İmam Ali Zeynelabidin

İmam Ali ZeynelabidinSahife-i Seccadiye author
Author
9.7/10
46 People
96
Reads
25
Likes
1,547
Views

About

Hazreti Hüseyin'in (ra) oğlu ve Hazreti Ali'nin (ra) torunudur. On iki imamın dördüncüsüdür. Tabiinin büyüklerinden olup, büyük sahabelerin çoğunu görmüştür. Risâle-i Nur'da, Hazreti Hüseyin'in soyundan gelen manevi mehdi hükmünde olduğu belirtilmektedir. (Mektubat, s. 100) O da şehit edilenlerdendir. Hazreti Hüseyin'in neslini devam ettirmesinden ötürü Seyyidü'l-Sacidin olarak anılmıştır. Büyük takva sahibi ve ibadete düşkünlüğünden ötürü, ibadet edenlerin süsü manasına gelen "Zeynelabidin" lakabıyla meşhur olmuştur. Künyesi Ebu Muhammed (veya Ebü'l-Hasan) Ali bin Hüseyin bin Ali bin Ebi Talib şeklindedir. Asıl adı Ali olan Zeynelabidin, 658 yılında (bazı kaynaklara göre 655 veya 666) Medine'de doğdu. Babası Hazreti Hüseyin (ra) ve annesi de Acem sultanının kızı olan Şehr-i Banu Gazele'dir. İran'ın fethinden sonra esir alınan sultanın üç kızından biri olup, Hazreti Ali (ra) tarafından Hazreti Hüseyin ile evlendirilmiş ve bu izdivaçtan Zeynelabidin dünyaya gelmiştir. Fitnenin yoğun bir şekilde yaşandığı bir dönemde yaşadığı için o da dönemin ızdıraplarından nasibini almıştır. Kerbela faciasında başta babası Hazreti Hüseyin (ra) olmak üzere, çok sayıda müminin şehit edilmesine şahit olmuştur. Zeynelabidin, Kerbela faciasının yaşandığı sırada orada bulunuyordu. Ancak, yataktan kalkamayacak kadar hasta olması ve tabii olarak çarpışmalara katılmamasından ötürü hayatta kaldı. Oysa ki, ailesinin büyük ekseriyeti şehit oldu. Önce Yezid'in yanına götürüldü. Yezid, kendisine iyi muamelede bulundu. Daha sonra Yezid'in yanından ayrılarak Medine'ye gitti ve buraya yerleşti. Ömrünün sonuna kadar da siyasi olaylardan uzak kalmaya büyük itina gösterdi. Yezid'e karşı burada meydana gelen ayaklanmaya ve isyana katılmadı. Risâle-i Nur'da, Ehl-i Beyt'in başına gelen bu feci hadisenin kader noktasındaki hikmetine temas edilmektedir. Bu mübarek insanlar haklı oldukları, hareket noktaları ve ortaya çıkış amaçları tamamen doğru olduğu halde, İlahi kaderin, onların mağlubiyetine cevaz vermesine açıklık getirilmektedir: "Hasan ve Hüseyin ve onların hanedanları ve nesilleri, mânevî bir saltanata namzet idiler. Dünya saltanatı ile mânevî saltanatın cem'i gayet müşküldür. Onun için onları dünyadan küstürdü, dünyanın çirkin yüzünü gösterdi-tâ, kalben dünyaya karşı alâkaları kalmasın. Onların elleri muvakkat ve surî bir saltanattan çekildi; fakat parlak ve daimî bir saltanat-ı mâneviyeye tayin edildiler. Âdi valiler yerine, evliya aktablarına merci oldular." (Mektubat, s. 58-59) İşte, Bediüzzaman'ın bu izahatına, yani Ehl-i Beyt'in dünyadan küsmelerine önemli bir örnek Zeynelabidin'dir. Yezid'in, komutan ve valilerinin tüm yanlışlarına rağmen, Müslümanların zarar görmemesi ve fitnenin devam etmemesi için müsbet hareket ettiği açık bir şekilde görülmektedir. O, siyasi cereyanlardan çok, yönünü iman ve Kur'an hizmetinde yoğunlaşarak tayin etmiştir. Peygamber Efendimizin (asm), torunları Hazreti Hasan ve Hüseyin'e gösterdikleri sevgi ve ilgi, bu mübareklerin soyundan gelecek olanları da kapsamaktadır. Onları sevip okşamasında Zeynelabidin ve diğerlerinin de hissesi vardır. "Hem Hazret-i Hüseyin'e karşı gösterdikleri fevkalâde ehemmiyet ve şefkat, Hazret-i Hüseyin'in (r.a.) silsile-i nuraniyesinden gelen Zeynelâbidin, Cafer-i Sadık gibi eimme-i âlişan ve hakikî verese-i Nebeviye gibi çok mehdîmisal zevât-ı nuraniyenin namına ve din-i İslâm ve vazife-i Risâlet hesabına boynunu öpmüş, kemâl-i şefkat ve ehemmiyetini göstermiştir." (Lem'alar, s. 26) Zeynelabidin, Medine'de ömrünü iman hizmetine ve ibadete adadı. Özellikle ibadetteki hassasiyetiyle meşhur oldu. İbadete olan düşkünlüğünden dolayı; kulların ziyneti, süsü anlamına gelen "Zeynelabidin" lakabıyla anıldı. Her abdest alışında adeta başka aleme gider ve rengi sararmaya başlardı. Renginin ve dünyasının değiştiğini görenler, merak edip sebebini sorduklarında; "Huzuruna çıktığım Zat'ı düşünmek, benim dünyamı değiştiriyor, tefekkür alemimi kaplıyor. Bu alemle alakam, o yüzden kesiliyor, değişik ruh haline giriyorum." (Ahmed Şahin, Örnek Yaşayışlarıyla İslam Büyükleri, YAY., s. 61-62) cevabını verirdi. Zeynelabidin ve soyundan devam edegelen Ehl-i Beyt mensupları, Sünnet-i Seniyye'nin en önemli takipçileri ve devam ettiricileri oldular. En sağlam ve selametli yol, Kur'an-ı Kerim'in her asra göre tayin ettiği ölçü, en önemli rehber hep bu mübarek silsilenin gayret ve himayeleriyle devam etti. Gerek Zeynelabidin, gerekse ondan önce ve sonra gelen Ehl-i Beyt silsilenin Risâle-i Nur hizmetinde ayrı ve özel bir yeri vardır. Bediüzzaman, "Üveysi bir surette doğrudan doğruya hakikat dersimi Gavs-ı Azam'dan (k.s.) ve Zeynelabidin (r.a.) ve Hasan, Hüseyin (r.a.) vasıtasıyla İmam-ı Ali den (r.a.) almışım. Onun için, hizmet ettiğimiz daire onların dairesidir." (Emirdağ Lahikası, s. 61) demek suretiyle, bu önemli konuya temas etmekte ve Risâle-i Nur hizmetinde takib edilen yöntem ve tarzın bu mübarek silsilenin tarz ve yöntemi olduğunu ifade etmektedir. Zeynelabidin'in en büyük hizmetlerinden bir tanesi de Cevşenü'l-Kebir'in nakil vasıtalarından biri olmasıdır. Bu hususla ilgili olarak Bediüzzaman, "Yeni Said'in hususi üstadı olan İmam-ı Rabbani, Gavs-ı Azam ve İmam-ı Gazali, Zeynelabidin (r.a.) hususan Cevşenü'l-Kebir münacatını bu iki imamdan ders almışım. Ve Hazret-i Hüseyin ve İmam-ı Ali Kerremallahü Vecheden aldığım ders, otuz seneden beri, hususan Cevşenü'l-Kebir'le daima onlara manevi irtibatımda, geçmiş hakikati ve şimdiki Risâle-i Nur'dan bize gelen meşrebi almışım." (Emirdağ Lahikası, s. 183), ifadeleriyle hem Cevşenü'l-Kebir'in nakil vasıtalarını hem de Hz. Ali'ye dayanan meşrebinin kökenini ortaya koymaktadır. Büyük bir takva sahibi olan Zeynelabidin, fakir ve kimsesizlere yardım konusunda da büyük bir gayret gösterirdi. Çok sayıda fakire yardım ettiği halde, ihlas düsturu gereği bunu hiç kimseye fark ettirmezdi. Gece karanlığında sırtında un taşıyarak bunu muhtaçlara yetiştirirdi. Sürekli bu işi yaptığı halde hiç kimse bilemedi. Ancak, vefatından sonra cenazesi yıkanıp sırtındaki nasırlaşmış yerle karşılaşılınca durum öğrenilebildi. Elinde bulunanı muhtaç olanlardan asla esirgemeyerek, her müminin derdine merhem olmaya çalışırdı. Zeynelabidin'in büyük bir yardımsever olduğunu gösteren hadiselerden bir tanesi de Muhammed Bin Üsame'nin borçlarını üstlenmesidir. Hasta olan bu şahsı ziyaret etmek için evine gittiğinde, ağladığını gördü. Sebebi de on beş bin dirhem borcunu ödeyemeden Allah'ın huzuruna borçlu çıkma korkusu idi. Durumu öğrenen Zeynelabidin, hazır bulunanlara seslenerek söz konusu borcu üstlendiğini, bundan sonra Muhammed bin Üsame'nin ne kadar borcu varsa kendisinin ödeyeceğini bildirdi. Söz konusu şahsın hiç bir borcunun kalmadığını orada bulunanlara ilan etti. Zeynelabidin, günün birinde hizmetçisinin çağrıldığı halde geciktiğini görünce sebebini sordu. Hizmetçi de; affedici, müsamahakar biri olduğunu bildiği için fazla acele etme ihtiyacı hissetmediğini belirtti. Zeynelabidin (ra) bu cevap karşısında Allah'a şükrederek; "... hizmetçim de benden emindir. Ben de emin insan olmak isterim. Herkes benden emin olmalı, korku ve endişe duymamalı." (Ahmed Şahin, Örnek Yaşayışlarıyla İslam Büyükleri, s. 62-63) demek suretiyle, hizmetçiye kızmadı, aksine, memnuniyetini dile getirdi. "Hayret edilir o kimseye ki, hayatında zararı dokunacak yemeklerden kaçınır da, vefatında zararı dokunacak günahlardan kaçınmaz." sözünün sahibi olan Zeynelabidin, 713 yılında "vefatında zararı dokunacak günahlardan kaçınan" salih kullardan olarak Hakk'ın rahmetine kavuştu. Naaşı, amcası Hazreti Abbas'ın (r.a.) yanına, Baki Mezarlığına defnedildi.
Full name:
Zeynelâbidîn
Title:
Iraklı İslam Alimi, Yazar
Birth:
Kufe, Irak
Death:
Medine, Suudi Arabistan

