Mevlâna, Şems'i yalnız Şam'da değil, hemen her yerde aratıyordu. Onu gördüğünü seyleyenlere müjdelikler veriyordu. Sultan Veled'in eşi Fatıma Hatun'un anlatımına göre, Sultan Veled, bir gece rüyasında Şems'i gördü. Şems, ona öldürüldüğü yeri anarak, "Şurada uyumuşuna. Beni al buradan" dedi. Bunun üzerine hemen uyanan Sultan Veled, kendine yakın öğrencilerini de yanına alıp, Şems'in kutsal bedenini rüyasında gördüğü kuyudan çıkardı. Şems Hazretlerinin çoktan sonsuz yolculuğuna yürümüş olduğunu gördüler. Gül suyu, güzel kokulu misk ve amber sürerek gömdüler.
Menakıbü'l Arifin'e göre Mevlâna, Şems-i Tebrizî'nin şehadetinden sonra şu şiiri söylemiştir:
"Kim dedi: O ebedi diri öldü?
Kim dedi: Ümit güneşi söndü?
Güneşe düşman olan dama çıktı,
İki gözünü kapadı da güneş öldü, dedi.
Bu şiiri okurken, Şems adının anlamının güneş olduğunu hatırlamak gerekir.
O dönem kral Alexsander, Türk erkeklerinin, köylerdeki Arnavut kadınlarıyla evlenirlerse, askerliklerini yedi yıldan üç yıla düşürüleceğine dair bir kanun çıkartmıştı.
RUHSAL ANLANIDA SEMA
"Allah” -adı Arapça Elif harfiyle yazılır. Bir rakamına benzeyen bu harf de, bir rakamı da Allah'ın tekliğini simgeler. Semazen, semaın başında kollarını çapraz bağlayıp ,elif harfi gibi dik durur.
Semazenin ayağını yere sıkı basması, yeryüzünde de sağlam duruşunu gösterir. Sağ ayağının hareketiyle, bir eksen etrafında
MEVLEVÎ NEZAKETİYLE
AHLÂKIN BÜTÜNLEŞMESİ
Mevlevî, beden ile ruhunu dengede tutan kişidir. Bu dengeyi ve tutarlı durumu kazanabilmek için, belirli bir eğitimden geçmek gerekirdi. Bu eğitim yeri ise, Mevlevîhanelerdi. Bu eğitimin ana kitabı, Mevlâna'nın Mesnevî'siydi. Mesnevî, Hazret-i Mevlâna'nın, Kur'ânı Kerîm'den aldığı ilhamla yazılmıştır. Beden ile ruhun dengesi için gerekenlere örnekler veren öyküler de içeriyordu. Mevlevîlik, insanı "ham” olarak alır. Amaç, onu "olgun insan”a dönüştürmektir. Ana hedef, kişiye, insanlara hizmetin büyük bir ibadet olduğu bilincini vermek, mükemmel insanı yetiştirmektir.
İBB Kültür AŞ Yayınları, kentin kültür tarihine damgasını vurmuş çeşitli önemli eser ve akımların Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanmış kitapları ile unutulmaz bir tarih-kültür aktarımı yapmış olmakta. Bu eser de bunlardan birisi. Osmanlı İmparatorluğunun önemli bir parçası haline gelen Mevlevi Tarikatının başkent Mevlevihanelerini tanıttığı bir kitap. Fazla detaya girmeden önemli satır başlıklarından hareketle görsel malzemelerle desteklenmiş, bir başvuru kaynağı olarak da kullanılabilecek bir kitap olmuş. Tarih Kültür Musiki İlahiyat Edebiyat Sanat ve Zanaat'ın buluştuğu Mevlevihanelerden örnekleri görebilirsiniz. Emeği geçenlere teşekkürler.
İstanbul MevlevihaneleriHandan Dİzdarzade · İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları · 20102 okunma
Bazı kitaplarım var benim. Fuarlarda, kitapçılarda, sahaflarda dışlanarak öyle hunharca sepetlere atılmış. Adeta petşoplardaki (buradaki shop bilerek şop olarak yazılmıştır) kafese sıkıştırılmış hayvanlarla benzer kaderde olduğunu düşünürüm o kitapların, biri beni satın alsa da kurtarılsam bu zindandan der gibidirler. Ya da bir sepetle cami