İhsan Turgut Sözleri ve Alıntıları
İhsan Turgut sözleri ve alıntılarını, İhsan Turgut kitap alıntılarını, İhsan Turgut en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çoğunlukla parası olan, ya da dini istismar edenler, halkın ümitlerini, özlemlerini istismar edenler seçimi kazanıyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
Bir toplumun gelişmişliği ya da geri kalmışlığı kadınlarının ne kadar kültürlü ne kadar nitelikli oluşlarına bağlıdır. Kadın her şeyin anasıdır.
Türk tv'si insanını öyle yüzeyselleştiriyor öyle düşünmeden uzaklaştırıyorki, ciddi programlar onu sıkıyor. Ciddi bir tiyatro, ciddi bir bale, bir konser, ciddi bir filim bile onu sıkıyor.
Soruların cezalandırıldığı yer
İngilizlerin güzel bir sözü var: "Answer a question with a question" Bir soruyu, yine bir soruyla yanıtla!... Bizim eğitim sisteminde soru yok.. Cevapları ezberliyoruz.
Sayfa 210Kitabı okudu
Bir felsefesi yok ki...Bir kültür zinciri oluşmamış. Bardağın nereye kadar dolu olduğu belli değil. Felsefenin, sanatın, eğitimin hatta konuştuğumuz, yaşadığımız dilin bir geleneği yok. Kurumlar köksüz, havada; şunun bunun elinde oyuncak... Bir gözlüğü yok. Ağır miyop... Dünyadaki gelişmeleri göremiyor. Gördüğünü izleyemiyor. Sanki derin uykuda. Aya çıkılınca, Körfez Savaşındaki gelişmiş silahları görünce esnemeye, gözlerini ovmaya başlıyor. Ama uyku tatlı. Anadolu'daki uyku. Yüzyılların uykusu...
Dilini yitiren, dilden fazla şeyini yetişir. Çünkü insan bir dilde yaşar. Kültür bir dilde vardır. Tanrı dilde, metafizik dilde, epistemoloji dilde, madde dilde.
Öyle diyor Camus, Nobel Armağanını aldığı zaman yaptığı konuşmada:
"Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında doğanlar, Hitlerin iktidara gelişi ve ilk devrimci mahkemelerin kuruluşu sırasında yirmi yaşında olanlar, eğitimlerini bitirirken İspanya Savaşı'nı, İkinci Dünya Savaşı'nı, toplama kamplarını, zindancıların ve işkencecilerin yönettiği bir Avrupa'yı görenler şimdi artık büyümüşler, çoluk çocuk sahibi olmuşlar ve tüm silahlarının tehdit ettiği bir dünyada yapıtlarını ortaya koymuşlardır. Elbette ki kimse onlardan(Camus da dahil) iyimserlik bekleyemez. "
Victor Frankl İnsanın Anlam Arayışı
"İkinci dünya savaşında Nazilerin toplama kampında bulunuyordum. Kampta Müslüman yoktu. Ama Nazi subayları işe yaramaz, pespaye, tembel insanlara Müslüman diyorlardı. Bir gün iki Nazi subayı birkaç adamla yanıma geldi. 'Şu Müslümanı fırına atın' dediler, "Ben Müslüman değilim' dedim. 'Biliyoruz' dediler, 'Ama sen de onlar gibi miskin, tembel, pespaye, işe yaramaz bir adamsın'."
Sayfa 102Kitabı okudu
Geleneksel felsefede önce öz, sonra varoluşun geldiğine inanılır.
Oysa varoluşçulara göre, önce varlık olarak insan vardır, sonra özü gelir. İnsan özünü sonradan kendi yaratır, o önce varlık olarak vardır.
Kader, İslam'da, çöl ve bozkır insanının ezip bükemediği doğa karşısında güçsüzlüğünü ifade eder. Yani süje, obje karşısında güçsüzlüğünü, ifade eder. Bu kader kavramı beraberinde "yavaşlık" ve "ağırlık" kavramlarını da getirmiştir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Sabah namazı aynı zamanda çalışmaya kaldırmaktadır. Bizim Müslümanlar namazdan sonra da uyurlar. Çoğu da uyumayı tercih eder. Kimse çalışmaya gitmez. Kimse bilim yapmaz. Hep uyuduk. Aya çıktıklarında, körfez savaşındaki gelişmiş silahları görünce uyandık. Uyandık mı?
Şüphe etmediğimiz bir derse, kitaba kutsallık yükledik demektir.
Sayfa 82Kitabı okudu
Felsefesizlik
Azgelişmiş ülkelerde yalnız kadının adı değil, çocuğun da adı yok... Kadın ve çocuk var ama bireysellikleri ve kişilikleri yok. Beyin hücreleri çalışmıyor. Türk eğitim sistemi kafası çalışanları değil, aptalları yetiştirmektedir.
Sayfa 6Kitabı okudu
Yüzyıllardır ibadetlerde ve ezanlarda allah'u ekber yani tanrı büyüktür demekten başka bir şey yapmamışlardır. Adeta her şeyi tanrıya bırakmışlardır. Kadercilik ve tevekkül son safhadadır.
Sayfa 10 - Olmayan tanrıKitabı okudu