İmam Zehebi

İmam ZehebiBüyük Günahlar author
Author
Compiler
9.0/10
56 People
212
Reads
51
Likes
5.2k
Views

About

Fıkıh, hadîs ve târih âlimi. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Osman bin Kaymaz bin Abdullah et-Türkmânî el-Mısrî olup, künyesi Ebû Abdullah’tır. Lakabı ise Şemsüddîn’dir. 673 (m. 1274) senesi Rebî’ul-âhır ayında Şam’da doğdu. 748 (m. 1348) senesi Zilka’de ayının üçünde, Pazartesi gecesi, gece yarısından önce Mısır’da vefât etti. Bâb-üs-sagîr denilen yere defnedildi. Ailesi: Zehebî, aslen Türkmâniyye ailesinden olup, dedesi Diyârbekr’e bağlı Meyâfârikin şehrinden idi ve orada 661 (m. 1262) senesinde vefât etti. Dedem Fahrüddîn Ebû Ahmed Osman, ticâret ve san’atla meşgûl oldu. Fakat ma’rifet ve hüsn-ül-yakîn sahibi idi. Babası Şihâbüddîn Ahmed, kuyumculuk san’atını seçti ve bu san’atta çok mahir ve Zehebî (kuyumcu) diye meşhûr oldu. Aynı zamanda ilimle de meşgûl olan Şihâbüddîn Ahmed, 666 (m. 1267) senesinde Mikdâd el-Kavsî’den “Sahîh-ül-Buhârî”yi dinledi. Ömrünün sonlarına doğru hacca gitti. Dînine bağlı olup, geceleri ibâdetle meşgûl olurdu. Kuyumculuk san’atı sebebiyle çok zengin oldu. Malıyla birçok kimseyi esâretten kurtararak, hürriyetlerine kavuşturdu. Aslen Mûsullu olan, Akmüddîn Ebû Bekr Sencer bin Abdullah ismindeki zengin, aynı zamanda akıllı ve sâlih bir zatın kızıyla evli idi. Zehebî’nin çocukluğu ve ilim öğrenmeğe başlaması: Zehebî, babasının san’atı ile anıldı. Kendisi de ismini “İbn-üz-Zehebî diye yazdı. İlk zamanlarında babasının san’atıyla meşgûl olması sebebiyle, Salâh es-Safdî, Tâcüddîn Sübkî, el-Hüseynî, İmâdüddîn İbni Kesir ve birçok âlim tarafından Zehebî ismiyle çağrıldı. Çocukluğu, dînine bağlı olan ailesinin himâyesinde geçti. Çocuk terbiyesini çok iyi bilen, el-Basbas diye meşhûr Alâeddîn Ali bin Muhammed el-Halebî isimli bir mürebbinin elinde yetişti. Onun mektebinde dört sene okudu ve terbiye gördü. Daha sonra Şâgûr Mescidi’nin İmâm ve hatîbi olan Mes’ûd bin Abdullah es-Sâlihî’den, Kur’ân-ı kerîmi öğrendi ve huzûrunda tam kırk hatim indirdi. Ondan sonra oradaki ba’zı âlimlerin ders meclislerine gidip, derslerini dinledi. Meşhûr Iraklı âlim İzzüddîn el-Fârûsî, 690 (m. 1291) senesinde Dımeşk’a geldiği zaman, Zehebî onun meclisine gidip, ondan hadîs-i şerîf dinledi. Zehebî onsekiz yaşında iken, kırâat ve hadîs-i şerîf ilmine yöneldi. 