Readers

25 readers liked.
96 readers read.
14 readers are reading.
71 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Kuşkulanma kaygısını bizden uzaklaştır. İhlâslı kullarının yakiniyle bizi destekle.
Sayfa 343 - PdfKitabı okudu
Allah'ım, benim için razı olduğun şeyi bana sevdir...
Sayfa 195 - KevserKitabı okudu
Reklam
Ne güzel dua:)
O günde beni dostlarının arasında haşret! Sevdiklerinle birlikte gönder! Yakınlığında bana da yer ver, ey Âlemlerin Rabbi!
Sayfa 457
Amin
Benim durumum, kendinden yana senden utanan, kendine kızgın, senden hoşnut olan, tam bir teslimiyet ve tevazu ile sana gelen, günahların ağırlığından beli bükülen, sana ümidi olduğu hâlde senden korkan, ümit edilmeye en lâyık ve yasaklarından sakınılması en gerekli olan kimse olarak seni gören birinin durumudur. O hâlde, ey Rabbim, ümit ettiğimi bana ver; korktuğumu başıma getirme ve rahmetinin getirilerini bana ihsan eyle. Hiç kuşkusuz, sen, umulanların en cömerdisin.
Sayfa 333 - PdfKitabı okudu
Amin
Tanrım! Onların kötülüklerimi örteceğine güvenmedim; fakat senin bağışlayacağına güvendim. Çünkü güvenilmeye en lâyık olan, kendisinden bir şey istenilenlerin en eli açık olanı, merhameti umulanların en şefkatlisi, sensin. O hâlde, bana merhamet eyle.
Sayfa 335 - PdfKitabı okudu

Updates

See All
Allah'ım! Hiç kuşkusuz, sen, dünyam için de, ahiretim için de yararlı olanı biliyorsun. O hâlde, ihtiyaçlarım hususunda lütufkâr ol bana.🤲🌹
Sahîfe-i Seccâdiye
Sahîfe-i Seccâdiye
Allah'ım...
İşler bana karmaşık geldiğinde en doğrusuna, davranışlar birbirinden seçilmez hale geldiğinde onların en temizine, görüşler birbiriyle çeliştiğinde Senin en razı olduğun görüşe beni muvaffak eyle..!
Sahife-i Seccadiye
Sahife-i Seccadiye
Reklam
İçimizin kötülüğünden, küçük günahı önemsememekten, şeytanın bizi kuşatmasından, zamanın başımıza dert açmasından Sana sığınırız…
İmam Ali Zeynelabidin
İmam Ali Zeynelabidin

