Halil Burak Sakal

Başka Bir Dünya Savaşı author
Author
10.0/10
2 People
8
Reads
1
Likes
1,458
Views

Oldest Halil Burak Sakal Quotes

You can find Oldest Halil Burak Sakal quotes, oldest Halil Burak Sakal book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bütün insanlar ömürlerini tüketir ve ölürler, bu doğaldır. Ama hiçbir yerde insanlar, Rusya'da olduğu kadar korkunç ve saçma bir hızla ömürlerini tüketmezler. Maksim Gorki, 1916
Yabancı bayraklar altındaki muharip soydaşlar...
İkinci Dünya Savaşı'nda dünyanın neredeyse bütün büyük devletleri, en verimli beşerî, iktisadî, fikrî ve teknolojik kabiliyetlerini, tek bir amaç uğruna kullandılar: Birbirlerine karşı giriştikleri acımasız mücadelede, karşı tarafı tamamen yok etmek için. Bu mücadele sırasında yüz binlerce Türkistanlı birçok cephede, farklı ülkelerin askerlerine karşı ve farklı üniformalar içinde savaşmak zorunda kalmışlardır. Onlar, büyük güçlerin çarpışmasının merkezinde, kendilerini bu mücadeleden tamamen farklı, başka bir dünya savaşı içinde bulmuşlardır...
Reklam
Bütün insanlar ömürlerini tüketir ve ölürler, bu doğaldır. Ama hiçbir yerde insanlar, Rusya'da olduğu kadar korkunç ve saçma bir hızla ömürlerini tüketmezler. {Maksim Gorki, 1916} Rusya'da BOLŞEVİK İKTİDARI, Kasım 1917'de başlar. Bolşeviklerin önderi Vladimir İlyiç Lenin'in ardından ülkede yönetimi ele geçiren Yosif Stalin, baskıcı bir siyaset izleme yolunu seçmiş, ülke içindeki her türlü muhalefeti ve muhalefet potansiyeli olan tüm çevreleri zaman içinde bertaraf etmiştir. Stalin'in yıllar geçtikçe şiddeti artan bu baskı rejimi ve uyguladığı politikalar, Sovyetler Birliği'nin içinde ve dışında ciddi muhalefete ve eleştirilere maruz kalmıştır. Stalin iktidarının Sovyetler Birliği içinde karşılaştığı ilk ciddi ve açık muhalefet, dönemin Rusya'sında Lenin'den sonra gelen en önemli ideolog ve politikacılar tarafından yapılmıştır. Bunlar arasında öne çıkan, Lev Trotskiy, Lev Borisoviç Kamenev ve Grigori Yevseyeviç Zinoviyev gibi komünistlerin muhalif duruşudur. Stalin, bu muhalefeti bastırmak üzere ilk önemli adımı, Trotskiy’i 1929'da sürgüne göndererek atacaktır. Trotskiy kadar şanslı olmayan Zinoviyev ve Kamenev ise, göstermelik mahkemelere çıkarılarak yargılanmış ve 1936'da idam edilmiştir.
Büyük Vatanseverlik Savaşı
Sovyetler Birliği'nin dışında, Sovyet rejimine karşı çeşitli muhalif topluluklar meydana getireceklerdir. Varşova, Berlin, Paris gibi Avrupa kentleri, Sovyetler Birliği'ne yönelik dış muhalefetin başlıca merkezleri olmuştur. İkinci Dünya Savaşı başladığında, işte bu muhacir toplulukların Sovyet rejimine karşı muhalefetleri önemli bir unsur olarak ortaya çıkmıştır. Savaş başlayıp Almanlar Sovyetler Birliği üzerine saldırdığında bazı Alman liderleri bu kişi ve topluluklardan faydalanmak istemiştir. Başlangıçta bunlar, Almanlarla işbirliği yapmakta çekingen davranmıştır. Ancak Almanlar Doğu Cephesi'nde ilerledikçe Alman Ordusunun elindeki savaş esirlerinin sayısı artmıştır. Muhacir muhalefet liderleri, kendi milletlerine mensup savaş esirlerinin içinde bulunduğu kötü şartları da göz önüne alarak bir süre sonra Almanlarla işbirliği yapmaya ikna olmuşlardır. Aynı şekilde, çok azı dışında Alman yetkililer de başlarda muhalif gruplar ile yakınlaşmaktan imtina etmişlerdir. Ne var ki, savaşın ilerleyen günlerinde bu durum hızla değişmiştir. Birçok devletin tarihinde olduğu gibi, Sovyetler Birliği'nin tarihinde de İkinci Dünya Savaşı'nın ayrı bir yeri vardır. Hem Sovyetler Birliği hem de Sovyetler sonrası Rus tarih yazıcılığında bu savaş, Büyük Babavatan! Savaşı (Velikaya Ataçestvennaya Vayna) olarak adlandırılmaktadır. Sovyet Ordusunun, ülke topraklarını işgal eden Alman kuvvetleri karşısında çok ağır kayıplar vermiş olmasına rağmen, bu muazzam saldırıyı durdurarak Almanları bozguna uğrattığı İkinci Dünya Savaşı, Sovyetler Birliği halkları arasındaki birlik duygusunu perçinlemiştir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Sovyetler Birliği ile Almanya arasındaki muharebelerde (1941-1945) Sovyet Ordusunun milyonlarca askeri, Almanlar tarafından savaş esiri olarak ele geçirilmiştir. Savaşın ilerleyen safhalarında, bu savaş esirlerinden yaklaşık bir milyonu Sovyetler Birliği'ne karşı Alman saflarında savaşacaktır. Savaş sırasında Stalin rejiminin karşılaşmış olduğu bu muhalefet hareketi üzerindeki tartışmaların önemli bir kısmı, Almanlarla işbirliği yapan bu muhaliflerin ve Alman tarafına geçen Sovyet askerlerinin "vatan haini" olup olmadığı çerçevesinde sürdürülmüştür. Zira İkinci Dünya Savaşı'nda Rus-Alman muharebelerinin başlamasının ardından, çoğunlukla Bolşevik karşıtı “Beyaz Rus” hareketinin mensupları, Rus Kurtuluş Hareketi (Ruskoye Osvoboditelnoye Dvijeniye) adında bir grup vücuda getireceklerdir. Almanlara esir düşerek onların tarafına geçmiş bulunan Kızıl Ordu generali Rus Andrey Vlasov ise, bu hareketin başına geçecektir.
Rus hükümetlerinin Türkistan'da uyguladıkları siyaset, İngiltere'nin Hindistan'da uyguladığına benzer özel bir tür sömürge siyasetidir. Türkistan, Ruslar tarafından her zaman öncelikle stratejik bir bölge olarak görülmüştür. Bu durum on dokuzuncu yüzyılın başlarından itibaren bölge hâkimiyeti için “Büyük Oyun” olarak da ifade edilen Rus ve İngiliz imparatorluklarının rekabetine yol açmıştır. Ruslar, sömürge mantığı ile Türkistan iktisadı ve siyasetine yön vermeye çalışmışlar, bölgeyi Rus sanayisi için hammadde kaynağı, sanayinin son ürünleri için ise bir pazar olarak değerlendirmişlerdir.
Reklam
253 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.