Hakkında
Hasan Kâfî Akhisârî (1544-1615) 16. yüzyılın önemli âlimlerindendir. Bosna-Hersek'teki Akhisar kasabasında doğdu, memleketinde ve İstanbul'da eğitim gördü. Müderrislik ve çeşitli yerlerde kadılık yaptı. 1596'da III. Mehmed'in Eğri seferine ve 1605’de Vezîriâzam Lala Mehmed Paşa’nın Estergon seferine katıldı. Devlet adamlarının kendisiyle istişare ettikleri bir sima idi. İslâmî ilimlere ve âlet ilimlerine dair yazdığı çeşitli eserleri bulunmakla birlikte, Osmanlı devlet düzenine dair görüşlerini içeren ve klasik bir siyasetname örneği olan "Usûlü'l-Hikem" isimli eseriyle meşhur olmuştur.
Doğum:
1544
Ölüm:
1615
Okurlar
7 okur okudu.
6 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Moğolca'dan Türkçe'ye geçen "cebe" kelimesi, silah ve zırh anlamlarına gelir. Osmanlılar bu kelimeden "cebeci", "cebeli", "cebehâne" gibi kelimeler türetmişlerdir.
İbn Abbas (r.a.), Peygamber Efendimiz'den (s.a.v.) şöyle rivayet eder: "Kıyametin alâmetleri arasında namaz ların terk olunması ve arzulara uyulması vardır. Padişah ların hıyanet üzere olup vezirlerin fâsık olması da kıyamet alâmetlerindendir." Resûl-i Ekrem böyle buyurduğunda Hz. Selman yerinden sıçrayıp şöyle dedi: "Babam ve anam sana kurban olsun yâ Resûlallah! Bu dediğin haller mutlaka olacak mıdır?" "Evet ey Selman, bu haller olsa gerektir. Bu haller vukû bulduğunda mü'min olanın kalbi suda tuzun eridiği gibi erir. Bu durumu değiştir meye gücü yetmez." Yani bu halleri değiştirmeye muktedir olamadığı için keder ve kaygıdan erir.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (Allâh Teâlâ'nın selâmı O'nun üzerine olsun) şöyle bu yurdular: "Allâh Teâlâ hazretleri gökyüzünü üç nesne ile ziynetlendirdi: Güneş, ay ve yıldızlar ile. Yeryüzünü de üç nesne ile müzeyyen kıldı: İlim ehli olanlar ile, yağmur ile, ve âdil pâdişâh ile."
Hakîmlerden biri demiş ki: Sâir halka göre padişah, diğer yerlere göre dağ gibidir.
Zira padişah olanlar âlem halkının geri kalanına nispetle bedendeki kalp gibidir.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok