Hester Donaldson Jenkins

Hester Donaldson JenkinsPargalı İbrahim Paşa author
Author
7.6/10
10 People
52
Reads
2
Likes
714
Views

Hester Donaldson Jenkins Quotes

You can find Hester Donaldson Jenkins quotes, Hester Donaldson Jenkins book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
“5 Mart 1536’da İbrahim Paşa, sultanla akşam yemeği yemek ve uzun süren bir geleneğe uygun olarak geceyi efendisinin yanında geçirmek üzere İstanbul’daki saraya geldi. Sabah vakti, bedeni üzerinde ağır bir mücadeleden sonra boğulduğunu gösteren izler ile bulundu. Siyah koşum takımlı bir at, lekelen bedeni eve götürdü ve hiç vakit kaybedilmeden gömüldüğü yeri gösteren hiçbir işaret olmadan Galata’da bir dergaha defnedildi.”
Sayfa 103 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
“İbrahim Paşa’nın padişahla ilişkileri hakkında bir çok şey söylenmiştir. Efendisi ile yakın temas içindeydi, onunla yemek yer ve onunla uyurdu. Bir çok kez birbirlerinin kıyafetlerini giyiyorlardı ve İbrahim Paşa, Avusturyalı bir elçiye padişahın asla makbulüne aynı kıyafetten sipariş etmeden kendisine kıyafet sipariş etmediğini söylemiştir.”
Sayfa 32 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“İbrahim Paşa, Pargalı Rum bir denizcinin oğluydu ve bir Hrıstiyan’dı. 1494 yılında doğmuştur. Çocukluğunda Türk korsanlar tarafından alıkonulmuştur. Anlaşıldığı kadarıyla önce Manisa'da İbrahim’i giydiren, iyi bir eğitim almasını sağlayan ve bilhassa çok güzel bir şekilde öğrendiği, kemanı hatırlatan, bir müzik enstrümanını çalmak üzere İbrahim’e ders aldırtan bir dula satılmıştır.”
Sayfa 9 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
“Venedik balyosları tüm işlerini İbrahim Paşa ile yürütüyorlardı ve Venedik’e onun devlet içindeki gücü ve padişah üzerindeki etkisi hakkında bir çok rapor göndermişlerdir. Elçiler, kendisine değerli hediyeler getiriyorlardı ve İbrahim Paşa bunları kabul etmekte hiç tereddüt etmiyordu.”
Sayfa 78 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
“İbrahim Paşa’nın padişah üzerinde çok büyük bir etkisi olduğu ve Sultan Süleyman’ın istediği hiçbir şeyi reddedemediği ve ve veziriazam olduktan sonra neredeyse ülkenin hakimiyetini ele geçirdiği söylenir. Hammer’in dediği gibi: ‘O tarihten sonra Süleyman ile mutlak gücü paylaşıyordu.’ “
Sayfa 33 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
“Sultan Süleyman tahta çıktığında, yönetim işleri ile yakından ilgilenmişti, ancak 1526’dan itibaren adeta tüm sorumlulugu ve veziriazamı İbrahim Paşa’nın omuzlarına yükledi. Osmanlı İmparatorluğu‘na gelen elçiler daima önce İbrahim Paşa tarafından huzura kabul ediliyorlardı ve ardından kimi zaman diğer vezirlerle görüşüyorlardı.”
Sayfa 64 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“İbrahim, geldiği yeri veya ailesini asla unutmadı. Babası, 1527’de İstanbul’a oğlunu ziyarete geldi ve İbrahim daha sonraki zamanlarda annesi ile iki kardeşini saraya getirtti. Babasına, kendisine bir sancak vererek önemli bir yardımda bulunmayı başardı.”
Sayfa 10 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
“Türkiye'de 16. yüzyılda kıyafet ve giyim tarzı dikkatlice düzenlenmişti. Veziriazamın sarığı, 12 kürekçinin çektiği yeşil tenteli barkası, önünde taşınan beş tuğ, onu düşük rütbeli tüm memurlardan ayırıyordu. Sekiz muhafızı ve 12 yedek atı vardı.”
Sayfa 27 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
“İbrahim’in ilk görevi, Şehzade Süleyman’ın yanında içoğlanlığıydı. Süleyman, 1520’de tahta çıktığında İbrahim’i doğancıbaşı yaptı. Ardından İbrahim, hızlı bir şekilde önce Hasodabaşı, Rumeli Beylerbeyi, vezir, veziriazam ve sonra da baş döndürücü hızda bir terfi ile serasker olarak görev yaptı.”
Sayfa 11 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Denir ki, eskiden akşam yemeğini çok seven bir adam, her gün çalışırken gün sonunda yiyeceği yemeklerin planını yaparmış. Bu yiyecekleri düşünürken de ağzı sulanırmış. Akşam olunca, yiyeceği şeyleri düşünerek sevinirmiş. Daha sonra planladığı gibi yemeğini yermiş. Kısa süre hayalini kurduğu yemeklerdense, uzun süre hayalini kurduğu yemeklerin tadını çok daha fazla alıyormuş. Bu yüzden, bir gün aklına şöyle bir fikir gelmiş. Akşam yemeğine harcadığı parayı harcamaksızın, böyle hayal kurmayı sürdürmeye devam etmek istemiş. Gün boyu "Bu akşam kebap yiyeceğim, yanında güzel bir pilav yiyece- ğim. Ondan sonra da tel kadayıf ve arkasından yoğurt..." Bu hayalleri kurarken dudağını ısırıyor ve tüm gün mutlu oluyormuş. Akşam olduğunda da, basit bir zeytin ve ekmekten oluşan akşam yemeği yiyormuş. Arkasından da şöyle diyormuş: "Yemiş gibi oldum." Bu plan, o kadar iyi işlemiş ki yıllar geçtikçe, bir cami inşa ettirecek para biriktirmiş. Ve bu camiye de "Sanki Yedim Camii" adını vermiş.
Sayfa 77 - dergâh yayınlarıKitabı okudu
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.