Hakan Ergül

"Medya Ne Ki... Her Şey Yalan!" yazarı
Yazar
Editör
7.9/10
9 Kişi
30
Okunma
3
Beğeni
1.985
Görüntülenme

Hakan Ergül Gönderileri

Hakan Ergül kitaplarını, Hakan Ergül sözleri ve alıntılarını, Hakan Ergül yazarlarını, Hakan Ergül yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mutfak
İnsandan kaynaklanan her tür belirsizliğin ve istenmeyen sonuçların ortadan kalktığı insanın denetimini ve hareketini minimuma indiren teknolojik aletler, evin içinde özellikle de mutfakta kendi yaşam alanlarını yaratmıştır.
Gündelik yaşam
Gündelik yaşam, insanların kendilerini rahat ve mutlu hisset­tikleri ve kendilerine biçilmiş rolleri oynadıkları, bildik bağlantılar ağından başka bir şey değildir.
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
Teknoloji
Benzer bir biçimde, cep telefonu teknolojisi, kullanıcısını, kullanıldığı her anda -örneğin ko­ nuşma esnasında, mesajlaşma ya da telefonun oyun konsolu gibi kullanıldığı anlarda- fizik mekândan ve çevresinden ayırır, başka bir karma mekâna, dijital, sanal ve gerçek olanın bir ara­ da bulunduğu bir alana doğru harekete geçirir.
Sayfa 262Kitabı okudu
Hacı Bektaş Veli, Anadolu’daki Türk birliklerini birada tutmak, Anadolu insanını aydın­latmak, kendi öz varlıkları ve benlikleri hakkında onları bilgilendirmek ve bunu yaparken de on­ların kendi dilleri Türkçeyi kullanarak öğretilerini insanlara aktarmıştır. Bu öğretilerini, “Dört Kapı ve Kırk Makam” prensipleri çerçevesinde sunmuştur (Yalçın, 2010, s. 41). Dört kapı: Şeri­at, Tarikat, Marifet ve Hakikat’tir. Şeriat (dinin yasaları); Hazreti Muhammed’e biat eden ve ona tabi olan bütün inananların uyması gereken birinci ibadet şeklidir. Tarikat (tasavvuf yolu); Hz Peygamber ve Hz Ali ile Ehl-i Beyti’ne gönülden bağlanıp riyasız onlara tabi olanların yoludur. Marifet (irfan) ve Hakikat (tanrısal gerçeğin yaşamda tecellisi); Tarikat kapısından giren kişinin buradaki edep, erkân ve kırk makama tam uyarak, hizmet ve davranışları ile marifete ve sırr-ı ha­kikate ulaşmadır. Her bir kapı ise 10 makamdan oluşmaktadır. Bu makam­larda ilim irfan öğrenmek, nefsi köreltmek, tamahkâr olmak, şefkatli ve merhametli olmak, meslek edinmek, evlenmek, bir mürşide mürit olmak, alçakgönüllü olmak, incitmemek gibi insa­nın erdem ve ahlâkını simgeleyen buyruklar yer almaktadır .
Sayfa 166Kitabı okudu
Televizyon
Bütün bu simgelerin arasında en dikkat çekici olanlarından biri ise televizyonun üzerinde­ ki dantel örtüdür. Televizyonu kirlenmeden koruyacak, güzelleştirecek olan bu dantel, aynı za­manda televizyonu evin diğer pek çok eşyasından farklı olarak daha dikkatle korunması gereken bir nesne olarak “kutsal”laştırmaktadır. Böylelikle, tıpkı Lıster ve Wells’ın (2002) de sözünü et­tiği gibi, çözümlenen imge, kültürel “niyet”i anlamak için de kaynak oluşturmaktadır.
Sayfa 146Kitabı okudu
Milliyetçilik
Türkiye’de milliyetçilik, tüm dönemlerin belirleyici politik ideolojileriyle yan yana var ol­muş bir ideoloji olmakla birlikle, 1980 askeri darbesinin politik ve gündelik hayatta yarattığı kı­rılma ile beraber, muhafazakârlıkla ayrılmaz bir biçimde eklemlenmiş, ideolojiler üstü bir norm pozisyon edinmiştir. Devlet söylemine egemen olan Türk-İslâm sentezi ideolojisinin yarattığı po­litik atmosfer, 1990’larla birlikte ırkçılığın ’’sıradan”, “merkezi“ bir politik düşünce ve eylem ola­rak gündelik hayatlarımızın içine yerleşmesine neden olmuştur. 1990’h yıllara özgü milliyetçilik, Kürt meselesinin boyut değiştirmesiyle oluşan iç savaş atmosferi içerisinde şekillenmiştir. Tam da bu yıllarda yaşanan ekonomi-politik sorunlar, Avrupa Birliği’ne giriş sürecinin yarattığı toplum­ sal ruh hali ve tabii ki Kürt meselesi dolayısıyla “birlik beraberliğe yönelik” tehdit algısı ve teyak­kuz hali, başlangıçtan bu yana milli kimliğin biçimlenmesinin temel unsuru olan “beka kaygısını” beslemiştir. Bu sayede milliyetçi söylemler, çoğullaşmış, başka ideolojilerle eklemlenme yoluyla yaygınlaşmış, popülerleşmiş ve resmi söylem alanının vazgeçilmez unsuru olma konumuna terfi etmiştir. Milliyetçilik, 1990’lı yıllarla birlikte politik hayat içerisinde radikal ve söylemsel olarak sınırları belli bir politik akım olmaktan çıkmış, kapsamını ve pratik alanını genişleterek varolma­ ya başlamıştır. Gündelik hayat içerisinde, her tür ekonomik sınıfa dahil insanın söylemine angaje olmuş, her türlü yaşamsal deneyimi çerçeveleme kudretine sahip bir anlatılama pratiği olarak gö­rülmeye başlamıştır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.