About
İlyas Dirin üniversite hayatına ODTÜ Felsefe’de başlamış, İstanbul Üniversitesi Türk Dili Ve Edebiyatı’nda bitirmiştir. Öğrencilik yıllarında bir koltuğunda birkaç karpuz taşıyacak kadar becerikli ve çalışkandır. Gündüzleri onu bulacağınız yegâne yer Beyazıt Kütüphanesi’dir. Kütüphanenin arşivini didik didik etmiştir. Önemli edebiyat adamlarıyla ilgili her türlü malumata sahiptir. Boşuna edebiyat arkeoloğu demiyoruz. Bir arkeolog titizliğiyle yazın tarihini inceler. Hangi konu üzerinde çalışıyorsa onunla ilgili bütün yazılan, çizilenlere ulaşır. Sağlam bir arşiv çalışması yapar. Geceleri ise kitap tashihi ve redaksiyonla uğraşırdı. Hatta bir dönem Dergâh Yayınları’nın tescilli musahhihidir. Dur durak bilmeyen bir gayret ve dikkat…
Edebiyat fakültesinde öğrenciyken Sezai Karakoç bibliyografyası hazırlamıştır. Bu çalışmanın üstüne ikinci bir çalışma bulmak zordur. Diriliş dergisi, Sezai Bey’in bütün kitapları, eserleri üzerine üniversitelerde yapılan tezler, şiirleri, yazı ve röportajları hayret verici bir titizlikle incelenmiş ve yukarıda söylediğimiz bibliyografya meydana getirilmiştir. Bu çalışma Hece dergisinin “Bir Uygarlık Tasarımı Olarak Diriliş” adlı özel sayısında yer almıştır.
Dirin’in Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine de önemli çalışmaları vardır. Tanpınar’la ilgili bir bibliyografya çalışması da vardır. Daha sonra Şaban Özdemir ve Turgay Anar’la birlikte Mücevherlerin Sırrı adıyla Yapı Kredi Yayınları’nın bastığı bir kitap hazırlamıştır.
Asaf Halet Çelebi ve Tarık Buğra ile ilgili çalışmaları da dikkate değerdir.
Title:
Öğretmen, Editör, Yazar
Readers
5 readers read.
3 readers will read.
Compiled Books
Quotes
İbrahim, gönlümdeki putları devir
elindeki baltayla
Kırılan putların yerine yenisini koyan kim
İbrahim, gönlümü put sanıp da kıran kim !
Üç şiir kitabında (He, Lamelif, Om Mani Padme Hum) mevcut olanlardan tekrar edilenler çıkarıldığı ve bu kitaplara girmeyen şiirleri de dikkate alındığında Asaf Hâlet'in bilinen şiirlerinin sayısı seksen kadardır. Şair olarak tanınmış bir kişi için bu sayı az bulunuyorsa Ahmed Haşim'in ve Ahmet Hamdi Tanpınar'm da bütün şiirlerinin aşağı yukarı bu adette olduğu, binaenaleyh her üçünün de saf şiir arayışında birleştikleri hatırlanabilir. Asaf Hâlet bu şiirlerinde, poetikasında belirttiği esaslar çerçevesinde ölüm, ebediyet, yokluk, devamlılık ve çocuk şuuraltı gibi konu ve temaları işlemiş, tasavvufî menkıbeleri, halk inançlarını, masalları, eski Mısır, Hind, Çin, Lizbon gibi egzotik duygular uyandıracak ülkeleri motif olarak kullanmıştır.
Sayfa 27 - Hece Yayınları Birinci Basım - Ekim 2003Kitabı okudu
Bilal Kırımlı
Asaf Hâlet Çelebi'nin şiirleri ilk yayımlandığı tarihten itibaren ("Cüneyd" Ses, Kasım 1938) hep farklı ve çarpıcı bulunmuştur. Bu farklılığı ve çarpıcılığı hemen, "He"(1942), "Lâmelif//(1945) ve "Om Mani Padme Hum" (1953) şeklinde şiir kitaplarının isimlerinde görmek mümkündür. Cumhuriyet'in kuruluşu üstünden 20 yıla yakın bir sürenin geçtiği, istikametin Batılılaşma doğrultusunda çağdaşlaşma olarak tayin edilip, içinde alfabe değişikliğinin de olduğu birçok inkılap yapılarak eskisinden farklı bir devlet ve neslin oluşturulmak istendiği bir dönemde, Galatasaray Lisesi'nde sekiz yıl okuyan Asaf Hâlet Çelebi, şiirlerine böyle isimler veriyor... Bu isimler Fransızca veya diğer Batı dillerine ait lügatlerden değil; ilk ikisi eski alfabeden iki harf, diğeri de Budizm'e ait. İlk yayımlanan şiiri de büyük mutasavvıf Cüneyd-i Bağdadî ile alakalı olarak "Cüneyd" isimlidir... Öncelikle bunun, gerçekten dikkat çekici ve önemli bir hususiyet olduğunu ve Çelebi'nin şiir sanatını, mistisizm veya diğer açılardan ele alırken, fark edilip vurgulanması gerektiğini belirtelim. Ancak bu şekilde, Asaf Hâlet için Cumhuriyet devri Türk şiiri içinde anlamlı bir değerlendirme yapılabilir.
Sayfa 29 - Hece Yayınları Birinci Basım - Ekim 2003Kitabı okudu
Rüyaların sonu geliyor galiba
uyanılmaz uykulara dalmak istiyorum
Sayfa 128 - Hece Yayınları Birinci Basım - Ekim 2003Kitabı okudu
"Kainat bizimle alay eder. Ben kendi kendimle alay ederim. Vakit kalırsa başkalariyle alay ediyorum. Başkaları beni ciddiye almıyormuş. Ben onları ciddiye almıyorum ki. Dünyada ciddiye alınmayı istemek aptallıktır. Ciddilik diye birtakım etiketler var. Onlara da uyamam tabii. Ama yalan söyleyemem, onun için söylediğim ciddidir."
Sayfa 132 - Hece Yayınları Birinci Basım - Ekim 2003Kitabı okudu
Updates
Henüz kayıt yok
Comments and Reviews
