Mehmet Akif, Baytar Mektebi'nde iken bir arkadaşıyla sözleşmiştir. Aralarındaki anlaşmaya göre ikisinden kim önce vefat ederse, o diğerinin çocuğunu kendi çocuğu gibi sahiplenecektir. Arkadaşı vefat edince Akif sözünü tutar, çocuğu eve getirir.
Kimin umurunda, kendi cebinden çalınmıyor nasılsa
Para milletin parası, öfkelenirdi oysa kendi parası olsa
Sana diyorum sana, bak sen, evet, seni işaret ediyorum
Kulak ver sözlerime, hayaline değil zatına sesleniyorum
Boynumdan sırtımdan bir ter boşandı, korkunç bir ân
Meğer eşkiyalarmış bu insanlar, köy basmış ırza geçmiş
Babam hemen eve götürdü, üzerime bir titreme gelmiş
İşte o gün akıl tahtalarımdan bir tanesi ebediyen eksildi
Sonraları şu halimi görenler derdi, Neyzen Tevfik delirdi
Azizim, bugünkü perişanlığımızı geçmişte aramak gerekir Şunu iyi bilmeliyiz ki her başta ayrı bir tasa var ayrı bir fikir
Memleketin en büyük derdi, aydınla halk arasındaki uçurum Baş ile gövde başka hareket ederse ben nasıl ayakta dururum