691 (m. 1292) senesinde Şeyh-ül-Kurrâ (Kırâat âlimlerinin reîsi) Cemâlüddîn Ebû İshâk İbrâhim bin Dâvûd el-Askalânî’den kırâat ilmini okudu. Bundan başka, Mecdüddîn Ebî Bekr bin Muhammed el-Mürsi, Şemsüddîn Ebî Abdullah Muhammed bin Mensûr el-Halebî ve Ebû Hafa Ömer bin Kavvâs’dan da kırâat ilmini öğrendi ve genç yaşta bu ilimde yüksek derecelere kavuştu. Daha sonra da Şemsüddîn Ebû Abdullah Muhammed bin Abdülazîz ed-Dimyâtî’den okudu. Zehebî, kırâat ilmi yanında, hadîs ilmine de çok önem verdi. Birçok hadîs âlimiyle görüştü. Bizzat kendisi, Şihâbüddîn Gazi bin Abdürrahmân ed-Dımeşkî, Ebû Abdullah Muhammed bin Ahmed el-Makdisî, Mahmûd bin Yahyâ et-Teminî ed-Dımeşkî, Muhammed bin Nasîruddîn el-Müezzin, Mahmûd bin Muhammed el-Harâitî’den hadîs-i şerîf dinlediğini haber verdi. İlmî yolculukları: Zehebî’de ilim öğrenmek, âlimlerle görüşüp onlardan istifâde etmek arzusu çoktu. Fakat babasından ilim öğrenmek için seyahate çıkma teşviki görmedi. Babası, önceleri onu yanından ayırmak istemedi Zehebî, bu konu hakkında şöyle der: “İlim öğrenmek için seyahate çıkmayı çok istedim. Fakat, babamın râzı olmaması sebebiyle çıkamadım.” ilim öğrenmenin edeblerinden birisi de, ana-babanın rızâsını almak olduğundan, Zehebî ilimden ayrı kalmaya üzülmekle birlikte, anası ve babasına karşı gelmedi. Zehebî, zâten ailesinin tek evladı idi. Yirmi yaşına basınca, babası, yakın yerlere gidip gelmesine izin verdi. 693 (m. 1294) senesi, Zehebî’nin ilmî yolculuklara başlama senesi olarak kabûl edilir. Zehebî’nin ilk seyahati, 693 (m. 1294) senesinde Ba’lebek’e oldu. Orada el-Muvaffak en-Nasîbî’den kırâat ilmi öğrendi ve Kur’ân-ı kerîmin tamâmını okudu. Hadîs âlimi İmâm Tâcüddîn Ebû Muhammed el-Magribî’den hadîs-i şerîf dinledi. Bu seyahatinde, birçok âlimle görüştü. Daha sonra Haleb’e gitti. Orada Alâüddîn Ebî Saîd el-Ermevî ile görüşüp, derslerini dinledi. Onun hakkında Zehebî; “Alâüddîn Ebî Saîd el-Ermevî’ye gittim ve ondan çok şey öğrendim. O, dînine bağlı, akıl ve iffet sahibi, ne üstün ve ne güzel hocadır” diyerek, hocasını övdü. Ayrıca Haleb ve civarında birçok âlimden ilim ve ahlâk öğrendi. Hama, Humus, Trablus, Kerk, Maaria, Basra, Nablûs, Remle, Kudüs, Tebük ve o civarda birçok şehirlere ilmî yolcukluklarda bulundu. Zehebî, 695 (m. 1296) senesi Receb ayında Filistin’e, oradan da Mısır’a gitti. Orada ilk önce İbn-üz-Zâhirî diye bilinen Cemâlüddîn Ebü’l-Abbâs Ahmed bin Muhammed el-Halebî ile görüştü. Ondan hadîs-i şerîf dinledi. Bunu, kendi yazmış olduğu Târîh-ül-İslâm’ındâ; Mısır diyarında ilk önce Halebî’den hadîs dinledim” diye bildirdi. Zehebî, Mısır’da birçok zâtlarla görüştü. Orada Ebü’l-Meâlî Ahmed bin İshâk el-Ebrekûhî, Şeyh-ül-İslâm Kâdı’l-kudât Takıyyüddîn Ebü’l Feth. Muhammed; bin Ali, Allâme Şerefüddîn Abdülmü’min bin Halef ed-Dimyâtî’den ilim öğrendi. Daha sonra İskenderiyye’ye gitti. Orada Ebi’l-Haccâc Yûsuf bin Hasen et-Teymî el-Kâbisî