Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Horst Blanck

Horst BlanckAntikçağda Kitap yazarı
Yazar
8.2/10
11 Kişi
42
Okunma
1
Beğeni
566
Görüntülenme

En Yeni Horst Blanck Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Horst Blanck sözleri ve alıntılarını, en yeni Horst Blanck kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En önemli antik filozoflardan birinin hayatına bir kitapçıya yaptığı ziyaretin yön verdiğini, Zenon'un yaşamını anlatan Dio- genes Laertios'ta (7, 31) okuruz: Zenon'un babası Mnaseas Kıb- nslı zengin bir tüccardi ve Atina'ya yaptığı iş seyahatlerinden döndüğünde delikanlılık çağındaki oğluna oradaki filozofların yazılarını getirirdi. Daha sonra kendisi de tüccar olan Zenon'un gemisi Atina'ya giderken batar; her şeyini kaybeden Zenon bir kitapçıya gider ve kitapçının Ksenophon'un ikinci kitabı olan Sokrates'ten Anıları okuduğunu -kitapçı, eskiçağda âdet oldu- ğu üzere yüksek sesle okuyordur elbette duyar. Duyduğu söz- ler genç adamı o kadar etkiler ki, baba mesleğini bırakır ve ken- dini felsefeye adar; böylece Zenon Stoacılığın kurucusu olur.
Sayfa 130 - Alfa, 2017Kitabı okudu
Kodeksin bir başka avantajı da, kitap bloğunun ve cildinin daha derli toplu olması nedeniyle kolay kolay zarar görmeme- siydi. Fakat en büyük avantajı daha kullanışlı olmasıdır, zira rulo gibi her okumadan sonra geri sarılması gerekmediği gibi, metindeki bir yer, gereğinde bir ayracın da yardımıyla çabucak bulunabilir. Ancak klasik antikçağda çok uzun bir süre kitap biçiminin rulo olduğunu ve kodeksin -aklımıza yatan bir sürü avanta- ja sahip olmasına rağmen- geleneksel kitap biçimini zorlukla yendiğini unutmamak gerekir. Bu rekabet kodeksin lehine so- nuçlanınca, kodeks eski klasik kültür halklarından başlayarak tüm dünyada kendini kabul ettirdi; bugün bile icat edilmesi- nin üzerinden 1900 yıldan fazla zaman geçtiği halde, kitapla- rımızın tek biçimi kodekstir.
Sayfa 115 - Alfa, 2017Kitabı okudu
Reklam
seçkin ve eğitimli çevreler kodekse burun kıvırırken, alt tabaka kodekse sahip çıkmıştır, ki bu durum eski kodeksler- deki çoğu metnin edebi düzeyinin pek yüksek olmamasından da bellidir. Kendilerini dönemin seçkin çevrelerinden bilinçli olarak ayrı tutan eski Hıristiyanlar, elbette halkın benimsediği kitap biçimini kullanmayı tercih etmişlerdir. Cavallo'ya göre, geç antikçağda kodeksin ruloya galip gelmesinin nedeni, tarihi öneminin bilincine varmış olan ve kitap ve yazıyı toplumsal özgürleşmesinin ifadesi olarak gören bir sınıfın alttan yukarı- ya doğru uyguladığı bir itme hareketidir (una spinta dal bas- so). Elbette bu yorumda açıklığa kavuşmamış nokta, yüksek tabakanın kodekse karşı takındığı olumsuz tavrı halkın neden paylaşmamış olduğudur. Burada ancak faydacı nedenler bir rol oynamış olabilir. Gerçekten de kodeks rulodan çok daha avantajlıdır. Bu avantajlardan biri Martialis tarafından da vurgulanmıştı: Sayfaları arkalı önlü kullanılan kodekse, yal- nızca bir yüzü yazılan rulodan çok daha fazla yazı sığar. Zaten rulonun uzunluğu, fazla kalın bir rulo rahatça okunamayacağı için sınırlıydı, oysa bir kodekse birçok rulonun metni sığabili- yordu. Örneğin Vergilius'un on iki kitaptan, yani on iki rulodan oluşan Aeneis'i tek bir kodekse rahatça sığıyordu.
