İbrahim Arvas

Tarihi Hakikatler yazarı
Yazar
9.3/10
3 Kişi
9
Okunma
2
Beğeni
980
Görüntülenme

Hakkında

1884 yılında Van'ın Başkale ilçesinde doğdu. Hamidiye Alayları’nda görevli Şeyh Hamid Paşa’nın, en küçük oğludur. Sultan Abdülhamid Han’ın özel bursuyla yatılı olarak Galatasaray Sultanisi’nde okudu. Birinci Dönem Hakkari milletvekili seçildi. Meclise katılmadan istifa etti. İstifasının sebebi, Şemdinli’yi karıştıran İngilizlerin oyununu bozmaktı. Bu amaçla, Şemdinli Kaymakamlığına başladı. Şemdinli’de devlet otoritesini yeniden kurdu. Sonra 3. ve 4.dönemlerde Hakkari, 2,5,6 ve 7. dönemlerde Van milletvekilliği yaptı. Seyyit Abdülhakim Arvasi'nin damadıdır. Mezarı, Ankara’da Bağlum kabristanındadır. Meclis'te İbrahim Arvas Ocak 1948’de Konya milletvekili Fatih Gökmen ile birlikte İmam Hatip Okullarının yeniden açılması için takrir verdi. Bu takrirde şöyle deniyordu; “Biz laiklik prensibinden zerre kadar ayrılacak değiliz. Ama din, sadece Allah’la kul arasında bir bağ değil aynı zamanda sosyal bir gerçeklik, bir cemaat işidir. Köylerde çoğu zaman ölüleri gömmek için bile bir imam bulunmamaktadır. Eğer biz din adamı yetiştirmezsek batıl inançlar yayılır. Biz laikliği, İslamlığı Türkiye’den atmak için almadık.”
Unvan:
Bürokrat, Siyasetçi, Yazar
Doğum:
Van, 1884
Ölüm:
Ankara, 21 Ekim 1965

Okurlar

2 okur beğendi.
9 okur okudu.
1 okur okuyor.
23 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
. Masonların İstanbul, İzmir, Adana ve Ankara'da bir çok locaları vardır. Mustafa Kemal Paşa'nın sevmediği iki zümre vardı. Birincisi dönmeler, ikincisi de masonlardı. Bir gün eski Adliye Vekili (Adalet Bakanı) Mahmut Esat Bozkurt'u çağırdı. Kendisine masonların taksimat (bölümleri), teşkilat (kuruluş) ve ahvalını (durumlarını bildirir
Sayfa 78 - HTS YayıncılıkKitabı okudu
. Bendeniz Şemdinan kaymakamı iken Gerdi Aşireti reisi Oğuz beye sordum. Bu ad Türk adıdır sana nereden gelmiş? Cevaben dedi ki: Bendeniz yirmi birinci Oğuzun; bizdeki anne baba kendi evladına kendi babasının ismini verir ve böylece müteselsilen (zincirleme) devam eder. Maalesef Oğuz kabilesinden olan Oğuz Bey ise bir kelime Türkçe bilmiyordu. Amcası Kılıç Bey de öyle. Ve Koç beyi kabilesinin reisi Mehmet Emin de böyle idi. Binaenaleyh heyeti umumiyesi Türk olan bu muazzam kütleyi Türk harsi (kültürü) ile yetiştirmek ve Türk dilini öğreterek vaziyeti asliyesine icra etmek (esas durumuna geri döndürmek) idare amirlerimize düşen büyük bir vazifedir. Bunda ihmalkârlık göstermek en büyük hatadır kanaatindeyim. Hakikatte Türk asıllı olup büyük hadisat ve vukuatla kütleden uzak düşerek dillerini kaybetmiş bulunan bu vatandaşları hor görmek ve Türkçe konuşmadığı için kendisine aşağılık bir sıfat takmak doğru değildir. .
Sayfa 34 - HTS YayıncılıkKitabı okudu
Reklam