el-İskenderânî ile görüştü ve ondan “Tecrid” adlı eserini dinledi. Ayrıca orada kırâat âlimlerinden İmâm Şerâfüddîn Ebi’l-Hüseyn Yahyâ bin Ahmed el-Cüzâmî el-İskenderânî’den kırâat ilmini okudu. Sahnûn diye meşhûr İmâm-ül-Mukrî Sadrüddîn Ebil-Kâsım Abdürrahmân bin Abdülhalîm ile görüştü. Sonra Belbîs’e gitti ve burada hadîs-i şerîf dinledi. Zehebî, İbn-i Hişâm’ın “Sîret”inin tamâmını hocası Ebü’l-Meâlî el-Ebrakûhî’den altı günde okudu. 698 (m. 1298) senesinde, babasının vefâtının akabinde, Zehebî, hac farizasını yerine getirmek için yolculuğa aktı. Kendisi bu yolculuğu “Târîh-ül-İslâm”da şöyle anlatır: “Emîr Şemsüddîn el-Ayntâbî de bizimle birlikte hac yolculuğuna çıktı. Beraberinde âlimler de vardı, Müstensıriyye Medresesi hadîs kürsüsü âlimi İbn-ül-Hırât diye meşhûr Ebû Abdullah Muhammed bin Abdülmuhsin de bu yolculukta bulundu. Bu yolculukta, bu âlimden “El-Ferec ba’d-eş-şidde” kitabını dinledim.” Ayrıca; Mekke, Arafe, Minâ ve Medine’de birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledim” der. Zehebî’nin ilime olan sevgisi: Zehebî, hayâtı boyunca, ilim öğrenmeden bir an bile geri durmadı. Hiçbir engel onu dersten ve hadîs dinlemekten alıkoyamadı. Zehebî, sâdece kırâat ve hadîs ilmi ile değil, birçok ilimden nasîbini aldı. Nahiv ilmini Muvaffakuddîn Ebî Abdullah Muhammed bin Ebi’l-Alâ en-Nasîbî el-Ba’lebeki’den öğrendi ve nahiv ilmine dâir “El-Hâcibiyye” kitabını dinledi. Arab dili ve edebiyatının inceliklerini İbn-ün-Nühaş diye meşhûr, Şeyh Behâüddîn Muhammed bin İbrâhim’den öğrendi. Zehebî, târih hakkında yazılmış eserlerle de meşgûl oldu. Megârî, siyer, umûmî’ târih, mu’cemât hakkında hocalarından çok şey dinledi. Zehebî, asrındaki âlimlerden; Cemâlüddîn Ebü’l-Haccâc Yûsuf, Takıyyüddîn Ebü’l-Abbâs Ahmed, Alemüddîn Ebû Muhammed Kâsım ile de görüştü ve uzun zaman onların derslerini dinledi. Zehebî, ders aldığı İbn-i Teymiyye’ye ba’zı i’tikâd ve fıkıh mes’elelerinde uymayıp, muhalefet etti ve ona ba’zı nasihatlerde bulundu. Ba’zı görüşlerinin yanlış olduğunu söyledi. Zehebî, 729 (m. 1328) senesi Cemâzil-âhır ayının onyedisinde, Zâhiriyye hadîs külliyesine müderris oldu. 739 (m. 1338) senesinde, Medrese-i Nefisiyye’de ders okuttu. Ayrıca Meşhed-i Urve, Dâr-ül-hadîs-it-Tenkiziyye, Dâr-ül-hadîs-il-Fâdılıyye ve Ümmü Sâlih Mescidi gibi yerlerde hadîs bölümü başkanlığı yaptı. Âlimlerin hakkındaki sözleri: Zehebî, çeşitli ilimlerde meşhûr olması yanında, zühd, verâ’ ve sağlam İ’tikâd sahibi idi. Zaman zaman tasavvuf erbâbı ile görüştü. Onların sohbetlerinde bulundu. Talebesi Takıyyüddîn İbni Râfi’ es-Selâmî; “Zehebî, sâlih, hayırlı, mütevâzi, güzel ahlâk