Ingmar Bergman Gönderileri
Ingmar Bergman kitaplarını, Ingmar Bergman sözleri ve alıntılarını, Ingmar Bergman yazarlarını, Ingmar Bergman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
„Das Geschehen auf der Bühne muß in jedem Augenblick den Empfänger erreichen. Die Wahrheit des Ausdrucks kommt erst an zweiter Stelle; gute Schauspieler verfügen übrigens immer über die Möglichkeiten, die gespie gelte Wahrheit zu vermitteln.“
Sayfa 182Kitabı okudu
"Yaşlanmak bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır, ama görüş açınız genişler."
Ingmar Bergman
Aşk, bütün vebaların en karasıdır.
Sayfa 59 - İz
Bu benim elim. Onu kımıldatabiliyor, içinde zonklayan kanı duyabiliyorum. Güneş yukarıda daha, gökte ve ben, Antonius Block, ölümle satranç oynuyorum.
Sayfa 32 - İz
Korku içindeyken, bir görüntü yaratırız, sonra Tanrı deriz o görüntüye.
Sayfa 31 - İz
ÖLÜM: İnsanların çoğu ölüm, ya da yaşamanın boşluğu üstüne kafa yormaz ki.
ŞÖVALYE: Ama bir gün yaşamanın o son ânına varıp, karanlığa doğru bakmak zorunda kalacaklar.
Sayfa 3 - İz
Yaşamak iğrenç bir yılgı öyleyse. Kimse ölümün karşısında, her şeyin bir hiç olduğunu bile bile yaşayamaz.
Sayfa 30 - İz
Tanrı, elini bana doğru uzatsın, kendini açığa vurup benimle konuşsun istiyorum.
Sayfa 60 - İz
Tanrıyı neden öldüremem içimde? Ona ilenirim, yüreğimden söküp atmak isterim de, neden böyle ağrılar içinde, böyle aşağılanarak yaşar durur? Neden, her şeye karşın, silkip atamadığım şaşırtıcı bir gerçekliktir o?
Sayfa 30 - İz
Benzerlerime, insanlara ilgisizliğim, onların eşliğinden ayırdı beni. Şimdi bir hayaletler dünyasında yaşıyorum. Düşlerim, kuruntularım içre kapatılmışım.
Sayfa 29 - İz
Eskiden sanatçı bilinmeden kalırdı, yapıtı ise Tanrının görkemine adanırdı. Öbür zanaatçılardan ne daha önemli, ne daha önemsiz, yaşar, ölürdü.
Sayfa 13 - İz
Ön söz.
Biz, en sonu, kocaman bir ağılda toplanmış, birbirimizi dinlemeden, birbirimizi ölesiye boğduğumuzu anlamadan, kendi yalnızlığımız üstüne meleyip durmuş oluyoruz.
Sayfa 13 - İz
Edebiyatta us ve düşünce, filmde ise düş gücü ve aldanış var.
İşte filimle ebediyat arasındaki bu ayrımdan dolayı, başlıca bundan dolayı, kitaplardan filim çıkarmaktan sakınmalıyız. Bir edebiyat yapıtının usdışı boyutu, varlığının özü, çoğu kez göz diline çevrilemez; buysa filmin özel, usdışı boyutunu yokeder. Buna karşın, edebi bir şeyi filim diline çevirmek istersek, sonsuz sayıda düzeltmeler yapmamız gerekir ki, bu, harcanan çabaya oranlanırsa, pek az meyve verir, ya da hiç vermez.
Sayfa 9 - İz