Hazal Yalın

1945 Türkiye-SSCB İlişkileri yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.5/10
3 Kişi
16
Okunma
13
Beğeni
4.402
Görüntülenme

En Yeni Hazal Yalın Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Hazal Yalın sözleri ve alıntılarını, en yeni Hazal Yalın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1941’de Ankara hükümetinin Sovyetler Birliği’ne karşı tutumu, Britanya gizli belgelerinde sık sık şu tür ifadelerle anılıyordu: “Türklerin hastalığı Rusofobi”, “bir Türk’ün Rusya’ya bakışı, bir İrlandalının İngiltere’ye bakışına benziyor. Unutamıyor ve bastırdığı garez, kinden başka her şeyde gözünü kör ediyor.”, “ Rusya endişesi ve korkusu her Türk’te ata yadigarı.” 1942’de ve 1943’te de bu gözlemler devam ediyordu: “kesinlikle budalaca”, “delice bir Rus kompleksi”, “milli bir psikoz” (Benzetmeyi yapan Britanya elçisi Hugessen idi).
Gerek olayların daha sonraki gelişiminden, gerekse de Sovyet belgelerinden, Sovyetler Birliği'nin Türkiye'yi herhangi bir surette ilhak etmeyi aklından bile geçirmediğini biliyoruz; dahası bunu ima edecek en ufak bir ifade de yoktu. Daha ziyade güvenlik kaygılarıyla Türkiye'nin güneyde Batı bloku adına jandarmalık yapmaktan caydırılması tasarlanıyordu.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Güncel hedefler ve nihai hedefler, siyasi mücadelede çoğu zaman çok farklı şeylerdir.
Sayfa 108Kitabı okudu
"ABD hükümeti elbette ki Türkiye'yi, Almanya ile savaş durumunda oluncaya kadar müttefik olarak görmeyecektir." Böylece TBMM, 2 ve 6 Ağustos 1944'te, Almanya ve Japonya ile bütün siyasi, iktisadi ve diplomatik ilişkilerin kesilmesini kararlaştırdı.
Peyami Safa'nın 1944 başında, "Türkiye savaşa girmezse savaş sonrası dünyada rol oynayamaz" mealinde başmakale yayımlayan The Times gazetesine şu öfkesine bakın: "Türk milleti tehdit edilemez. Bu tehdit büyük müttefikimiz ve dostumuz İngiltere'nin değil, sadece Times gazetesinin siyasi görüşünü temsil etmekten bile çok uzaktır." (Safa, P., "Türk Milleti Tehdit Edilemez", Tasviri Efkâr, 28.2.1944.) Boş böbürlenme, okurun ve kendisinin koltuklarını kabartma ve devleti yönetenleri mukaddes ilan etme ihtirası, ama diğer taraftan karşı tarafa yaltaklanma...
Geçmiş, bugünün lunapark aynasıdır; yaşadığımız pek çok şeyin izini orada henüz rüşeym halindeyken, başka biçimlerde yahut başka bağlamlarda görürüz. Türkiye söz konusu olduğunda daha da enteresandır bu lunapark aynası, çünkü son yirmi yıldır yaşadığımız ani, köklü ve geri dönülmez değişiklikler, çoğu zaman, geçmişin bir cennet olduğu yanılgısını doğuruyor.
Reklam
23 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.