Haldun Gülalp

Kimlikler Siyaseti yazarı
Yazar
7.9/10
10 Kişi
33
Okunma
0
Beğeni
1.124
Görüntülenme

Haldun Gülalp Gönderileri

Haldun Gülalp kitaplarını, Haldun Gülalp sözleri ve alıntılarını, Haldun Gülalp yazarlarını, Haldun Gülalp yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
200 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Sivil itaatsizlik Cogito dan geldigim bir kitap.Ozellikle Ak partinin buralara gelme surecini merak ettigim icin okudum.Tepeden inme baskilarin her zaman bilinmeyene gittigini akademik bir anlatiyla anlayabiliyoruz.Kucumsenen ,yok sayilan halk her zaman "kendince"bir cikis yolu buluyor ve bu yol ongorulemiyor ve tarihten silinen kendi cikarlaribi savunan siyasi partiler ardindan bakiyor.Kesinlikle tavsiye ederim,okunmali...
Kimlikler Siyaseti
Kimlikler SiyasetiHaldun Gülalp · Metis Yayıncılık · 201415 okunma
Bulaç, "bizim" (yani Müslümanların) inancımıza göre, kadınların başlarını örtmeleri gerektiğini belirtir. Ama, diye devam eder, bu bize başka dinlerden olan kadınların da başlarını zorla örtme hakkını ver- mez, çünkü İslam diğer inançları ve insanların inançlarını seçme öz- gürlüğünü tanır. Ayrıca, diye ekler, bütün kadınların başlarını örtme- sini istemek, bütün inanan kadınları başlarını açmaya zorlayan laikle- rin tavrından farklı bir şey olmayacaktır (Bulaç, 2001: 96). Ne var ki bundan sadece birkaç sayfa sonra, Bulaç, hiç de bu kadar hoşgörü içermeyen bir başka örnek verir. Hıristiyan inanışına göre, der Bulaç, şarap İsa'nın kanını temsil eder. Bu yüzden "biz" bir Hıristiyana şarap içmeyi yasaklayamayız. Ama biz alkol tüketmeyi bir günah saydığı- mız için, bu hareketin kendi kamusal yaşamımızı bozmasına veya tehdit etmesine izin veremeyiz. Eğer kamusal alan sadece bütün top- luluklar tarafından iyi olarak kabul edilen şeyleri içerecekse, hükü- metten bizim günah olarak gördüğümüz faaliyetleri engellemesini ta- lep edebiliriz. Ama eğer, diye ekler Bulaç, "onlar" bizim günah say- dığımız bir faaliyeti kamusal alana taşımakta ısrar ederlerse, o zaman barış içinde bir arada yaşama projesini ihlal etmiş olurlar (Bulaç, 2001: 100
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Dolayısıyla onların maddi çıkarları statü hiyerarşisinde- ki konumlarıyla ilgilidir. Ana toplumsal sınıflar arasındaki ayrım üre- tim araçları üzerindeki mülkiyet anlamında parasal sermaye tarafın- dan belirlenirken, profesyonel ara kesimin katmanlaşmasını belirle- yen şey "kültürel" sermayedir. Kültürel sermayeye dayanan statü kat- manlaşması, genelde toplumsal olarak içine kapanma yoluyla gerçek- leşir. Yani, "sizden olmayanı" aranıza almayarak, sahip olduğunuz kültürel sermayeye dayalı statünüzü korumaya çalışırsınız. Kimlik hareketlerinin oluşumundaki temel ivme, buna meydan okuyabilecek bir karşı-kültürel dayanışma ağının örülmesi çabasıdır. Postmodern durumun bir göstergesi olarak kabul edilen kültür savaşları, en azın- dan kısmen bu statü mücadelesinden kaynaklanır
Sayfa 126Kitabı okudu
