Most Liked İbrahim Aslaner Reviews
You can find Most Liked İbrahim Aslaner quotes, most liked İbrahim Aslaner book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Düş Düşe Uğultular üzerine
Kitabı ilk okuduğumda "roman içinde oyun, oyun içinde roman" olduğunu biliyordum. Ancak romanın iç içe geçmiş oyun ve öykülerin girift bir bilmecelerle dolu bir kitap olduğunu kitabın yazarı İbrahim Aslaner ile yapacağımız söyleşiye hazırlanırken fark ettim. Gelişen postmodernizm akımıyla birlikte pek çok tür birbiriyle daha sıkı fıkı olmuştur fakat bu roman geleneksel roman algısına selam durmakla birlikte yeni şeyler denenmesi açısından benim dikkatimi celb etti. Esasen yazarını tanımam da bunda etkilidir fakat aslolan metindir. Bu metin sizi bir "düş"e mi çağırıyor yoksa bir "uğultu"dan mı ibaret okuduktan sonra siz karar verin. Bu kitap beni bir düşe davet etmişti elbette. Okuru sağ olsun.
Kitap üzerine gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi izlemek için linke tıklayabilirsiniz.
youtu.be/hZMZe5RuxcM
Merak ve istekle başladığım kitapta sayfalar ilerledikçe biraz sıkıldım. Hayal kırıklığı yaşadım. Hayatımdaki yoğunluk bahanesi ile birleşince kitabı bi kenarda unuttum yada unutmak istedim. Tekrar okumak niyetiyle yanıma aldığımda talihsiz bi olay yaşadım. Olayların nereye vardığını ve karakterlerin ne yaşadığını merak etsem de artık okuyabileceğimi sanmıyorum.
kitap üzerinde yazıldığı gibi, bir roman. Anlatılması ve anlaşılması biraz zor bir eser aslında. Romana çok farklı yeni bir bakış açısı getirilmiş bu eserle. kitabın başta bir tiyatro olduğunu düşünüyorsunuz, kapağı kapatıp tekrar roman olduğunu teyit ediyorsunuz. İlerleyen sayfalarda da bir roman olduğundan emin oluyorsunuz.
kitapta ilk
düş düşe uğultular …
Kendisi ile karla karışık kitabını beraber değerlendirme fırsatı bulduğumuz yazarımız, her ne kadar bu kitabı acemilik eseri olarak görse de benim adıma okuması keyifli ,naif bir aşk hikayesi oldu.Kitabın baş kahramanı Fikret. Bir oyun esasında ,ilk başta oyunun perdeleri ve diyalogları karşılıyor.Sonrasında Fikret’in namı diğer Reis’in iç dünyası , aşkı ve gelgitleri ile devam ediyor hikaye.Oyunu izleyenler bu ne biçim oyun diye de eleştiriyor uzun uzun Fikret’in aşkını dinlerken, okur ile arasında bağ oluşturuyor bu eylem, bu böyle bir eser der gibi aslında yazar.Farklı bir tarzı var ,oyun sahnesiyle başlayıp rüyalara uzanan.Anlatım dili güzel sıkmadan ilerliyor , merak uyandırıyor.Bu kitabın en sevdiğim kısmı Fikret’in Şeyda’yı sevme biçimiydi , tamamıyla gerçek duygularıyla.Sevdiği için vazgeçtikleri, yıllar sonra oğlu ile karşılaşması ve oğlunun onu bu sevgi için baştan affetmesi güzel ayrıntılardı.Aslında bu bir oyundu ama sonlara doğru oyun olduğunu unuttum hikaye gelişti bambaşka bir yöne evrildi.Kitabın sonunda da okuru güzel bir sürpriz bekliyor.Yazarı tebrik ediyor, bizleri çok güzel eserlerle buluşturacağına canı gönülden inanıyorum.
Klasik romanlardan farklı yenilikçi bir yaklaşımla yazılmış, üstelik içerisinde hem öyküleri de barındırıyor. Aynı zamanda yer yer iç hesaplaşmalara da yer verildiği için gerçek bir olayın insanın duygu ve düşüncelerine nasıl etki yarattığını yaşarken farkındalığı artırmaya yöneltiyor.
Kitabı okurken bitmesin dedirtiyor, anlatım ve dili oldukça güçlü. Dileğim okurunun daha üst düzey bir rakama ulaşmasından yana.
Önce kısaca Yazardan bahsetmek istiyorum.Kahramanmaraş doğumlu , Tokat’ta yaşayan bir Türkçe öğretmeni.İlk kitabı 2018 yılında yayınlanmış , yakın zamanda da ikinci kitabını çıkarmış.İlk kitabına acemilik eserim dese de kendisini tanıdıktan sonra merak etmiyor değilim.Kendine ait bir üslubu ve anlatım tarzı var.Biraz düşündürmek istiyor yazar ,okuyucunun beynini biraz zorlamak.
Okuduğumuz kitap başlangıçta Simitçi Salim’in etrafında şekillenmiş.Ailesi , gezdiği sokaklar ilmek ilmek işlenmiş.Her ne kadar bu kısımlar durağan gelse de okuyucuya,bir sebebi vardır diyor yazar.Hikaye bazı siyasi olaylar ile ivme kazanıyor , simitçi Salim’in başına gelen olaylar ve dahil olan yeni karakterler hikayeyi zenginleştiriyor , merak uyandırıyor.Her karakter üzerine uzun uzun konuşulacak ,belki uzun bir kitap yazılacak türden.En sevdiğim karakter Akın.Belki dünyaya bakış açısı, yazmaya olan merakı ve Funda’ya olan sevgisi bu konuda tetikleyici olmuştur.Zeynep’in baş kaldırışı , Salim’in merhametli babalığı, İbrahim’in annesine olan düşkünlüğü en sevdiğim ayrıntılar.Ve bu kitap Tokat için büyük bir hediye.Yazarı tebrik eder , kaleminin daim olmasını dilerim.