sahibi, sohbeti tatlı bir zât idi. Zamanlarını, eser yazmak ve ibâdetle geçirdi. Çok cömert idi” diye bildirdi. Zerkeşî; “Zehebî, zühd ve Îsâr sahibi ve hayırlı işlere koşan bir zât olup, ömrünü, Resûl-i ekremin ( aleyhisselâm ) hadîs-i şerîflerini öğrenmekle geçirdi” dedi. İbn-i Kâdı “Şühbet-ül-esedî” isimli eserinde; “Zehebî’den; Sübkî, el-Berzâlî, el-Alâî, İbn-i Kesir, İbn-i Râfî’. İbn-i Receb ve birçok âlim hadîs-i şerîf dinledi ve rivâyette bulundular” diye yazmaktadır. Refîki ve hocası Alemüddîn el-Berzâlî onun hakkında; “Zehebî, faziletli, hafızası kuvvetli bir zât idi. İlimle meşgûl oldu. İlim öğrenmek ve hadîs-i şerîf dinlemek için çok yerler dolaştı. Çeşitli ilim dallarında birçok eser yazdı. Kırâat âlimleri hakkında bilgisi çoktu” dediler. Talebesi Selâhaddîn Safdî; “Hocam Zehebî, allâme ve Hâfız idi. Hadîs-i şerîfler ve hadîs ricali hakkında bilgisi çoktu. Üstün bir zekâsı vardı. Çok kitap yazdı. Çok kimseler ondan ilim öğrendi. Muhaddisül-asr (asrının büyük hadîs âlimi) idi. Çok kimseler ondan hadîs-i şerîf dinledi. Gece-gündüz hadîs-i şerîf ilmine hizmet etti. Dil ve kalemini bu uğurda kullandı” demektedir. Talebesi el-Hüseynî ise; “Hocam Zehebî, allâme, Şeyh-ül-Muhaddisîn, Muhaddis-üş-Şâm olup, büyük târih âlimi idi” dedi. Diğer bir talebesi olan İbn-i Kesir de; “Hocam Zehebî, Şeyh-ül-Muhaddisîn, İslâm tarihçisi ve hadîs hafızı idi. Büyük âlim Ebû Abdullah Muhammed bin Muhammed el-Mûsulî, Dımeşk’a geldiğinde, Zehebî’den ilim öğrendi” demektedir. Hâfız İbn-i Nâsıruddîn; “Zehebî, Hâfız, büyük âlim ve İslâm tarihçisi idi.” İbn-i Hacer el-Askalânî; “Zehebî, zamanının büyüğü, anlayışı ve zihni kuvvetli idi. Cerh ve ta’dîl husûslarında büyük bir bilgiye sahip idi. Tâcüddîn Sübkî’nin dediği gibi; sanki bütün ümmet bir saha üzerinde toplanmış, Zehebî de onları gözden geçirmiş, teker teker incelemiş, sonra onlara dâir birer birer ma’lûmat vermeye başlamıştır” dediler. Vefâtı: Zehebî’nin, son zamanlarında gözleri görmez oldu. Buna rağmen ders vemeye devam etti. 748 (m. 1348) senesi Zilka’de ayının üçünde, Pazartesi gecesi, gece yarısından önce Mısır’da vefât etti. Bâb-üs-sagîr denilen kabristana defnedildi. Zamanın büyük âlimleri cenâze namazında bulundu. Tâcüddîn Sübkî bunlardan idi. Talebeleri, sevenleri, hakkında mersiyeler söylediler. Zehebî vefât ettiğinde, geriye; biri laz, ikisi erkek, üç evlâdı kaldı. Herbiri ilim sahibi idi. Oğulları Ebüdderdâ Abdullah ile Şıhâbüddîn Ebû Hüreyre Abdürrahmân idi.
Full name:
Muhammed bin Ahmed bin Osman bin Kaymaz bin Abdullah et-Türkmânî el-Mısrî
Title:
Fıkıh, Hadis ve Tarih Alimi
Birth:
Şam, 1274
Death:
Mısır, 1348