Sayfa 114 - Alfa, 2017Kitabı okudu
Hıristiyanlar için başından beri kutsal kitaplarına uygun tek kitap biçimi olan kodeks (Resim 64), klasik pagan eserlerin yazıldığı papirüse karşı galip gelmeye başlar; Roma İmpara- torluğunun doğusundaki ve batısındaki aristokratik çevre- ler ve de İmparator II. Constantinus'un egemenliği altındaki Konstantinopolis'teki gibi büyük kütüphaneler klasik metin- lerin papirüs rulolardan parşömen kodekslere aktarılmasına önayak olurlar. Geç antikçağın son demlerine ait lüks kodeks- ler arasında az çok korunarak günümüze ulaşan nüshaların sayısı hiç de az değildir: 4 ve 5. yüzyıllara tarihlenen iki Vergi- lius kodeksi Vergilius Vaticanus35 ve Vergilius Romanus36 (Re- sim 65);
Sayfa 107 - Alfa, 2017Kitabı okudu
Kodeksin ortaya çıkması48 ve yüzyıllardır kullanılan rulonun pabucunu dama atması, Johannes Gutenberg'in matbaacılığ bulması ve basılmış kitabın elyazmalarına galip gelmesi ka- dar önemli sonuçlar doğuran bir olaydır. Önemli sonuçlardan bir diğeri de antik literatürün eskiçağın son dönemlerine, or- taçağa ve nihayet bizim dönemimize aktarımıdır. Zira geç an- tikçağda hem özel hem de kamusal kütüphanelerdeki eserler papirüs rulolardan parşömen kodekslere aktarılmaya başlan- dığında, dönemin edebi zevkine ve eski eserlere atfedilen de- ğerlere göre belirlenen bir seçim yapıldı. Bu şekilde, örneğin Aristophanes'in 44 komedyasının ancak 11'i korundu; eskiden o kadar sevilen, ancak metinlerin kodekslere aktarıldığı dö- nemde gözden düşmüş olan Menandros'tan yalnızca birkaç transkripsiyon yapıldı, ancak bunların tümü de iz bırakmadan yok olmuştur. Bu nedenle, elimizdeki Menandros metinleri, birkaç özdeyiş hariç, Mısır'da bulunan papirüs rulolarla sınır- lıdır.49
Sayfa 110 - Alfa, 2017Kitabı okudu
Kitap okuyan insan Yunan sanatında ilk kez İö 5. yüzyılda tasvir edildi19 ve bu tema geç antikçağdan sonra da sevilen bir tema olmaya devam etti. Elinde bir rulo kitap tutan insanlar zaman zaman ayakta da tasvir edilmişlerse de, okurken insan- lar daha bir rahatlarına bakıyorlardı: Tasvirlere bakılırsa, ge- nellikle bir sandalyede oturuyorlardı. Bir dizi Etrüsk lahti ve kül kavanozunun üzerinde sedire uzanmış olan ve ellerinde bir rulo tutan figürler görülür, bunların içinde en etkileyici olanı Tarquiniali Laris Pulenas'ın figürüdür (Resim 14). Okuma es- nasında rulo çoğunlukla elde tutulurdu,
Sayfa 83 - Alfa, 2017Kitabı okudu
Reklam
Parşömen için kullanılan "pergamena" sözcüğüyle nispeten geç karşılaşırız; sözcüğe ilk kez imparator Diocletianus'un 10 301 yılında fiyatlarla ilgili olarak çıkardığı fermanda (VII, 38) rastlanız. "Pergamena" sözcüğünün kökeni Pergamon (bugünkü Bergama) kentidir; dolayısıyla Plinius'un (Nat. Hist. 13,70) Ro- malı âlim Varro'dan aktardığı şu bilginin özel bir önemi vardır: iki kral, Ptolemaios ile Eumenes, birbirlerinin kütüphanelerini kıskanmaktadırlar, bu nedenle Ptolemaios papirüs ihracatını yasaklar. Bunun üzerine Pergamon'da parşömen keşfedilir ya da icat edilir (membranas Pergami repertas). Bu krallar, Per- gamon kütüphanesinin kurucusu II. Eumenes (IÖ 197-159) ile Mısır kralı Ptolemaios VI. Philometor (fö 180-145) olsa gerek. Eskiden, Varro'nun verdiği bu bilgi nedeniyle, parşömenin ilk olarak Pergamon'da icat edildiği düşünülüyordu. Fakat Dura- Europos'takine benzer buluntuların da gösterdiği gibi, daha eski dönemlerde de parşömen bilindiğinden, şu açıklama daha doğru olsa gerek: 10 170-168 yıllarında, Suriye kralı Antiokhos Epiphanes Mısır'a saldırdığında ve İskenderiye istila edildi- ğinde papirüs ihracatı kesintiye uğradı. Bunun üzerine, kütüp- haneyi genişletmeyi sürdürebilmek için, eskiden beri bilinen parşömenden yararlanmaya başlandı.35 Ancak çok sonra yeni kitap formu kodeks bulunduğunda, parşömen yavaş yavaş pa- pirüsün yerini aldı.
