Belki yaşamın kısa ve değerli olduğunun gittikçe daha çok anlaşılmasıydı, belki de bu acımasız dünyada tek kurtuluşun bazen kadın ve erkek arasında paylaşılan aşk olduğunun bilinciydi.
kamplarda erkeklerin yapacak bir işleri, kadınların da gurur duyacakları bir evleri yoktu. O nedenle de bu kamplar, bütün dünyanın kendilerini unuttuğu yıllarda, insanların acıyla yoğrularak oluşturdukları direniş gruplarını barındıran yerler oldu.