Halil İbrahim Özcan; Yazar, Şair, Uluslararası PEN Türkiye Merkezi, Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı.
Halil İbrahim Özcan Kayseri, Talas'ın Ardıç köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, orta ve yüksek öğrenimini Kayseri'de tamamladı.
Kayseri Eğitim Enstitüsü'nden mezun olduktan sonra Giresun ve Kayseri'de üç yıl öğretmenlik yaptı. 12 Eylül Darbesi'yle birlikte yurtdışına çıkmak zorunda kaldı.
Bir süre Suriye ve Lübnan'da yaşadı. Ülkeye yeniden döndüğünde yakalandı ve 1981 - 1991 yılları arasında siyasal nedenlerden ötürü cezaevlerinde tutuldu.
1980 - 1990 yılları arasında "Cezaevi Şiir Antolojisi"ni hazırladı. Bu kitap daha matbaadayken toplatıldı. Ardından Metis Yayınları'nda ilk öykü kitabı olan ve adından çok söz ettiren "Randevu Hazırlığı" adlı kitabını yayımladı. 1997 yılında Orhon Murat Arıburnu Ödülü'nü aldığı "Kırık Zar" adlı şiir kitabı yayımlandı. 2000 yılında "Yüzünü Temiz Tut Ecel Her An Gelebilir" adlı şiir kitabını yayımladı.
Bu iki şiir kitabının ikinci baskıları da "Nokta Kitap" tarafından yeniden basıldı. "Ejderha Yılları" adlı romanı ise Gendaş Yayınları arasında 2001 yılında yayımlandı. Bu kitabın ikinci baskısı da Nokta Kitap'ta yeniden basıldı. "Kavgalı Küçük Fener "adlı şiir kitabı ise 2005 yılında yayımlandı. "Çankaya'nın Duvaksız Gelini Fikriye" kitabı ise Mayıs 2007 yılında yayımlandı ve çok kısa bir sürede 15. baskıya ulaştı.
Şiirleri, İngilizce, Arapça ve Farsçaya çevrilmiştir. Hikayelerinden de İngilizce ve Arapçaya çevrilenleri vardır. Çankaya'nın Duvaksız Gelini Fikriye adlı belgesel romanı ise Arapçaya çevrilme aşamasındadır. Çeşitli edebiyat örgütlenmelerinde görevler alan yazar; halen Uluslararası PEN Türkiye Merkezi, Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanlığı'nı yürütüyor.
Şu dünya nasıl karışık bir şey. Bir yanda geride bıraktıkların bir yanda yaşadıkların. İnsan geride bıraktıklarına karşı mı yoksa yaşadıklarına karşı mı zayıf düşüyor?
Güzel bir kitap ama fikriye ile alakalı çok bir anlatım olduğunu düşünmüyorum, fikriye hakkında daha çok bilgi edinmek isterdim. Sanırım başka bir kitap arayışına gireceğim.
Kitabın ismi Fikriye ama kitabın yarısından çoğundan Fikriye yok. Fotoğraf albümünü ekleseniz bile bu durum değişmiyor. Tarih ders kitabı ile tarihsel roman karışımı bir şey olmuş bu çalışma ama maalesef güzel olmamış. Öte yandan baskı hataları da çok fazla yordu okurken. Arada böyle kötü çalışmaları da okuyup ibret almak gerekiyormuş demek ki. Benim açımdan kitap için tek olumlu yan; kitabı 1-2 lira civarına almış olmamdı.
Yaklaşık on yıl önce Attila İlhan'ın O Sarışın Kurt kitabını okumuş ve Fikriye'nin varlığını ilk o zaman öğrenmiştim. Halil İbrahim Özcan'ın kitabını görünce adından dolayı Fikriye ile ilgili daha detaylı bilgilerin yer alacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı. Attila İlhan'ın yazdıkları çok daha detaylıydı. Kitabın adıyla içeriği arasında uyumsuzluk var. Fikriye kitabın içinde yan karakter gibi kalmış. Ayrıca kitap ilk sayfasından itibaren yazım yanlışları ve anlatım bozuklukları ile dolu. Adeta yazar ve yayın evinden birileri kitabı hiç okumadan basıma vermişler havası var.
Bunları gözardı edersek eğer faydasız kitap yoktur, her kitaptan öğrenilecek bir şey vardır mutlaka diye düşünen bir insan olarak tarih bilgilerimi gözden geçirmiş oldum diyebilirim.