Beğenmedim. Neden beğenmediğini yazayım: Yazar önsözde, Türk sağının kronolojisini anlatacağını yazıyor. Zannettim ki, Türk sağını ana hatlarıyla anlatacak. Hayır, öyle anlatmıyor. Türk sağının fraksiyonlarından biri olan Ülkücü hareketi konu alıyor (ağırlıklı olarak). Ülkücü-Milliyetçi hareketi konu alırken, bu hareketin "siyasi tarihi" yanında "teşkilat tarihini de" anlatıyor. Hatta teşkilat tarihi daha baskındır. Teşkilat tarihinden neyi kastettiğimi yazayım: falanca yerde kurulan dernek, falanca mekandaki parti üyeleri, falanca zamandaki milliyetçi eserler gibi konular... Kitap, bir tarih kitabı değil, bir kronoloji kitabı. Kronolojileri bilirsiniz: önemli olayların, takvim sırasıyla ve sıkıcı bir üslupla yazıldığı vakayinamelerdir. Dolayısıyla, kitap da sıkıcı. Türk sağı denilince anladığım ile, yazarın anladığı şey bambaşka. Türk sağının ana akımları: Liberal düşünce, Muhafazakar düşünce, İslamcı düşünce, Milliyetçi düşünce, Türk-İslamcı düşünce, Ülkücü düşünce gibi... Şimdi yazar, son üçünü konu alıyor, fakat başlığa, "Türk Sağı Kronolojisi" yazıyor. İlk üç akım nerede? Bu akımlardaki olaylar da dengeli bir biçimde kronolojiye eklenmesi gerekmez miydi? Galiba yazar, Türk Sağı denilince, son üçünü anlıyor(!). Böyle anlıyorsa vay haline. Özetle; kitap sistematik değildir, objektif değildir, başlık-konu uyumluluğu yoktur. Okumanızı da tavsiye etmiyorum.