“Meşrutiyet’i savunma görevini üstlenen ulema ve münevverler aslında modern siyasi düşünceye ve uygulamalara İslami bir şekil
kazandırma uğraşı vermişler, meşruti idareyi İslami kavramlar, değerler ve tarihi gelenekler çerçevesinde yorumlamışlardır. Onlar,
modern siyasal sistemler üzerine detaylı açıklamalara girmedikleri gibi parlamenter sistemler üzerine Batı’da tartışılan konulara
da el atmamışlardır. Bunun yerine genellikle meşrutiyet idaresini mutlakiyet idaresi ile karşılaştırarak halkın da yönetime katıldığı
meşruti idarenin gerekliliğini, daha çok da İslamiliğini kanıtlamaya çalışmışlardır. Ayrıca Batı’nın siyasal yöntemlerini ve İttihadçıların
bayraklaştırdığı hürriyet, müsavat ve uhuvvet kavramlarını İslami potada eritme çabası sergilemişlerdir.”