Mitoloji kavramı üzerine derince düşünmeden efsaneler ve Arap dünyası şeklinde okunduğunda daha fazla zevk vereceğini düşündüğüm bir kitap oldu. Mitoloji kelimesinden beklentimiz konunun bir hikaye bir mit üzerinden giderek zenginleşen hayal dünyasını hareketlendiren anlatıdir. Zengin bir düşünce dünyaları olduğunu kanıtlamak için biraz zorlamamiş misiniz ')
Kıymetli yazarın da ifade ettiği gibi kitap, uzun vadede ele alınmış notların ve yapılan araştırmaların bir mahsulü olarak ortaya konulmuş.
101 soruya verilen cevaplarda özellikle Arap dili ve edebiyat bölümüne merakınız var ise, bu alanda yüksek lisans yapmayı ve ilerlemeyi düşünüyorsanız okuyacağınıza pişman olmayacağınız bir kitap olduğunu vurgulamak isterim.
Okudukça altını çizeceğiniz, notlar alacağınız ve daha önce Arapça eğitimi almanıza rağmen farklı bilgileri gördükçe şaşıracağınız bir kitap olacağına eminim.
Okuyunca hep, keşke bu kitap biraz daha kalın olsa veya ikinci cildi de olsa temennisinde bulundum.
İyi okumalar diliyorum..
Şi'ra: "saç" anlamına gelen "şa'r kökünden türemiş ve parlak bir yıldız olarak tanımlanan bu kelime, Yunanlılarda Afrodit, Farslarda ise Tir veya Teşter'e karşılık gelmektedir. Başka bir görüşe göre Şi'ra, yağmuru kestiği ve şiddetli sıcaklıklarda çıktığı için bu şekilde isimlendirilmiştir. Araplar, Şi rá kelimesini, Arapça asıllı bir kelime olarak kabul etmelerine rağmen, bazı şarkıyatçılar kelimenin, Grekçe'deki "Sirius" isminin Arapçalaşmış şekli olabileceği görüşündedir.
Arap mitolojisine göre Zühre yıldızı, insanları Hz. Adem'den sonra dalalete düşerek melekleri yoldan çıkaran kadının ismidir. Se'alebi'nin rivayetine göre; melekler insanların amellerini eleştirmeye başlayınca Yüce Allah, imtihan amacıyla Hârut, Marût ve Azrail isimli üç meleği, insani şehvetleri yükleyip, onları yeryüzüne indirmiştir. Zühre, kendisini onlara güzel bir kadın şeklinde arz edip, daha sonra onlardan göğe yükselmeyi sağlayan sözü ona öğretmelerini istemiştir. Hârut ve Marût, Venüs'ün güzelliğine dayanamayıp onunla birlikte olarak günah işlemişler. Azrail ise, son anda kendisini koruyarak Allah'tan yardım dilemiş ve günaha bulaşmadan göğe çekilmiştir. Venüs, İsm-i Azâm denilen o sözü öğrenip, goge yükseldikten sonra Yüce Allah onu, gecenin sonunda çıkan ve "Necmetu's-Subh" diye isimlendirilen güzel bir yıldız yapmıştır.
Deve ile ilgili hurafe sayılabilecek birtakım inançlara değinmek gerekirse: kanın akmasına engel olduğuna inanıldığı için, yakılmış deve tüylerinin külleri akan kanın üzerine serpiştirmeleri: kadında hasıl olan kısırlığı yok ettiğine inanıldığı için, deve iliğinin üzerinde taşınması; sürekli içki içenlerin karaciğer tümörü ne iyi geldiğine inanarak deve idrarı içmeleri; Filistin bölgesi Araplarında güçlü ve kuvvetli olmaları için çocuklarını deve idrarı ile yıkama inancı yaygın idi.