok ediliyor.
"Belirli tesislerdeki işçiler bir yandan özyönetimi öğrenirken, bir yandan da kendilerini, fabrikaların özel kişilere ait olması sisteminin yıkılacağı ve üretim araçlarının işçi sınıfına devredileceği güne hazırlamaktadır."
"Bütün merkezlerde -fabrika, firma, imalathane, büro, vardiya çalışması, sanayi ve bölgesel birlikler- iş anlaşmasında belirtilen maddelerde yazılı olan işçilerin çıkarlarını korumak için güncel mücadele sürdürmek durumdadır.
"Fabrika komiteleri, her ne kadar ekonomik taleplerle ortaya çıkmış olsalar da, bir özörgütlenme, işçilerin doğrudan denetim ve yönetim organları olarak görülür."
"Seki saatlik mesai, parça başı ödeme yerine, günlük ücret, kadınlara eşit ödeme, işçilerin üzerlerinin aranmaması, yemek pişirmek için sıcak su, kantin ve tuvalet kurulması, fabrikalarda havalandırma yapılması, işçilerin değil, şirketin alet edevat sağlaması, ücretlerin haftalık ödenmesi, çocukların çalıştırılmaması, yönetimin işçilere nazik davranması, işten çıkarılması halinde iki haftalık ücret verilmesi, ücret artışı..."