Readers

51 readers liked.
212 readers read.
19 readers are reading.
212 readers will read.
15 readers left half.
Reklam

Quotes

See All
Seleften biri hastalandığında, şifa bulma niyetiyle hadis dersleri verirdi.
Sayfa 220
Reklam
Bedenin rahatı gözetilerek ilim elde edilemez.
Sayfa 97
İmam Şafiî şöyle demiştir:
"Hadis okumak, nafile namaz kılmaktan daha hayırlıdır." Başka bir rivayette: "İlim talep etmek, nafile namaz kılmaktan daha faziletlidir."demiştir
İmam Şafiî demiştir ki:
ومن لم يصن نفسه لم ينفعه علمه Nefsini korumayana ilmi fayda sağlamaz.
Tehlike bilinmeden tedbir alınmaz, suç işleyende selamet kalmaz.

Updates

See All
Sahâbeden Ebû'd Derdâ'nın (ra) her namazdan sonra ismen dua ettiği 360 dostu vardı.
Siyeru Alamin Nübela, Zehebi, 17 Cilt, Arapça
Siyeru Alamin Nübela, Zehebi, 17 Cilt, Arapça
Reklam
Câhil kendi seviyesini (câhilliğini) bilmez, o zaman başkalarının seviyesini nasıl bilsin?
İmam Zehebi
İmam Zehebi
İmam Zehebi رحمه الله "En yüksek dereceler ve rütbeler, geceleri [Allah'a] ağlayan ve gündüz [insanlara] gülen kimseler içindir."
Siyeru Alamin Nübela, Zehebi, 17 Cilt, Arapça
Siyeru Alamin Nübela, Zehebi, 17 Cilt, Arapça
[10/141]

Comments and Reviews

See All
372 syf.
10/10 puan verdi
Her satırı altı çizilecek kıymette, her cümlesi insanlara aktarılmaya değer bir kitap. Beka yayınları 2019 ocak ayında ilk baskısını yayınladı. Görür görmez aldım. Kitap aslında İmam Zehebi'nin Siyer-i A'lâmi'n Nubelâ adlı eserindeki bazı rivayetlerin derlemesi. Kitabı okurken selef alimlerimizin ilim elde etme uğruna kilometrelerce yolu bineksiz, aç, susuz, uykusuz kat ettiğini ve gösterdikleri fedakarlıkları okuyunca insan kendini kınamaktan ve bu alimlerimize rahmet okumaktan başka bir şey yapamıyor. Allah, bu ilmi bunca zorluğa seve seve göğüs gerip bize ileten tüm alimlerimizden razı olsun. Ayrıca kitabı derleyen ve çevirisine katkıda bulunan herkese de ecrini versin. Amin
İlmi Böyle Tahsil Ettiler
İlmi Böyle Tahsil Ettilerİmam Zehebi · Beka Yayınları · 201944 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 15 days
Kitab və əlavəsi
239+65 səhifədən ibarət, oxunması çox rahat, hər kəsin mütləq oxuyub əməl etməli olduğunu düşündüyüm vacib bir kitab. Böyük günahların sayında ixtilaf olsa da kitabın əsas hissəsində 70 ədəd günahdan bəhs edilir. Hər günah hədis-i şərif və ayət-i kərimələr işığında araşdırılır. Əksər bölmələrin sonunda qısa ibrətamiz nəsihətlərə yer verilib. 400-dən yuxarı hədis-i şərifin olduğu bu kitaba kiçik bir hədis kitabı kimi də baxmaq olar. Kitabın ən çox bəyəndiyim tərəfi isə dilinin çox rahat olması, oxuyarkən adamı yormamasıdır. Ubeydullah Küçük xocanın əlavə etdiyi "Böyük Günahlar'a qoşma" hissəsində isə əhl-i sünnətin əsas prinsipləri, dövrümüzün bəzi aktual problemləri, İslama ziyan vurmaq istəyən batil fikirlər və bir sıra digər məsələlərdən qısaca bəhs edilib.
İslam Şeriatinde Büyük Günahlar
İslam Şeriatinde Büyük Günahlarİmam Zehebi · Bedir Yayınları · 201467 okunma
Reklam
440 syf.
·
Not rated
İhtiyacımıza, branşımıza, ve ilgi duyduğumuz alanlara yönelik yaptığımız okumalar olur, Birde ruhumuzu beseleyen maneviyatı yüksek ahiret odaklı, kitap okumalarımız olur, Bu kitap onlardan biri. Müellef İmam Zehebi rahmetullahi Aleyhin kaleme aldığı, 21 başlıktan oluşturduğu dua adabı ve diğer başlıklarla birlikte yazılmış konular. Önsözün de mütercimin benzer rivayetlerin en sahihinin alınması, zayıf ve birbine yakın rivayetlerin alınmaması, apayrı güzelliklerinden biri. Rivayetler dipnot olarak belirtilmiş, düzenlemesinde büyük emek var. Resûlullah sallahu Aleyhi ve sellem'in sünnetlerine ne kadar bağlıysak kaliteli mümin yolunda ilerleme kaydetmiş oluyorsak, bereket görmek isteyenlere tavsiye. Dizlerinin önünde tecrübesinden istifade eder gibi nasihatlarını samimiyetle dinlemişim de, notlarımı alıp, altını çizdiğim cümlelerim yanıma kâr kalmışım gibi. Kapağına ve ismine ba-yıl-dım.
Müminin Silahı Dua
Müminin Silahı Duaİmam Zehebi · Siyer Yayınları · 201627 okunma