Postmodernizmin yükselişi bazılarınca iyimserlikten kötümserliğe doğru düşünsel bir geçiş olarak yorumlanmıştır. Gerçekten, radikal bir söyleme sahip olsa da, nihilistik yönü dikkate alındığında, post- modernizmin aslında bir karamsarlık ifade ettiği söylenebilir. Post- modernizm insanın akıl ve yeteneklerine olan inancın çöküşünü içe- rir. Siyasal açıdan bu karamsarlık, toplumsal değişimin gerekli ve ola- naklı olduğu yönündeki modernist inançtan ilerici toplumsal deği- şimlerin artık mümkün olmadığı inancına, dolayısıyla bir anlamda bi- reysel rekabete dayalı piyasa sisteminin kaçınılmaz ve değişmez ol- duğu inancına kayışta ifade bulmaktadır. Postmodernistler kapitaliz- mi eleştirmezler; kapitalizm kavramını bile kullanmazlar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Demokrasi,tam oturmayan elbise...
DEP Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılırken Refah bu partiye hiçbir ilgi östermemişti; daha sonra Refah kapatılırken ve yöneticileri "demokratik" yasalar çıkartıp mahkeme kararını geçersiz kılmak için diğer partilerden destek isterken de kendileri hiçbir ilgi görmediler. Refah, kapatıldıktan sonra daha demokratik bir tavır ta- kınmaya çalıştı, ama daha önce devlet içindeki mafyaya karşı çıkan halkın girişimine destek vermeyerek önemli bir demokratik fırsatı kaçırmıştı. Refah'ın stratejisi siyasal yapıyı değiştirmeye değil, mevcut dev- let aygıtını ele geçirmeye yönelikti. Refah da Fazilet de siyasal hak- Mar konusuna oportünist ve ayrımcı bir şekilde yaklaştılar. Haklar, kendi uyeleri ve destekçileri için isteniyordu, ama karşıt ya da farklı görüştekilere çok görülüyordu. Refah da Fazilet de ne daha katılımcı bir siyaset ne de siyasal özgürlükleri genişletme mücadelesine yara- yacak bir dil oluşturabildiler. Bunun yerine siyasi oyunlarla devlet ik- tidarının kurumlarını ele geçirmeye odaklandılar. İslamiyet ile demokrasi uyumsuz olmayabilir; ama Türkiye'deki İslamcı siyasal parti demokratik bir kültürün gelişmesine katkıda bu- lunmamıştır. Refah Partisi'nin ne ölçüde demokratik olup olmadığı konusunu değerlendirmek için bir din olarak İslam'ın özelliklerinden ziyade, Türkiye'nin siyasal kültüründeki demokratik bilinç yetersizli- ğine bakmak daha doğru olur.
Sayfa 114Kitabı okudu
Dinin Siyasallasmasi/Kemalizmin Dinlestirilmesi
Türkiye'de Kemalizm ile İslamcılık arasındaki çekişmenin bir kaynağının İslamiyetin siyasallaştırılması olduğunu daha önce belirt- miştik. Fakat bunun bir diğer kaynağı da Kemalizm'in bir tür din gibi yorumlanmasıdır. Türkiye'de ulus-devletin yaratılması sırasında din kamusal alanın ve siyasetin merkezinde yer alıyordu. Kemalizm ken- dini din tarafından işgal edilen bu merkezi alana sokmaya ve dini de özel alanla sınırlı tutmaya çalıştı. Kemalizm'in din ile ilgili projesi, inancı kişisel bir konu haline dönüştüren Protestan devrimini Türkiye şartlarında yinelemekti. Kemalizm bunu, dinin siyasi rolünü baskı al- tına alıp kamusal görünümünü devletin düzenleyici eline bırakarak yapmaya çalıştı (bkz. Keddie, 1997). Dolayısıyla Türkiye'de siyasal sekülerleşme, düşünsel sekülerleşmeyi dışlayan bir biçimde gerçek- leşti; çünkü kutsal ve sorgulanamaz olan İslami doğruların yerini yi- ne kutsal ve sorgulanamaz olan Kemalist doğrular almıştı. Bu durum, Türkiye'de demokrasinin kurulması ve sürdürülmesi konusunda so- runlara yol açmıştır.
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.