Comments and Reviews

See All
543 syf.
·
Not rated
·
Read in 323 days
İnceleme yazmakta iyi değilim fakat böylesine değerli bir eseri okuyupta hakkında iki kelam edememek üzerdi beni :) Öncelikle bu değerli eserin peygamber efendimiz ( s.a.v)in torunu, imam huseyn'in kerbelada sağ kalan tek evladı imam zeynelabidine ait olduğunu hatırlatmak isterim. Günümüze kadar, kendini koruyarak ulaşan bu eserin kıymetini bilip hayatımıza mutlaka almalı kitaplığımızda baş köşede bulundurmalıyız. Özü dualar kitabı, fakat dua'dan çok daha farklı, Allah ile nasıl konuşacağımızı, nasıl irtibat kuracağımızı öğretiyor. Bir hiç olduğumuzu unutturmadan hatırlatıyor. Allahın azameti karşısında durmadan benliğimizi eziyor. Münacatlar bölümlere ayrılmış şekilde, zor zamanlarda okuduğu Münacat, tövbe ettiği zaman okuduğu Münacat vs. Her ruha her ana hitap eden muhteşem Münacatlar. Allaha elini açıpta konuşamayan, huzuruna gidipte iki kelime edemeyen ben gibi insanları çok mutlu edecek, ruhuna iyi gelicek ve Allah ile aralarındaki perdeyi aralamaya vesile olacak muhteşem bir eser. Sözün özü, Rabbim ile konuşmak dertleşmek istiyorum ama iki kelimeyi bir araya getiremiyorum, diyen insanlara şimdilik önere bileceğim tek ve eşsiz kitap bu olacaktır
Sahîfe-i Seccâdiye
Sahîfe-i Seccâdiyeİmam Ali Zeynelabidin · Kevser Yayınları · 201372 okunma
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
DUA Kitap İmam Zeynel Abidin a.s a ait 54 dua'dan oluşan münacat içeren bir kitaptır. Her ne kadar kitabın içeriği dua kalıbında olsa da yalnızca bir dua kitabı değildir, kitapta İslami inançlar ve marifetler dua kalıbında beyan edilmiştir. Kitapta teoloji, kozmoloji, antropoloji, gayp âlemi, melekler, peygamberlerin risaleti,  bayramlara değer verilmesi, sosyal ve ekonomi konular, tarihi işaretler, Allah’ın çeşitli nimetleri, duanın adabı, tilavet, zikir, namaz, ibadet… vb. gibi konular dua kalıbında açıklanmıştır. Sahife-i Seccadi’yenin en meşhur duası “Mekarimu’l-Ahlak” duasıdır. Sahife-i Seccadiye, sadece Rab'ba  yöneliş ve yakarış, O'ndan hacetlerin istendiği bir dua kitabı değildir. İçinde inanç, kültürel, sosyal, toplumsal, siyasi, doğa yasaları ve şeri hükümler dua formatında açıklanmıştır. Allah’la ilişki kurmak için çeşitli zamanlar ve farklı hallerin iktizasına göre dualar beyan edilmiştir. Hani bazen sadece dua etmek,inzivaya çekilmek istersin ama ne diyeceğini bilemezsin,Kimin hangi konuda dua etme ihtiyacı olursa burada bizlere en güzel şekilde sergilenmiştir.Bizler işimiz düşmedikçe dualara yönelmeyiz. Bu güzel duaları okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar
Sahife-i Seccadiye
Sahife-i Seccadiyeİmam Ali Zeynelabidin · Nesil Yayınları · 201372 okunma
543 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Hz. Hüseyin’in oğlu Hz. Ali (İmam Zeynel Abidin)’nin ağzından muhteşem dualar... Hem dua etmek hem de insanları irşad edip eğitmek ne güzel yapılmış.. Başucu kitabı olmalı ve her duayı buradan yapmalı insan. Mutlaka okuyun..
Sahîfe-i Seccâdiye
Sahîfe-i Seccâdiyeİmam Ali Zeynelabidin · Kevser Yayınları · 201372 okunma