Bekâret muayenelerinin toplumsal gündemde 1980’lerde sorgulanmaya başlaması çok da tesadüfi olmamıştır. 1980 sonrasında güç kazanmaya başlayan kadın hareketi, 1989’da Ankara’da farklı kadın örgütlerinin başlattığı, “Bedenimiz Bizimdir,
Cinsel Tacizi Durdurun” adlı büyük çaplı kampanyada bekâret muayenelerini açıkça sorunsallaşıırmıştır. Kampanyada lıükümetten, bu muayenelerin talebi, teşviki ve uygulamasının durdurulması için harekete geçmesi istenmiştir. 1990 yılında. Kadın dergisinin İstanbul’da düzenlediği, “Bekâret ve Evlilik Öncesi
Cinsel İlişki” adlı panelde, avukat Selma Atabek, kadın bedeninin babalar, ağabeyler, amcalar, dayılar, okullar, yurt yöneticileri
ve polis tarafından denetim alımda tutulduğunu ve kadınların bedenleri üzerindeki denetimi yeniden ele geçirmesi gerektiğini
belirtmiştir (Panelde ‘Bekâret’ Tartışması, 1990). Aynı panelde, sanatçı Füsun Erbulak ise, kızların doğar doğmaz “kızlık zarlarından” kurtarılması gerektiğini belirtmiştir (ibid).