Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hasan el-Benna

Hasan el-BennaMüslüman Kızlara yazarı
Yazar
8.9/10
876 Kişi
5,4bin
Okunma
930
Beğeni
34bin
Görüntülenme

Hasan el-Benna Gönderileri

Hasan el-Benna kitaplarını, Hasan el-Benna sözleri ve alıntılarını, Hasan el-Benna yazarlarını, Hasan el-Benna yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah Teâlâ zina etmeyi, faizli muameleleri , içki içmeyi, kumar oynamayı yasakladığı halde, beşerî kanunlar zina edenleri korumakta, faizi gerekli hâle getirmekte , içki içmeye müsaade etmeye ve kumar oynamayı düzenlemektedir. O halde Müslümanlar bu iki nizam arasında nasıl davranacaklar ? Mükafatı daha hayırlı, cezası daha kalıcı olan Allah 'a ve Resulüne itaat edip devlete ve onun kanunlarına karşı mı gelsinler? Hem dünya, hem ahiretlerini kaybetme pahasına da olsa Allah'a ve Resulüne karşı gelip devlete mi itaat etsinler? Bu sorularımızın cevabını Sayın Cumhurbaşkanından, Adalet Bakanından ve hocalarımızdan bekliyoruz!
İki görevimiz vardır:
Birincisi: İslam ümmetini, siyasi pranga ve engellerden kurtararak bağımsızlaştırmak ve kaybettiği otoritesini ona geri kazandırmaktır. Ikincisi: Dünya milletleri arasındaki yerini alması ve uygarlık alanındaki toplumsal gelişmişliğini elde etmesi için ümmeti yeniden inşa etmektir...
Reklam
Ümit ve Heyecan
Biz asla kendimizden Ümit kesmiş değiliz Aksine pek çok iyilikler ümit ediyoruz ümitsizlik dışında hiçbir şeyin bizim başarılı olmamıza engel olamayacağına inanıyoruz ruhlarımızda Ümit ve iyimserlik güçlenirse Allah'ın izniyle pek çok iyiliğe kavuşacağız Bu yüzden Bizler ümitsiz değiliz ve Allah'a hamdolsun ümitsizlik hiçbir zaman kalplerimize giremez karamsarların karamsarlıklarına rağmen çevremizdeki her şey bize ümit veriyor.
Hastalıklar:
Bir milletin tedavisi ve sorunlarının çözümü Ancak şu üç şeyle yapılabilir. -Hastalığın doğru teşhis edilmesi. -Tedavinin Acılarına katlanılması. -Tedaviyi yapacak uzman bir Hekim olması. Milletlerin yakalandıkları hastalıkları şöyle özetleyebiliriz. 1- siyasal alanda: siyasal olarak bir yandan toprakları düşmanları tarafından işgal edilmiş öte yandan Kendi öz evlatları partizanlık iç çekişme, ayrımcılık ve Anarşi gibi hastalıklara yakalanmışlardır. 2- ekonomik alanda bir yandan faiz bütün sınıflar arasında yaygınlaşmış öte yandan yabancı şirketler ülkenin zenginliklerine ve gelir kaynaklarına sahip olmuşlardır. 3- düşünce alanında inancını yıkan ve öz evlatlarının ruhundaki Yüce idari yok eden istikrarsızlık sapkınlık ve inkarcılık hastalığına yakalanmışlardır.....
Sayfa 66 - Nida YayınlarıKitabı okuyor
Müslüman Kardeşler
Onlar, güç konusunda önemli olan ilk şeyin, inanç ve iman gücü olduğunu, bunun ardından birlik ve beraberlik gücünün geldiğini, bilek ve silah gücünün ise bunlardan sonra geldiğini çok iyi bilmektedirler. Bu unsurları elde etmeden bir cemaatin güçlü diye tanımlanması mümkün değildir. Bir cemaat; Kendi fertleri arasında birlik ve beraberliği sağlamadan ve onları sağlam bir akideye eriştirmeden , ilk olarak bilek ve silah gücünü kullanırsa , yok olacağını bilmelidir.
Gayemiz
Onların gayesi; İslam'ın prensiplerine hakkıyla iman eden ve hayatın tüm alanlarını İslam boyasıyla boyamaya çalışan yeni bir nesil yetiştirmektir.
Reklam
Aranızdaki kardeşlik bağını koruyun; çünkü sizin silah ve mühimmatınız budur.
Vatanseverlik
Bizimle diğer vatanseverler arasındaki ihtilaf noktasi şudur: Biz, vatanseverliğin sınırını inanç olarak kabul ediyoruz; onlar ise toprak parçası ve coğrafi sinırlar olarak kabul ediyorlar. Bize göre, "Lâ ilâhe illallâh, Muhammedün Resulullâh diyen her Müslüman'ın yaşadığı toprak parçası vatanımızdır. Bizim katımızda saygınlığı ve yüceliği vardır. Orayı sever ve sayarız; gelişmesi için gayret gösteririz. Dünyanın değişik coğrafi bölgelerinde yaşayan bütün Müslümanlar, bizim ailemiz ve kardeşlerimizdir. Onların dertleriyle ilgilenir, duygularini paylaşır ve hislerine ortak oluruz. Oysa diğer vatanseverler böyle değildirler. Onlar sadece yaşadiklari toprak parçasınin dar sınırlar içindeki bölgelerin durumuyla ilgilenirler.
Şöyle derler:
"Adalet, kanun maddelerinde değil, hâkimin nefsinde ve ruhundadır." Çünkü nefsi arzularının kölesi haline gelen bir hâkimin eline verilen kanun âdil ve noksansız da olsa hâkim onu zalimane bir şekilde uygulayabilir. Buna karşılık nefsani arzularından uzak, adaletli ve faziletli bir hâkimin eline verilen kanun, eksik te olsa ve haksızlık içerse de o , bu kanunu merhametli , âdil ve insaflı bir şekilde uygulayacaktır.
432 syf.
·
Puan vermedi
Selamün aleyküm.. Büyük bir heves ile aldığım ve bana çok şey katacağını hayal ettiğim kitabı maalesef ki bitirmek için zorlandım, kendimi zorladım. Bu kadar akıcı olmayan daha az hatırat vardır diye düşünüyorum. Daha çok böyle kurulan cemiyetin tarihi notları gibi geldi ve belli başlı başlıklar dışında (ki onlar da genel geçerliliği dolmayan önerilerin olduğu kısımlar) kitabın konu üzerinde, cemiyet üzerinde araştırma yapmayan biri için katacağı çok az şey var. Azim irade çalışmayla iman ve irşad güzel bir şekilde başarılı insanlar tarafından dile getirilmiş, ele alınmış ancak okuyucular kitapta bunu bulabilmek için çok çaba sarf etmeli. Çünkü çoğu satır arasında olan öğretiler.. Belki de yanlış zamanda okudum bilemiyorum ama ağır bir anlatım var. Ben sevemedim, dava için bilinç için okumak istiyorsanız da öğreteceği şeylerin sınırlı olduğunu düşünüyorum. Yine de araştırmakta fayda var.. :)
Dava ve Davetçiden Hatıralar
Dava ve Davetçiden HatıralarHasan el-Benna · Ravza Yayınları · 202044 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.