Sayfa 73 - Alfa, 2017Kitabı okudu
Yazı malzemeleri arasında önemli bir grup da madenler- dir. Yazıtlar için en başta bronz kullanılıyordu ama bu el- yazmaları için söz konusu değildi, çünkü bakır-kalay alaşımı bronz, tığ kalem için fazla sertti. Yazmak için daha yumuşak madenlerden, özellikle de kurşundan yararlanılıyordu. Başına bir felaket gelmesi istenen kişilerin isimlerini, genellikle de la- netleyici sözlerle birlikte ince kurşun tabletlere yazmak eski- çağda çok yaygın bir âdetti. Bu kurşun tabletler (Resim 20) ya toprağa gömülür ya da yeraltı güçlerine teslim etmek amacıyla mezarlara bırakılırdı.
Sayfa 49 - Alfa, 2017Kitabı okudu
Hellenistik dönemde, Büyük İskender'in Ön Asya'da Mısır dışında düzenlediği seferler sonucunda geniş bölgeler siyas ve kültürel olarak Yunan bölgeleri haline geldiğinde, kentlerde gymnasion'lar [Lat. gymnasium] kuruldu.23 Bu eğitim kurum- ları öncelikle gençliğin fiziksel gelişimi için düşünülmüştü, fakat yüksek düzeyde bir tinsel eğitimin verildiği mekânlara da sahiptiler. Grammatikos burada ders veriyordu. Derslerde genellikle büyük şair ve yazarların eserleri işleniyordu, ama dersler basit bir düzeyde değildi elbette. Öğrenciler eserleri etkin bir biçimde incelemek ve iyice özümsemek zorundaydılar. Bununla ilgili bir dizi tipik ödev vardı; günümüze ulaşan özgün öğrenci ödevleri bunlar hakkında bir fikir verir. Öğrenci- ler için ilk öğretimin artık geride kaldığı, yazı malzemesinden de bellidir: Ahşap yazı tahtası yerine artık genellikle papirüs kullanılıyordu, ancak bunlar yeni rulolar değil, eski metinlerin arkalarıydı.24 Gymnasion öğrencilerinin bir görevi de, metin açıklamasıydı. Burada, örneğin Homeros'tan alınan bir metin parçasının yanındaki sütuna yazarın kullandığı sözcüklerin anlamının yazılması gerekiyordu. O dönemde bile gündelik dilde artık kullanılmayan sözcükleri açıklayan bu sözlükler bizlere metinleri yorumlamada çok yardımcı olmuştur. Sonra bir de açımlama dersi vardı, yani büyük bir edebi eserde geçen bir öykü anlatılırdı. Ya da öğretmenin belirlediği konularda kompozisyonlar yazılırdı. Ezberlenmesi gereken şairlerle ilgi li soru ve yanıtlar kateşizmi andıran bir biçimde derlenirdi.
Sayfa 41 - Alfa, 2017Kitabı okudu
İmparatorun emri üzerine eserleri Roma halk kütüphanelerine alınan yazar hekim Sideli Marcellus (Anthol. Gr. 7, 158) ile bir övgü yazısında "tıp yazınının Homeros'u" diye nitelenen hekim Rhodiapolisli Herakleitos (TAM 2, 1944, 10) örneklerinde olduğu gibi, yazar- lar o dönemde de hayli ünlü olabiliyordu. Fakat insan, yazıla- rıyla hayatına da kastedebilirdi: Vakanüvis Aulus Cremutius Cordus, Brutus ve Cassius hakkında "son Romalılar" diye ya- zınca, İmparator Tiberius öfkeden kudurmuş ve vakanüvisi katlettirip kitaplarını kent meydanında yaktırmıştı
Sayfa 8 - Alfa, 2017Kitabı okudu
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.