Hafız Cemal

31 Çekmenin Belaları author
Author
0.0/10
0 People
1
Reads
2
Likes
1,027
Views

About

Bir Kıbrıs Türkü olan Hâfız Cemal, 1874’de Baf’ta doğar. Orada ilkokulu ve Darülirfan medresesini bitirir. Küçük yaşta Kur’ân-ı Kerim’i hıfzettiği için isminin önüne “Hâfız” unvanı eklenir. Ailesini erken yaşta kaybeden Hâfız Cemal dayısıyla birlikte Beyrut’a gider, burada okuduğu Kur’ân-ı Kerim ve güzel sesiyle Beyrut Valisi Aziz Efendi’ye tavsiye olunur. İstanbul’a gönderilir, Çengelköy Tıbbıye İdadisi’ni ve 1910’da Askeri Tıbbıye’yi bitirir. Dr. Hâfız Cemal (Lokmanhekim),1967’de vefat etmiştir. Ölümünden sonra eşi Sabiha Lokmanhekim bütün malvarlığını bir vakıf kuruluşu için bağışlar ve bununla “ Dr. Hafız Cemal Lokmanhekim ve Eşi Sabiha Lokmanhekim Sağlık Vakfı” kurulur
Full name:
Dr. Hafız Cemal Lokmanhekim
Birth:
Baf, 1874
Death:
İstanbul, 1967

Readers

2 readers liked.
1 readers read.
Reklam

Quotes

See All
Freud, Jung işinize bakin koçum =D
Türkiye ve Mısırda, İngiltere ve Amerikada, Almanya ve Fransada, İsviçre ve Rusyada, İtalya ve Japonyada ve daha birçok milletlerin timarhanelerinde yapılan istatistiklerden anlaşılıyor ki: şifahanelere giren delilerin geçmiş hayatlarında neler yaptıklarını, ne gibi fena işlerle uğraştıklarını ve ne tarzda suiistimalde bulunduklarını sordukları zaman yüzde 80-85 inin ispirtolu içki ve frengi kurbanları ve yüzde 2-3-5 kişinin de küçük yaştan itibaren başlayarak mütemadiyen abaza çeke çeke deli, divane oldukları belirmektedir. Fakat hiç şüphe yok ki, birtakım muvakkat deliler, ayık oldukları zaman soruya çekilirlerse birtakımı vardır ki 31 çektiklerini ikrar etmeği utanırlar. İşte bu sebepten ötürüdür ki zırdeli, zırzır deli olarak, tımarhaneye mihman, misafir olan abazacıların tam sayısı, hakkile belli olamaz.
Sayfa 16 - Milli Mecmua Basımevi, İstanbul, 1943.Kitabı okudu
hanımlar sizi de es geçmemiş hocamız
Elleriyle oynayan kızlar ve gençler bu fena âdete devam ede ede tiryaki olurlarsa değil yalnız gençliklerinde, orta çağda ve ihtiyarlıklarında bile rahat edemezler. Çünkü bu yolda vücutların ve sinirlerini harap ve berbat edenler, eğer sağ kalıp ihtiyar olurlarsa, bedenlerini bit, pire, kehle, tahtakurusu, sivrisinek sarmış gibi, daima kaşınıp dururlar. Uyuz olmuş gibi bütün gece kaşınırlar. Ve uykusuzluktan ötürü vücutlarını harap ve perişan ederler. Halkın bazıları, ihtiyarlığa mahsus olan bu kaşıntılara (ihtiyarlık illeti!) derler. Halbuki vaktile bu fena âdetle kendi vücutlarını hırpalamayan insanlarda bu kaşıntı olmuyor.
Sayfa 9 - Milli Mecmua Basımevi, İstanbul, 1943.Kitabı okudu
Reklam
Reklam