Alafranga züppe tipi; Batılı yaşam biçimini fikrî muhasebeye tâbi tutmadan, içselleştirmeden taklit eder. Dolayısıyla "özenti içinde bir hayatı” yeğler; neticede "gibi” ve "mış gibi” davranarak hayat sürer. Özenti üzerine kurulu hayatında ise ölçüyü tutturamaz. Züppelik eleştirisi de bu ölçüsüzlüğün eleştirisidir. Nitekim o, "her şeyini sınırlarda yaşar; sevgisinde, bağlanışında, tutkusunda, öfkesinde, küsmesinde, taklidinde, tüketiminde hep aşırıya kaçar.” Bu aşırılık, onun toplum nezdinde komik duruma düşmesinin de asıl nedenidir.