Bugün Ortadoğu ve Batı kütüphanelerinde korunan eski Süryanice kitapların dünyanın en eski kitapları olduğu bilinmektedir. Buna rağmen günümüzde bilinen miktarı, kaybolanların sayısı dikkate alındığında hiç denecek kadar azdır.
Ey küfe halkı önce benim kim olduğumu sonra da vicdanınızın sesini dinleyiniz. Ben peygamberin torunu değil miyim? Benim katlim size helal olur mu? Peygamberin hadisini ne çabuk unuttunuz. O, bizler için ' siz ehlibeytin seyitlerisiniz ! ' diye buyurmadı mı?
Benden ne istiyorsunuz? Medinede resullahın ravza-i mübarekesinin yanında kendi hâlimde yaşarken beni orada bırakmadınız. Mekke de ittifaka çekilmeme müsaade etmediniz. Davetler göndererek, ricalar ederek, yalvararak beni buraya çağırdınız, ben sizin bu davetiniz üzerine buralara kadar geldim. Şimdi beni öldürmek istiyorsunuz. Bu akıbete müstahak olmak için ben size ne yaptım? İçinizden birisini mi öldürdüm? Yoksa birinizin malını mı gasp ettim? Eğer beni istemiyorsanız bırakınız gideyim. Bu ne gaddarlık bu ne hilekârlıktır...
Mesih'in doğudan geleceğinin bir simgesi olarak, kilise yönü doğuya bakacak şekilde uzunlamasına inşa edilir. Günahtan ötürü kovuldukları ilk yurtları Adem bahçesine olan özlemlerinin ve Mesih'in ikinci gelişi doğudan olacağının bir işareti olarak kilise bireyleri de yüzlerinin doğuya çevirerek dualarını yaparlar.
Şu temel prensipleri benimserler; Allah'a iman, kıyamet gününden sonra Hz. İsa ile beraber ebedi hayat ve saadete kavuşmak ümidiyle yaşamak, herkesi sevmek.
Süryanice, altı tanesi yumuşak ve sert olmak üzere çift telaffuza sahip olan ve özel işaretlerle bilinen toplam 22 harften oluşuyor. Süryanice Irak, Mezopotamya'nın Cezire ve Suriye halklarının ana diliydi.
Süryaniler vaftiz olurlar. Vaftizi manevi, sünneti sıhhi bir olay olarak kabul ederler. Tanrı'nın insanda fazla veya eksik bir uzuv yaratmadığına inanırlar.