Hangimizin aklı bu aralar firarda değil ki ? dediğinizi duyar gibiyim.. Ruh halimin kaçak göçek olduğu şu dönemde "Firari" kitabı ile buluşmam çok manidar oldu.
Her sayfasında doğayı yudum yudum içtim. Güneşin tüm enerjisi her satırla beraber içime aktı.. hissettim bunu resmen okurken. Dağ evinde sanki hikâyenin kahramanı Selim
‘Yarınlar bölerken uykularımı,
Usulca sızlayan sancılarım var.
Bilemezsin yüreğimdeki acılarımı,
Yarların içinde yaralarım var.’
Firari, okuyucuya ana karakter Selim aracılığıyla aktarılıyor. Kitabın ilk bölümü olan Kaçış’ta, Selim'in ‘malikanem’ dediği dağ evinde, doğanın güzellikleriyle hem iç içe geçiyoruz hem de hikayeye giriş yapıyoruz.
İkinci bölümde, Selim'in Kabus’una ortak oluyoruz; sevdiği kadını kaybetmesinden sonra geçirdiği zamanlara, akıl hastanesindeki günlerine dönüyoruz. Hastanede kaldığı sürece mistik bir şekilde katillerin zihninde robot resimlerini çizen Selim, bir intikam planı hazırlar. Burada olması da mı planın bir parçası, yoksa?
Kasaba'da yaşayan taksi şoförü Erdal'ın da olaya dahil olmasıyla intikam planı artık şekilleniyor. Erdal ve Selim, hayattan sevdiklerini koparanlardan intikamlarını almak için bir yola çıkıyorlar. En büyük destekçisi, köpek Şanslı oluyor.
Erdal'la ne oldu? Selim’in sevdiği kadın olan Sevda kaza kurşununa mı gitti? Hikaye ile ilgili birkaç cevapsız sorum var; belki de bu kitabın devamının gelmesine işarettir, kim bilir?
Kadriye Demir
#GurbetinKızı
@haimeli123
@atesyayinlari
Hayatın zorluklarıyla daha çocukken karşılaşan sevgiye hasret hep mücadele içinde geçen zorlu hayatı karşısında dimdik duran güçlü bir kadının hikayesi bu
Melike babasından hiç