-1993 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu.
-1994 tarihinde Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesine araştırma görevlisi olarak atandı.
-1996 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kelam Anabilim Dalında Yüksek
Lisansını, 2001 yılında doktorasını tamamladı.
-2002 tarihinde Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalına Yardım doçent kadrosuna atandı.
-2002-2003 tarihleri arasında Kırgızistan OŞ Devlet Üniversitesinde görev yaptı.
-2003-2004 tarihlerinde Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesinde dekan yardımcılığı görevinde bulundu.
-2009 Tarihinde Doçent, 2014 tarihinde Profesör kadrosuna atandı.
-Halen Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı öğretim üyeliği yapmaktadır.
-Türkiye Günlüğü, Türk Yurdu, 2023 gibi Ulusal dergilerde yayımlanmış makaleleri ve "Delil ve İstidlalin Mantıki Yapısı İlk Dönem Sünni Kelam Örneği", " Mit Kozmoz ve Akıl", "Mit Kozmos ve Akıl: Zerdüştlük Maniheizm Hıristiyan Gnostikler ve İslam" adlı yayımlanmış kitapları bulunmaktadır.
-Ortadoğu'da Mezhepler, Gnostik inançlar, Selefilik, İslami Hareketler konusunda çalışmaktadır.
Konu derinlemesini araştırıldıkça Gnostisizm'in geçmiş kökenlerinin daha gerileri gittiği görülmektedir. Önceleri Hristiyanlığın bozulmuş bir türü olarak değerlendirilmesine karşın günümüzde Gnostik akımların ilk izlerinin İsa'dan önceki yüzyıllarda olduğu kanıtlanmıştır.
Bugün, içinde yaşadığımız dünyada kültür ve medeniyetlerin değil, siyasi iktidarların çatıştığını, medeniyet ve kültür stratejilerinin ise bu iktidar savaşlarına eklemlendiğini çok daha iyi biliyoruz.
Tanrı kötülüğü engellemiyorsa Tanrı kötüdür.. hala cidden bu arkaik argümanlara inanlar var mı? Tanrı eğer kötülüğü engelleseydi, insanın iyi-kötü tercihlerine müdahale etmiş olurdu ve bireyin seçimlerinin ve özgür iradesinin hiç bir önemi kalmazdı. Biz özgür olduğumuz için Tanrı onaylamadığını söylediği halde kötülüğe müdahil olmuyor. Kötülük Tanrı'nın eseri değil insanın tercihlerinin bir sonucu. Demir olmasaydı bıçak olmazdı. Bıçakla ameliyat yapıp hastayı kurtaran cerrah da insan; bıçakla adam öldüren katil de insan. Demiri niye yarattı diye Tanrı'yı bıçaktan sorumlu tutamayız. Ne bıçakla çocuğu öldüren katili neden engellemiyor diye Tanrı'nın kötü olduğunu söyleyebiliriz ne de Tanrı'nın gücü yetmediğini iddia edebiliriz. Ya insan özgür olmamalı ya da Tanrı kötülüğün var olmasına istemediği, onaylamadığı halde müsaade etmeli. Kötülük özgürlüğümüzün bir bedeli.
Hocanın kitabını oldukça beğendim. Ebu Hanife’nin görüşleri ışığında toplum yapısındaki hataların nasıl giderileceği, İslam hakkında doğru bildiğimiz yanlışları açıklayan güzel bir kitap. Hocanın kalemine sağlık. Kitapla ilgili eleştireceğim şey ise kitap adıyla ilgili. Kitap kapağına bakınca, bende Ebu Hanife’nin hayatı ile ilgili bir kitap olduğu izlenimi oluşmuştu. Fakat öyle değilmiş. Kitabın konusu gereği “Adil toplumun temelleri” yazısı büyük puntolarla, Ebu Hanife yazısı daha küçük puntolarla olmalıydı. Tavsiye
Genel olarak dini gruplarda radikalleşme kavramı ve özel olarak Gülen Örgütü’nde radikalleşme kavramının işlendiği bir eser.
Hem konuya ilgi duyanların hem de bu örgüte karşı bilfiil mücadele edenlerin okuması gereken bir kitap. Devamı için bakınız : millidusunce.com/gulen-orgutu-ez...
Gülen ÖrgütüHilmi Demir · Ay Yayınları · 20179 okunma
İmam maturidi ve maturidi mezhebi hakkında kısa ve öz bilgiler var. Başlangıç için iyi bir kitap. Maturidiliğin ortaya çıkışı, düşünme biçimi açıklanmış. İlgilenenler için iyi bir başlangıç kitabı. Okunur.