اَلَّذِينَ صَبَرُوا وَعَلٰى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ
Onlar, sabreden ve Rablerine güvenen kimselerdir. Nahl, 42
•Allah için sabretmek ve Allah'a tevekkül ederek ona dayanmak, kutlu ve mutlu sona ulaşmanın iki temel ölçütüdür. Bu anlamda ''sabır ve tevekkül'' ayrılmaz ikilidir.
Her şeyin olduğu gibi acının da bir derinliği vardır:
اَللهُ وَحْدَهُ يَعْلَمُ مَا فِي قَلْبِ الْمَرْءِ مِنْ عُمْقِ وَجَعِهِ!
Kişinin kalbindeki acısının derinliğini yalnız Allah bilir!
"Tefekkür deyip geçmemek lazım!
Tefekkür, salt düşünmek değildir, kelimenin kökü فِكْرٌ Fikr ile ''kaşımak, okşamak, ovalamak, silerek temizlemek'' vb. anlamlara gelen فَرَكَ fiili aynı harflerden oluşur.
•Tefekkür, aklın ve zihnin üzerindeki tozu ovalar ve detaylar belirir!"