Bütün acılar tatlı hayatın duyusunu unutturmuş, serçe kuşun yepelek gözbebeklerinin önünde yaşamın gerçeklerini gizlisiz saklısız izletmek ve öğretmek zorunda kalmıştı.
Gri, beyaz bulutlar kentin ve dağların üzerini örtüyor, kimi zaman gökkürede insanlara sevgililerin haftalarca özlemle beklediği ve izlediği parlak yıldızların titreştiğini unutturuyordu.
Her baharda genç adam kutsiyet bile bütün evlilik seremonilerinin vazgeçilmezi bu güle hayranlıkla bakar itinayla sulardı. Gülün saflığı utancından geliyordu, sanki o mesut günleri tekrar gelecek ve beyaz gülün kan kırmızı boyayla boyanacağı bir buseyle yanağının tekrar kızaracağı o mesut gün... Beyaz gül barış ve saadet getirirdi: Savaş zamanlarında Almanya'da Hitler'e karşı olup öğrencilerden oluşan barış yanlısı bir grup kendilerini "Beyaz Gül" olarak tanımlıyorlardı. Demiray'ın kanayan yüreğiyle, eliyle beyaz güle her dokunduğunda kırmızı ile beyaz birleşirdi; bu ise kuvvetli bir bağlanmayı işaret etmekte, iki kişi için kalplerine iletilen bir aşk mesajı yollamaktaydı.