Detaylı bir inceleme. Yakın tarihinize dair mutlaka bilmemiz gereken gerçekler. Olaylarsa gerçekten çok can yakıcı. Mustafa Suphi hayatta kalsaydı neler olurdu diye sormadan edemiyorum…
Mustafa SuphiHamit Erdem · Sel Yayıncılık · 201014 okunma
''İnsanlar kendi tarihlerini kendileri yaparlar,fakat keyifleri istetediği gibi yapmazlar; kendi seçtikleri koşullar altında değil verili bir geçmişyen aktarılan koşullar altında yaparlar,Bütün geçmiş kuşakların geleneği, bir kabus gibi yaşayan kuşağın beynine çöker''...Karl marx
Sel yayınalrından yeni çıkan kitap ''Emek Tarihi Yazıları; toplumun siyasi hafizısana katkıda bulunacak Türkiye deki ve Dünyadaki siyasi tarihini hatırlatacak bir çalışma Osmanlıdan başlıyıp ,Şeyh Bedreddine Paris Komünününden Türkiye Komünist partisi kuruluş aşaması,Çerkez Ethem ve Kürt isyanları gibi uzun bir siyasi tarih, kimi zaman ölümlerle kimi zaman yasaklar ,sürgünler,mahkumiyetle geçen mücadele yıllarının tarih..
Stalin yoldaş bir kere Rusya Şuralar Hükümetinin Anadolu'daki milli kıyam hareketine, bütün Şark milletlerine örnek olacak tarihi bir olay olarak baktığını ve bu hareketi takviye için her fedakârlığı yapmaya hazır olduğunu söyledikten sonra, şimdiye kadar büyük nisbette yardımda bulunmadıysa, bunun sebebini Anadolu ile esasli bir münasebetin ancak fiilen son günlerde kurulabilmiş olmasıyla izah ediyor. Diğer taraftan Anadolu harekâtı başladıktan sonra, Kızıl Ordu'nun tarafsız kaldığı yolundaki sözlerin doğru olmadığı, bugün Nahçivan Cephesindeki harekât mühimce kuvveti işgal ettiği gibi, Kırım işi biter bitmez, ilk planda Kafkasya harekâtına kuvvet verileceği bildirilmiştir.
Komite Türkiye'ye götürülmek üzere Bakü'de elli top, yetmiş makineli tüfenk, ön yedi bin tüfenk, ve icabı kadar cephane hazırlatmıştır. Para hususunda Rus Sovyet Hükümeti müzaheret-i lâzimede bulunacaktır.
Karanlık odada silah ve Kuran karşısında ömrünün sonuna kadar millet hizmetkârlığına ant içen İttihatçı yoldaşlar elinde, şimdi bir satır, kıran, yakan, milletleri birbirine vuruşturan bir istibdat silahi oldu. İttihatçılar servet, nüfus ve hakimiyet karşısında vicdan ve millete verilen daha dünkü antları öyle çabuk unutarak Abdülhamid'in mirasına kondular. Halk henüz aç ve çiplak feryat ü figan ederken, onlar altın sırmalı kaputlar giyerek, imparatorlar sofrasına oturdular.
...
O fedakâr Talatlar, o kahraman Envanter ruhları gibi adları da değiştirdiler, paşa oldular. İnkılâpçı Türkiye için bir (paşalar hükümeti) teşkil ettiler. Nihayet! Bu hal millet hesabina bir hıyanet, inkılâp namına ise büyük bir rezalet idi.
...
Onlar için mühim olan mesele hükümetin ne olursa olsun kendi ellerinde kalmasıdır.
Türk ve Kürtlerin Ermenileri, Ermenilerin Kürtleri ve Türkleri takibe,
mahva, yok etmeye kosmaları; bu fetihlik davasında
medeniyetleri vahşetle yogrulmuş Avrupalı emperyalistlerin insan ruhuna etkileri.
akitkları zehir; bu, masum milletler arasına kast ile sokulan.
din ve millet hırslarıyla yakılan bir düşmanlık;
Ermenilere Anadolu'nun yarısını vaad edip sonra
Türk ve Ermeni milletleri arasında katliamlar ve yağma ateşleri yakıp
daha sonra da tutuşturdukları bu yangını söndürmek için
Küçük Asya'nın işlerine karışmak...
Anadolu'yu ne Türklere, ne Kürtlere, ne de Ermenilere değil,
ancak kendilerine almak...
İşte onların maksatları...
Bu hakikati Türk ve Ermeni işçi ve köylüsünden bilmedik,
anlamadık hiç kimse artik kalmamış olmalı;
bu hakikati halka anlatmak ve o feci cinayetlerin önüne almak
Türk ve Ermeni inkılaplarının ve bu inkılaplardan
özellikle komünist enternasyonalistlerin vazifesidir.
Türk emperyalistleriyle Ermeni burjuvaziyasinın
bu iki halkın mahvına yürüyen hareketlerini takip
ve bu hususta bütün dünyayı aydınlatma Türk komünistlerine düştü;